Yaşlanma ve Estetik Çözümler
Yaş ilerledikçe, yüzümüzde çeşitli deformasyonlar meydana gelir. Bu deformasyonların çözümü için kozmetik ve estetik sektörleri, etkili ürünler geliştirmiştir. Bu ürünler arasında en popüler olanları botoks ve dolgu uygulamalarıdır. Estetik cerrah Dr. Defne Erkara ile gerçekleştirdiğimiz bir görüşmede, botoks ve dolgu uygulamaları hakkında kapsamlı bilgiler edindik.
Yüz Estetiği ve Yaşlanma
Yüz, insanın dış dünyaya açılan bir vitrinidir. Zamanla, özellikle güneşin zararlı etkileri ve yaşa bağlı doku kaybı nedeniyle, yüzümüzde çökmeler, sarkmalar ve kırışıklıklar oluşur. Koruyucu kremler ve bakım ürünleri bu sorunları bir yere kadar önleyebilir; ancak belli bir noktadan sonra estetik müdahale gereklidir. Bu müdahalelerin başında botoks ve dolgu uygulamaları gelir.
Botoks Uygulaması
Botoks ne zaman yapılmalı? Botulinum toksini olarak bilinen botoks, kas içine enjekte edilerek yüz bölgesindeki kırışıklıkları düzeltir. Genellikle 30 yaş civarında başlanması tavsiye edilen bu uygulama, erken yaşta oluşan kırışıklıklar için daha önce de yapılabilir; çünkü zamanla bu kırışıklıklar kalıcı hale gelebilir. Bu durumda, daha radikal çözümler gerekmektedir. Botoks işleminin ortalama 6 aylık periyotlarla tekrarlanması önerilir ve birçok kadın ile erkek için yüz bakımı rutininin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ayrıca, botoksun kalıcı bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Dolgu Uygulaması
Dolgu nerelere uygulanır? Dolgu uygulamaları, özellikle kaş arası, yanak, dudak, göz altı ve nasolabial bölge (dudak kenarlarındaki sarkma) gibi alanlarda etkilidir. Vücutta doğal olarak bulunan hyaluronik asit içeren dolgular, ihtiyaç duyulan bölgelere enjekte edilerek sorunları gidermeye yardımcı olur. Dolgu işleminin de ortalama 12-18 ayda bir tekrarlanması gerekmektedir. Dolgu uygulamasının yan etkileri genellikle iğne yerinde görülen hafif kızarıklık, minik şişmeler ve nadir durumlarda morluklarla sınırlıdır.
Botoks ve Dolgu Kombinasyonu
Botoks ve dolgu işlemleri, birçok kişi için kombine olarak uygulanmaktadır. Özellikle kaş arasında oluşan derin çizgilerde öncelikle botoks uygulaması yapılır, ardından bir hafta sonra dolgu ile doku eksiklikleri tamamlanır. Bu yöntem, daha düz ve genç bir görünüm elde edilmesini sağlar. Göz çevresinde ise botoks, göz kenarındaki kaz ayaklarının giderilmesinde etkilidir. Eğer göz altında çökme ve morluk varsa, göz altı ışık dolgu uygulaması ile daha parlak ve canlı bir bakışa kavuşmak mümkündür.
Dudak Dolgusu ve Gülme Çizgileri
İnce dudaklı kişilerde dolgunluğu sağlamak amacıyla uygulanan dudak dolgusu, temelde yapısal bir sorun olan ince dudakları dolgunlaştırmak için yapılır. Dudak kenarındaki yaşa bağlı gülme çizgileri ise nasolabial dolgu ile düzeltilebilir. Ayrıca bazı bireyler, elmacık kemiklerinin daha belirgin olmasını tercih eder; bu durumda da dolgu uygulamaları devreye girer.
Destekleyici Kombinasyonlar
Yüz estetiğini tam olarak sağlamak için botoks ve dolgu uygulamaları oldukça önemlidir; ancak, bunların yanı sıra destekleyici diğer estetik uygulamaları da göz ardı edilmemelidir. Cilt bakımı, mezoterapi ve PRP (Platelet Rich Plasma) uygulamaları bu destekleyici işlemler arasında yer alır. Cilt bakımı, ölü derilerin atılarak derinin nefes almasını ve yenilenmesini sağlar. Mezoterapi, koruyucu bir uygulama iken, PRP daha çok tedavi edici bir süreçtir. Yaz bitiminde koyulaşan cilt tonunu düzeltmek için kimyasal peeling uygulanarak daha taze ve canlı bir cilt elde edilebilir. Tüm bu işlemlerin bir uzman doktor tarafından belirlenip uygulanması, doğru tedavi ve olası yan etkilerden korunma açısından büyük önem taşır.
