1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Unutkanlık ve Hafıza Problemleri: Ciddi Bir Sorun Mu?

Unutkanlık ve Hafıza Problemleri: Ciddi Bir Sorun Mu?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Unutkanlık Ne Zaman Ciddi Bir Sorun Olur?

Unutkanlık Ne Zaman Ciddi Bir Sorun Olur?

Unutkanlık, birçok kişi için günlük yaşamın bir parçası olarak kabul edilebilirken, bu durum bazı zamanlarda ciddi bir sorun haline gelebilir. Peki, bu süreci geciktirmenin veya önlemenin yolları var mı? Hafızayı güçlendirmek için neler yapılabilir?

ABD’deki George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nörolog olarak görev yapan Profesör Richard Restak, unutkanlığın çoğunlukla odaklanmamaktan kaynaklandığını ifade ediyor. Guardian gazetesinden Gaby Hinsliff’in aktardığına göre, Restak, bir partiye katıldığınızda işle ilgili düşüncelerinizin olması nedeniyle birine dikkat etmediğinizde, o kişinin adını hatırlamayacağınızı belirtiyor. Bilgiyi hafızaya yerleştirmek için önce dikkat edilmesi gerektiğini ve bu aşamada bilgi yerleşmemişse hatırlamanın da mümkün olmayacağını vurguluyor.

İnsan beyni üzerine birçok kitap yazmış olan Restak, son kitabında (The Complete Guide to Memory: The Science of Strengthening Your Mind), ABD’deki 50 yaş üzerindeki bireylerin Alzheimer korkusuyla yaşadığını ve 55 yaş üzerindekilerin doktorlarına en sık geçici hafıza kaybı şikayetiyle başvurduğunu belirtiyor. Ancak bu durumların çoğu genellikle endişe edilecek bir sebep taşımıyor. Yine de, evin anahtarını bulamayarak buzdolabında bulmanız gibi durumlar, “unutkanlığın ötesinde bir sorun” olarak değerlendirilmelidir.

Restak, hafızanın kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini ve bazı bireylerin her zaman dağınık olabileceğini ifade ediyor. Asıl tehlike sinyali, kişinin karakterine aykırı bir değişimdir. Örneğin, her zaman kağıt oyunlarında hangi kartların oynandığını takip edebilen bir oyuncuysanız ve aniden bunu yapamadığınızı fark ederseniz, bu durumun araştırılması gereklidir.

  • Demans araştırması: Dünyada vakalar 2050 yılına kadar üç katına çıkarak 153 milyona ulaşabilir.

Restak, demansın erken evrelerindeki birçok hastanın roman okumayı bıraktığını ve romanlardaki karakterleri takip etmede zorlandığını da belirtiyor. Oysa karmaşık romanlar okumak, önemli bir zihinsel egzersizdir. Yeni bir karakterle ilgili ilk bahsedildiğinde altını çizmek ve gerekirse daha sonra hatırlamak için geri dönmenin sorun olmadığını, “Okumaya devam etmek için ne gerekiyorsa yapın” diyerek aktarıyor.

‘Çalışma Belleğine Önem Verin’

Yemek tariflerini takip etmek gibi kurgusal olay örgüsünü izlemek de bir çalışma belleği egzersizidir. Çalışma belleği, bilgilerin geçici olarak tutulduğu ve üzerinde değişiklikler yapılabilen bellek bileşenidir. Bu, kısa süreli bellekten veya çocukluk anılarını kapsayan epizodik (anısal) bellekten ayrılır. Restak, işleyen bellek olarak da bilinen çalışma belleğinin, sahip olduğumuz bilgileri değerlendirmek için kullandığımız en önemli bellek türü olduğunu ifade ediyor. Natural olarak, hafızanın 30’lu yaşlardan itibaren azalması söz konusu. Bu nedenle her gün pratik yapmayı öneriyor.

Hafızada kalıcılığı artırmanın yollarından biri, hatırlamak istediğiniz şeyler için canlı görsel imgeler yaratmaktır. Tıp dergisi Lancet’in demans komisyonu tarafından yapılan bir araştırma, Alzheimer vakalarının yaklaşık %40’ının sigara, obezite ve aşırı alkol tüketimi gibi 12 risk faktörünün sınırlandırılmasıyla önlenebileceğini veya geciktirilebileceğini öne sürüyor.

Hafıza İçin Tavsiyeler

Restak’ın beyin fonksiyonları ve hafızayı güçlendirmek için önerileri şu şekildedir:

  • En geç 70 yaşından önce alkolü bırakmak önemlidir. 65 yaş sonrası, gençken sahip olunan beyin sinir hücrelerinin sayısı azalır. Alkol, sinir hücreleri için zararlıdır.
  • Yeterli uyku, beyin fonksiyonlarına katkı sağlar. Öğleden sonra yapılan kısa şekerlemeler de hafızaya fayda sağlar. Uykusuzluk çeken bireyler, beyin bulanıklığı yaşayabilir.
  • İşitme veya görme problemleri derhal ele alınmalıdır; bu sorunlar, sosyal etkileşimleri zorlaştırarak iletişimi etkiler.
  • Sosyalleşmek, Alzheimer ve demans riskini azaltmanın yanı sıra hafızayı korumanın da en önemli yoludur.

Ancak Restak, hafızayı geliştirmenin Alzheimer’a yakalanmayı önleyebileceğini belirtmiyor. “Hiç kimse bir başkasının demansa yakalanmayacağını garanti edemez” diyor ve bunu araba kullanmaya benzetiyor; “Kaza yapmayacağınızı garanti edemezsiniz ama emniyet kemerinizi takarak, hızınızı kontrol ederek ve aracınızın bakımını yaptırarak riski azaltabilirsiniz.”

Alzheimer Hastalarına Nasıl Yaklaşılmalı?

Alzheimer Hastalarına Nasıl Yaklaşılmalı?

Restak, hafıza kaybı yaşandığında bile insanların sevdikleriyle bağlarını sürdürmelerine yardımcı olmanın mümkün olduğunu vurguluyor. Eğer sevdiğiniz biri Alzheimer hastasıysa, onların hatalarını sürekli yüzlerine vurarak üzmemek gerektiğini, bunun yerine şu anda ilgi duydukları konularla onlarla iletişim kurmanın önemli olduğunu belirtiyor. “Onları bulundukları yerden kabul edin ve ilgi alanları hakkında konuşun. Çünkü demans sürecinde bile birçok şey normal aralıkta kalır. Çok sinir bozucu ve üzücü bir durum olmasına rağmen, bunu sadece umutsuz bir durum olarak görmek yerine, hafıza kırıntılarının bulunduğu yerde belki de bir umut olduğunu düşünmelisiniz.”

Unutkanlık ve Hafıza Problemleri: Ciddi Bir Sorun Mu?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin