Yüksek Askeri Şura Toplantısı ve İstihbarat Arşivleri Üzerine Değerlendirmeler
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için kritik bir dönemeç olan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı, bu hafta gerçekleştirilecek. Bu toplantıda, üst düzey terfi ve atamaların yanı sıra, Genelkurmay Başkanının kim olacağı da netlik kazanacak.
YAŞ toplantısı öncesinde, AKP‘ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinde dikkat çekici bir yazı kaleme alan Hüseyin Likoğlu, devletin istihbarat arşivlerinde bir ‘temizlik’ yapılması gerektiğini vurguladı. Likoğlu, Fethullahçı yapı tarafından yapılan fişlemelerin hâlâ atama kararlarında etkili olduğunu belirtti ve arşivlerin ‘kirlerinden arındırılması’ çağrısında bulundu.
“O İstihbarat Raporları Ne Kadar Doğru?”
FETÖ tarafından oluşturulan istihbarat raporlarının detaylı bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Hüseyin Likoğlu, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“15 Temmuz sonrası, devletin her kademesine yapılan atamalar, büyük bir hassasiyetle inceleniyor. Sütten ağzımız yandığı için, yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Ancak, İsmet Bozdağ’ın kitabında belirttiği gibi, devlet arşivlerindeki istihbarat notlarına dayanarak karar alıyoruz.
Peki o istihbarat raporları ne kadar güvenilir? Devletin en mahrem alanlarına sızmayı başaran FETÖ’cü teröristler başta olmak üzere, gayrimilli unsurlar tarafından hazırlanan bu raporların nasıl bir değere sahip olduğunu sorgulamak zorundayız. Bunların gözden geçirilmesi gerekmiyor mu?
Önümüzde çok önemli bir şura var. TSK’nın, dolayısıyla Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek olan komuta kademesi burada belirlenecek. Ancak ne yazık ki hâlâ FETÖ’cü fişlemelerin değerlendirmelerde göz önünde bulundurulduğunu duyuyoruz.
Sadece TSK değil, devletin üst kademelerinde görev alacak bürokratlar için de benzer fişlemeler dikkate alınıyor.
“Arşivlerimizi FETÖ’cü Kirlerden Arındırmalıyız”
Likoğlu, 2012 yılında milli bürokratların tasfiyesi için FETÖ tarafından kurulan ‘İzmir Casusluk’ kumpasını hatırlatarak, bu süreçte yazılan iftira dolu fişlemelerin hâlâ sistemden silinmediğini belirtti. Devletin hafızasının tamamen silinemeyeceğini ve yok sayılmayacağını vurgulayan Likoğlu, şu sözleri kaydetti:
“Geçmişte kasıtlı olarak yapılan kötülüklerin ve hainlerin yerli ve milli unsurları tasfiye etmek amacıyla düzenledikleri istihbarat notlarının varlığını unutmamalıyız. Arşivlerimizi, FETÖ’cü hainlerin ve gayrimilli unsurların kirlerinden arındırmalıyız.”