Uzm. Dr. Fenercioğlu’ndan Depremzedelere Önemli Uyarılar
Uzm. Dr. Fenercioğlu, deprem sonrası insanların artçı sarsıntılardan korunmak amacıyla ya da evlerinin hasar görmesi nedeniyle barınacak bir yer bulunana kadar sokakta kalma ihtimali üzerine önemli açıklamalarda bulundu. “Kış mevsimindeyiz ve bu durum, depremzedeler için en kritik konu olan hipotermiyi gündeme getiriyor. Vücut ısısının 35 derece altına düşmesi, hipotermiye yol açar. Bu durumda kalp, sinir sistemi ve diğer organlar normal işlevlerini yerine getiremez. Depremzedeler evlerine dönemediği için giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Bu nedenle, ısıtıcı, battaniye ve termal kıyafetlerin ihtiyaç sahiplerine sağlanması büyük önem taşıyor. Afetzedelerin bir şaşkınlık ve şok içinde oldukları göz önünde bulundurulmalı; beslenme, barınma ve hijyen gibi ihtiyaçların devlet desteğiyle organize edilmesi gerekmektedir,” dedi.
Depremzedeler Nasıl Beslenmeli?
Dışarıda kalan insanların bol sıvı tüketmeleri gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Fenercioğlu, ayrıca beslenme açısından enerji veren karbonhidrat içeren gıdaların tercih edilmesinin faydalı olacağını ifade etti. “Deprem sırasında enkaz ve göçük altında kalan kişilerin, deprem uzmanlarının da belirttiği gibi yaşam üçgenlerine sığınmaları gerekiyor. Yaşam üçgeni, buzdolabı, çamaşır veya bulaşık makinesi, sandalyelerle desteklenen masa altları gibi sizi enkazdan koruyabilecek alanlara sığınmak anlamına geliyor. Bu pozisyon alındıktan sonra yardımın gelmesini beklemek gerekiyor. Bekleme sürecinde ellerimizi ve ayaklarımızı kan dolaşımını sağlamak için mümkün olduğunca hareket ettirmeye çalışmalıyız. Eğer kanama varsa, elimizle kanayan bölgeye tampon yapmalıyız. Yanımızda sargı bezi ya da pamuk bulunmadığından ve toz-toprak nedeniyle hijyenik koşullar sağlanamadığından, kanayan yere bastırarak kanamayı durdurmaya çalışmalıyız.”
Crush Sendromu Ölümle Sonuçlanabilir
Uzm. Dr. Fenercioğlu, “Kolda veya bacakta bir kırık ya da şiddetli bir ağrı varsa, bu bölgenin hareket ettirilmemesi son derece önemlidir. Ağrıyan yeri sabit tutmak ve pozisyonumuzu korumak gereklidir. Enkazdan çıkarılırken, ilk yapılması gereken şey, eğer vücut görünürse kola erişip hemen damar yolu açmaktır.” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Crush sendromu, ezilme biçiminde yaralanmalar ve uzun süreli sıkışma sonucunda ortaya çıkar. Ezilmeye bağlı olarak vücutta meydana gelen miyoglobin parçalanarak böbreklere yerleşir ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Hızlı ve etkili bir tedavi uygulanmadığı takdirde ölümle sonuçlanma riski vardır. Bu nedenle enkaz altında bulunuyorsak, ulaşabiliyorsak yudum yudum su içmeye çalışmalıyız. İnsan aç olarak birkaç gün yaşayabilir, ancak susuz hayatta kalmamız mümkün değildir.”
Solunum sıkıntısı yaşayan hastalarda akciğer yaralanması olabileceğini belirten Uzm. Dr. Fenercioğlu, “Göğüs duvarı üzerine baskı yapılmamalı ve varsa oksijen desteği sağlanmalıdır. Oksijen desteği sağlanamıyorsa, çevredeki insanlar bir miktar uzaklaştırılarak temiz hava solutulmalıdır.” diye konuştu.
Deprem Çantasında Neler Olmalı?
Uzm. Dr. Fenercioğlu, sözlerini “İstanbul gibi büyük şehirlerde bu şiddette bir depremin çok daha büyük kayıplara yol açabileceğini öngörüyoruz. Bu nedenle deprem öncesinde gerekli önlemleri alarak mutlaka bir deprem çantası edinmemiz gerekiyor. Bu çantada bir şişe su, pamuk, gazlı bez gibi acil durumlarda kullanılabilecek malzemeler bulundurmalıyız. Enkaz altında kalınması durumunda, bulunduğumuz pozisyon belki sıkışık olmayabilir. Kurtarılmayı beklediğimiz bu süre içerisinde ilk yardım uygulamaları yaparak sağ kalma ihtimalimizi artırabiliriz.” diyerek sonlandırdı.