Uyuz Hastalığındaki Artışa Dikkat!
Trabzon Halk Sağlığı Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Dr. Muhammet Ali Yılmaz, “Bu yıl uyuz vakalarında az da olsa bir artış söz konusu. Bunun temel sebebi, pandemi döneminde ailelerle birlikte evde uzun süre geçirilmesi” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Son zamanlarda hastanelerde kaydedilen uyuz vakalarındaki artış, sağlık uzmanlarının dikkatini çekiyor. Kişide yoğun kaşıntı ve döküntüye sebep olan uyuz hastalığı, özellikle sonbahar ve kış aylarında daha sık görülmeye başlıyor. Uzmanlar, uyuzun son derece bulaşıcı bir hastalık olduğunun altını çiziyor. Dünya genelinde yaygın olarak görülen bu hastalık, cildin üst katmanına yerleşen akarların ciltte tüneller açarak ilerlemesi sonucu kaşıntıya yol açıyor. Gece saatlerinde artan kaşıntı, tedavi edilmediği takdirde döküntü ve yaraların oluşumuna neden olabiliyor.
TANI VE TEDAVİ ÖNEMLİ
Uyuz hastalığı, kişisel hijyene bağlı olmaksızın herkesin başına gelebilirken, koronavirüs salgını sürecinde kalabalık aileler arasında ev içi temasın artması hastalığın yayılmasını hızlandırdı. Kaşıntı ile kendini gösterdiği için çoğu zaman basit bir alerji olarak değerlendirilip zamanında doktora başvurulmaması, tedavi edilmeden kalmasına yol açıyor. Bu nedenle uzmanlar, erken tanı ve tedavinin önemini vurguluyor. Ev karantinasının uygulandığı dönemlerde, uyuz vakalarında belirgin bir artış gözlemlenirken, uyuz tanısı konulan hastaların aile bireyleriyle birlikte izole edilerek tedavi sürecine girmeleri gerektiği belirtiliyor.
‘KAŞINTILARDA MUTLAKA DİKKATLİ OLMAMIZ LAZIM’
Hastalığın ciddiyetinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Karadeniz Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Hikmet Akyazı, “Özellikle sonbahar ve kış dönemlerinde kaşıntı şikayetleri ile polikliniklerimize yoğun başvuru olmaktadır. Hastalar, genellikle bunu alerjik bir reaksiyon olarak algılayıp bazen hekimle görüşme gereksinimi duymamaktadır. Bu durum, hastalığın yayılmasına neden olmaktadır. Özellikle gece saatlerinde meydana gelen ve aile üyelerinde görülen kaşıntılarda mutlaka dikkatli olunmalıdır. Bulaş genellikle insandan insana gerçekleşmektedir. Şu anda uyuz hastalığının en yoğun dönemindeyiz. Polikliniğimize başvuran hastaların çoğunda uyuz tespit ettik. Tanı, fizik muayene ile kolayca konulabilmektedir. Uyuz hastalığı, toplu yaşam alanlarında daha fazla yayılım göstermektedir. Eğer aile bireylerinden birinde uyuz tanısı konulmuşsa, tüm aile bireylerinin tedavi kapsamına alınması ve dışarıyla olan bağlantılarının kesilmesi gerekmektedir. Tanı konulduğunda, hastaların ilaç tedavisi uygulanırken evde izole olmaları önemlidir. Aynı ailede olup ‘Bende kaşıntı yok’ diyen hastalarımız da mevcut. Bu durum, hastalığın tekrar etmesine neden olabiliyor. Tedavi sonrasında evin dezenfekte edilmesi ve çamaşır ile çarşafların yüksek sıcaklıkta yıkanması gerekmektedir.” diye ifade etti.
‘PANDEMİ DÖNEMİNDE UYUZ VAKALARINDA AZ DA OLSA ARTIŞLAR VAR’
Dr. Muhammet Ali Yılmaz, pandemi sürecinde uyuz hastalığında yaşanan vaka artışına dikkat çekerek, “Hastalığın oldukça basit bir tedavisi mevcut. Hijyen kurallarına uyulması ve medikal tedavi ile hastalıktan kurtulmak mümkün. Ancak aile içinde herkesin hastalığı kabul edip tedaviye yönelmesi gerekiyor. Aksi takdirde hastalık tekrar edebilir. Genellikle bu durumla sıkça karşılaşmaktayız. Tedavi olan bir birey, ailede başka birinin 15 gün sonra kuluçka dönemini tamamlayarak hastalığı gösterebiliyor. Temasla bulaşan bir hastalık olduğu için çok fazla kullanılan kapı kolları, merdiven korkulukları gibi alanlara temas etmekten kaçınmalıyız. Aslında koronavirüs salgını nedeniyle bu noktalara temas etmemeye özen gösteriyoruz. Ellerimizi sık sık yıkıyoruz ve her yere dokunmamaya dikkat ediyoruz. Bu kadar dikkatli olmamıza rağmen, geçmiş yıllara kıyasla bu yıl uyuz vakalarında az da olsa bir artış gözlemleniyor. Bunun nedeni, pandemi döneminde evde aileyle daha fazla vakit geçirilmesidir. Hastalık, evde bulunan bir kişiden tüm aile bireylerine kolayca yayılabiliyor.” dedi.