Uzayda Yaşamın Sırları: Deinococcus Bakterileri
Uzay boşluğu, yaşam için dostça bir ortam sunmamaktadır. Aşırı sıcaklıklar, düşük basınç ve kozmik ışınım, hücre zarlarını hızla aşındırabilir ve DNA’yı ciddi şekilde hasara uğratabilir. Bu zorlu koşullar altında, bazı bakteriler bir araya gelerek dayanıklılık gösteriyor ve oluşturdukları kütlenin dış katmanları sayesinde kendilerini koruma altına alabiliyorlar. Frontiers in Microbiology dergisinde yayımlanan bir rapora göre, “5 kâğıt sayfası inceliğindeki Deinococcus türü bakteri yumakları, dünyanın yörüngesindeki Uluslararası Uzay İstasyonu’nun dış yüzeyinde üç yıl boyunca canlı kalabilmişlerdir.” Bu tür mikrop kümeleri, aynı yıldız sistemindeki gezegenler arasında seyahat ederek yaşamı evrenin dört bir yanına yayma potansiyeline sahip olabilirler. Yaşamın kökü olan “tohumların” evrende dağılmış olduğunu öne süren bu görüş, panspermia teorisi olarak bilinmektedir.
Daha önceki araştırmalar, mikropların yapay göktaşlarının içine yerleştirildiğinde uzayda canlı kalabildiğini göstermiştir. Kanada Calgary Üniversitesi’nden mikrobiyoloji uzmanı Margaret Cramm, bu çalışmanın uzayda yaşamın topluluklar halinde sürdürülebileceğini ve mikropların dış etmenlerden korunmaksızın uzun süre canlı kalabileceğini ilk kez gözler önüne serdiğini belirtiyor. Bu araştırma, panspermia teorisini destekleyen başka bir veri sağladığına inanılmaktadır.
Deneyin Detayları ve Bulgular
Tokyo Üniversitesi Eczacılık ve Yaşam Bilimleri Profesörü ve Tokyo Uzay Bilimleri Enstitüsü astrobiyoloji uzmanı Akihiko Yamagişi ve ekibi, 2015 yılında stratosferdeki aşırı koşullara dayanıklı ve ışınıma dirençli kurutulmuş Deinococcus bakteri yumaklarını uzaya göndermiştir. NASA astronotu Scott Kelly, bu bakterileri uzay istasyonunun dışına yerleştirmiş ve her yıl örnekler toplayarak Dünya’ya göndermiştir. Bakteriler, uzay istasyonuna bağlı metal levhaların içindeki küçük haznelere yerleştirilmişti.
- Araştırmacılar, gönderilen örnekleri yeniden sulandırmış ve bakteri besinleri ile besleyerek büyümelerini sağlamaya çalışmışlardır.
- Uzayda geçen 3 yılın ardından, 100 mikrometre kalınlığındaki bakteri yumaklarının canlı kalmayı başaramadığı gözlemlenmiştir.
- DNA analizleri, örneklerdeki genetik materyalin ışınım etkisiyle zarar gördüğünü ortaya koymuştur.
- 500 ve 1000 mikrometre kalınlığındaki yumakların dış katmanları cansız kalmış, morötesi ışınlar nedeniyle renkleri solmuş ve kurumuştu.
- Ancak, bu cansız hücreler iç kısımlardaki mikropları uzayın tehlikelerinden korumayı başarmıştır.
- Yamagişi’nin belirttiğine göre, daha büyük yumakların içinde gömülü mikropların yaklaşık %4’ü canlı kalabilmiştir.
Mars İçin Umut Verici Sonuçlar
Uzay koşullarında geçirilen süreyi değerlendiren Yamagişi, 1000 mikrometrelik yumakların uzayda sekiz yıl boyunca yaşamlarını sürdürebileceklerine ve bu sürenin, bir olasılık dahilinde, Mars’a ulaşmak için yeterli olabileceğine dikkat çekiyor. Göktaşlarının Dünya ile Mars arasındaki yolculuk süreleri ise birkaç ay ile bir yıl arasında değişebilmektedir.
Mikrop kümelerinin uzaya nasıl ulaşabileceği henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak bu kümelerin küçük göktaşları aracılığıyla uzaya fırlatılabileceği veya gökgürültülü fırtınalar sırasında Dünya’nın manyetik alanındaki oynamalar nedeniyle uzaya püskürtülebileceği düşünülmektedir. Yamagişi, bir gün Mars’ta yaşam belirtilerine rastlanması durumunda bu tür kozmik yolculukların kanıtlarını bulmayı umuyor.
If Bacteria Band Together, They Can Survive for Years in Space / Science News