Uzaylılarla İletişim Kurmanın Zorlukları
Bilim insanlarına göre, uzaylılarla etkili bir iletişim kurmak için bir galaktik harita oluşturmak şart. Ancak bu haritanın tasarımı oldukça karmaşık ve zorlu bir süreç. Kanarya Adaları Astrofizik Enstitüsü’nde görev yapan astrofizikçi Héctor Socas-Navarro, bu konuda şöyle belirtiyor: “Birine nerede olduğunuzu anlatmaya çalışıyorsanız, bazı ortak referans noktalarına ihtiyaç duyarsınız.” Ancak, galaksideki hiçbir şeyin sabit olmadığını da ekliyor. Yıldızlar ve gezegenler sürekli hareket halinde; bu durum, konum bildirimini daha da karmaşık hale getiriyor.
Yine de, bilim insanları sürekli değişen Samanyolu Galaksisi içinde bile, konum belirlemenin bazı yöntemlerini geliştirmiştir. Bu yöntemlerden ikisi, özellikle öne çıkıyor:
-
ELEKTROMANYETİK RADYASYON
Birleşik Krallık’tan Kraliyet Astronomu Martin Rees, iletişim için genellikle “Güçlü bir radyo dalgası iletelim” önerisinde bulunduğunu söylüyor. Elektromanyetik radyasyon, görünür ışıktan radyo dalgalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor ve uzaya Dünya hakkında bilgi göndermenin en etkili yolu olarak öne çıkıyor. Bilim insanları, elektromanyetik dalgaların frekansını değiştirerek karmaşık mesajlar oluşturabiliyor.
Bu dalgaların yönlü olması sayesinde, sinyali yakalayan herhangi bir akıllı uzaylı, onu Dünya’ya kadar takip edebilme imkanına sahip. Gökbilimciler, uzaylılarla iletişim denemeleri için bugüne kadar birçok radyo dalgası göndermiştir. Örneğin, 1974 yılında Porto Riko’daki Arecibo teleskobundan, yaklaşık 21 bin ışıkyılı uzaklıktaki M13 yıldız kümesine bir radyo frekansı mesajı gönderilmiştir. Bu mesaj, bir DNA molekülünün, Güneş Sistemi’nin ve bir insanın temsilini içermektedir. O tarihten bu yana, uzaya çok sayıda radyo mesajı iletildi.
-
LAZER IŞIĞI
Almanya’daki Leibniz Güneş Fiziği Enstitüsü’nden astrofizikçi Svetlana Berdyugina, “Daha doğrudan bir mesaj için görünür lazer ışığı kullanmalıyız” diyerek bu yöntemin önemine dikkat çekiyor. Polarize lazer ışığından oluşan bir mesaj, radyo sinyallerine kıyasla bozulmadan daha uzak mesafelere ulaşma potansiyeline sahiptir. Ancak bu yöntemde de hassasiyetin önemi öne çıkıyor; bilim insanlarının lazer ışığını gönderirken son derece dikkatli hesaplamalar yapması gerekiyor.
Bundan dolayı, lazer ışınları göndermeden önce uzaylıların nerede olduğunu bilmek büyük bir gereklilik haline geliyor. Bilim insanları, uzaylılarla iletişim kurmak için sayısız yöntemi değerlendirdiklerini vurguluyor. Ortak bir nokta ise, tüm bu çabaların “sabır” gerektirdiği.
Kaynak: Independent Türkçe, Livescience