Uzman Klinik Psikolog Mustafa Eldek’in Maskeli Depresyon Üzerine Açıklamaları
Uzman Klinik Psikolog Mustafa Eldek, günümüzde giderek yaygınlaşan maskeli depresyon hakkında önemli bilgiler paylaştı. Eldek’in açıklamaları, psikolojik sağlığın bireylerin günlük yaşamını nasıl etkilediğini vurguluyor. Eldek’in açıklamaları şöyle:
“Psikolojik sağlığın bozulması, bireyin sosyal çevresi, iş yapış şekli ve genel yaşam kalitesi üzerinde ciddi etkiler yaratabileceği gibi, bedensel sağlığını da doğrudan etkileyebilmektedir. Bilimsel araştırmalar, psikolojik rahatsızlıklar arasında en yaygın olanının depresyon olduğunu göstermektedir. Depresyon, bireyin hayattan zevk alma ve mutlu olma yetisini geçici olarak kaybetmesine yol açan, ruh halini, düşünce yapısını, bedenini ve zihnini olumsuz etkileyen bir psikiyatrik rahatsızlıktır. En sade tanımıyla depresyon, ruhsal bir çökkünlük halidir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, depresyon, 40 yaş altındaki bireylerde görülen en büyük sağlık sorunu olarak kaydedilmiştir. Yaşam boyunca her dört kişiden birinin bu rahatsızlığı deneyimleyeceği öngörülmektedir.
- Klasik depresyonun belirtileri arasında hayattan zevk alamama, iştah değişiklikleri, kararsızlık, değersizlik hissi, uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, motivasyon kaybı, sürekli suçluluk hissi, karamsarlık ve geçmişte yaşanan olaylara takılma yer almaktadır.
- Depresyon, major depresyon, distimik depresyon, psikotik depresyon, atipik depresyon, mevsimsel depresyon ve premenstrüel depresyon gibi birçok alt başlığa sahiptir.
Bu alt başlıklardan biri olan maskeli depresyon, ya da diğer adıyla örtülü depresyon, klinik gözlemlerimizde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Maskeli depresyon yaşayan bireylerin en belirgin özelliği, duygularını tam olarak ifade etme zorluğudur. İfade edilmeyen duygular, zamanla bedensel belirtilerle kendini gösterir.
Klasik depresyon ile maskeli depresyon arasında en büyük fark, bedensel ağrıların daha fazla hissedilmesidir. Bu durumda bireyler genellikle baş, boyun, sırt ve eklem ağrıları, uyku sorunları, mide ve bağırsak problemleri, cinsel işlev bozuklukları ve dermatolojik problemler gibi sorunlarla karşılaşmaktadır. Hastanelere başvuran bireylerin çoğu, ağrı ve sızılarla ilgili yapılan testlerin sonuçsuz çıkmasıyla karşılaşmaktadır. Maskeli depresyon sürecindeki bireyler, sorunlarını gizleyerek yaşamaya devam ederler.
Sosyal ortamlarda başlangıçta uyumlu ve gülümseyen bir profil çizerken, bu maskenin zamanla takılması zor hale gelecektir. Duygularını reddeden birey, bedeninin bu duyguları konuşmaya başlamasıyla birlikte, uyku bozuklukları ve iştah dengesizlikleri yaşayacaktır. Uyku bozuklukları, kalitesiz ve az uyku şeklinde ya da aşırı uyuma olarak kendini gösterebilir. Diğer bir belirti ise iştahın aşırı artması ya da azalmasıdır.
Özellikle maskeli depresyon sürecinde, bireyin iç dünyası büyük bir acı içinde olabilirken, dışarıdan bakıldığında bu acıyı ifade etmekte zorlanabilir. Kişi, durumuna gülümseyerek tepki verse bile, içsel mutluluk duygusunu hissedemeyebilir. Sonuç olarak, bir süre sonra kalabalıklar içinde bile yalnızlık hissi yaşayacaktır.
Eğer siz de depresyon belirtileri yaşıyorsanız veya ağrı, uyku sorunları, dermatolojik problemler (alerji, döküntüler vb.) ve cinsel sorunlar gibi fiziksel belirtiler yaşıyorsanız, ancak bu sorunların fiziksel bir kökeni saptanamıyorsa, yaşadığınız problemin psikolojik kaynaklı olabileceğini kabul etmeli ve bir uzmandan destek almanız sağlığınız açısından oldukça faydalı olacaktır.”