Son dönemlerde yapılan araştırmalar, 60 – 70 derecenin üzerindeki sıcaklığa sahip içecek ve yiyeceklerin tüketiminin kanser riskini önemli ölçüde artırdığını göstermektedir. Özellikle sıcak besinlerin, yemek borusu kanseri başta olmak üzere, ağızda yaralara, mide ağrılarına ve hatta mide kanseri riskine yol açabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca, gırtlak kanseri riskini artırmakta ve dişler ile dil üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Ağızdan başlayarak mideye kadar uzanan bölgedeki organların, yıllar boyunca yüksek sıcaklığa sürekli maruz kalması, bu bölgedeki dokuların ve proteinlerin yapısında bozulmalara neden olabilmektedir. Bu durum, kanser oluşumu için önemli bir risk faktörü olarak öne çıkmaktadır. Tek seferlik sıcak bir çayın veya yemeğin ağza alınması doğrudan kanser yapmasa da, alışkanlık haline gelen sürekli sıcak besin tüketimi, kanser riskini ciddi anlamda artırmaktadır.
Ayrıca, proteinlerin yapısını bozan başka faktörler de bulunmaktadır. Örneğin, acılı ve baharatlı yiyeceklerin sıcakla birleşmesi, mide ve yemek borusu için daha fazla risk oluşturmaktadır. Yıllar boyu sigara ve alkol tüketen bireylerin, sıcak yiyecek ve içecekler tüketmesi durumunda kansere yakalanma olasılıkları daha da artmaktadır.
Sıcak maruziyeti sonrası dokuların kendini yenileme özelliği vardır; ancak tekrarlanan sıcak maruziyeti, dokuların iyileşme kapasitesini giderek azaltmakta ve bu da zamanla kanser oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Bunun yanı sıra, sıcak yiyecek ve içeceklerin, ağızda aftların en yaygın nedenlerinden biri olduğu unutulmamalıdır.
Ayrıca, sıcak yiyecek ve içeceklerin tüketimi sonrası mide ağrıları da sıkça yaşanmaktadır. Sağlığımızı korumak adına, bu konularda dikkatli olmak büyük önem taşımaktadır.