Türkiye’nin Savunma Sanayisindeki Yenilikçi Adımları
Son on yılda Türkiye’nin dünya genelinde en çok dikkat çeken alanının savunma sanayii olduğunu söylemek mümkün. İnsansız hava araçları, akıllı mühimmatlar, kara, hava ve deniz unsurlarına yönelik milli çözümler, elektronik harp yetenekleri ve daha birçok yenilikçi proje bu alanda öne çıkıyor. Uzmanlar, Türkiye’nin Akıllı Silah Ağı için hız kazandığını belirtiyor ve bu çalışmaların aslında çoktan başladığını vurguluyorlar. Peki, akıllı silah ağı tam olarak ne anlama geliyor? TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, yakın zamanda çevrimiçi bir etkinlikte ilk kez ‘Akıllı Silah Ağı’ projesinin detaylarını paylaştı. TRT Haber’den Sertaç Aksan’ın haberine göre, savunma sanayiinde yakın gelecekte yeni stratejiler geliştiriliyor.
Projenin detaylarını öğrenmek ve Türkiye için anlamını kavrayabilmek adına Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan ile konuştuk. Akıllı Silah Ağı sistemini en basit ifadelerle açıklamasını istediğimizde Doğan, “Bu yapı, mühimmatların ve onları yönlendiren platformların birbirleriyle iletişim kurmasını, haberleşmesini ve direktif vermesini sağlayan bir sistem” diyor.
Dünya Genelinde Yaygın Bir Trend
Günümüzde, mühimmatların akıllı hale getirilmesi ve çeşitli veri bağlantılarıyla kontrol edilmesi, dünya genelinde son derece popüler bir konu haline gelmiştir. Bu tür ağlar aracılığıyla farklı mühimmatların çeşitli yapılarla yönlendirilmesi, modern savaş alanlarının geleceği için oldukça kritik bir öneme sahip. Kadir Doğan da bu gerçeği vurguluyor; gelecekte harp sahasının ağ merkezli bir yapıda olacağını ve bu yapı içerisinde insansız sistemlerin önemli bir rol oynayacağını belirtiyor.
Farklı Mühimmatların Senkronize İletişimi
Akıllı Silah Ağı ile, farklı dillerde çalışan çeşitli mühimmat ve platformların senkronize bir şekilde aynı dili konuşması mümkün hale geliyor. Peki, bunun faydaları neler olacak? Doğan, “Bu sayede çok daha esnek bir karar alma yapısına sahip oluyorsunuz ve hızla karar verebiliyorsunuz. Ayrıca, aldığınız kararların doğruluk oranı da bugüne kıyasla çok daha yüksek olacak” ifadelerini kullanıyor. Durumu şu şekilde özetliyor:
- “Bir insanın doğru ve hızlı karar alabilmesi için çok fazla veriye ve farklı kaynaklara ihtiyacı vardır. Eğer bu veriler hızlı ve esnek bir şekilde iletilebilirse, karar verme süreci hızlanır ve önemli bir esneklik sağlanır. Aslında, bu ağ yapılarıyla makineleri bu kabiliyete kavuşturuyorsunuz.”
- “Bahsettiğimiz sistem, gelecekte harp alanını köklü bir şekilde etkileyecek bir yetenek sunuyor.”
Akıllı Silah Ağı’nın Kullanım Alanları
Kadir Doğan’ın anlattıklarının ardından, bu sistemin nerelerde kullanılabileceğini sorguladık. Doğan, ‘Nerede kullanılacak?’ sorusunun yerine ‘Kullanıldığında neler değişecek?’ sorusunun daha kritik olduğunu belirtiyor:
“Böyle bir akıllı silah ağının geliştirilmesi sürecinin çeşitli aşamaları var ve bu ağ yapısının yaygın bir şekilde kullanılması uzun ve zorlu bir süreç. Bu ağın geliştirilmesi ve diğer ağ yapılarıyla entegre bir şekilde kullanılması, farklı platformların farklı mühimmatları kullanabileceği esnek bir yapı sağlayacak.”
- “Örneğin, bir F-16’dan bırakılan bir SOM seyir füzesi, havadaki bir SİHA tarafından hedef güncellemesi yapılarak farklı bir hedefe yönlendirilebilecek veya görev iptal edilebilecek.”
Türkiye’nin Oyun Değiştiren Potansiyeli
Doğan’ın açıklamalarından, kara, hava ve deniz unsurlarından ateşlenecek neredeyse tüm mühimmatların farklı platformlar tarafından kontrol edilebileceği anlaşılıyor. Bu noktada, “Havada farklı platformlardan bırakılan mühimmatların, çeşitli haberleşme ağları yardımıyla tek bir merkezden kontrolü mümkün olabilecek. Bu, harp alanında gerçekten oyun değiştirici bir kabiliyet” diyor.
Doğan, sistemin ne tür bir dönüşüm getireceğini ve bu dönüşümün etkilerini şöyle anlatıyor:
- “Günümüzde İHA’lar, teknik kapasiteleri nedeniyle yüksek faydalı yük taşımakta zorlanıyor. Ancak bu ağ yapısı sayesinde, İHA’nın hangi mühimmatları taşıdığının önemi kalmayacak.”
- “Farklı platformlardan bırakılan her mühimmatın kontrolü, İHA tarafından yapılabilecek. Akıllı Silah Ağı yapısı içindeki tüm İHA’lar, silahlı bir İHA gibi işlev görebilecek.”
- “Bu, harp alanında gerçek bir oyun değiştirici olacak.”
Bir Zihniyet Devrimi
Türkiye’nin bu alandaki gelişmeleri artık dikkatle takip ettiği su götürmez bir gerçek. Ancak, her gelişimi takip etmek, o trene binmek anlamına gelmiyor. Doğan, “Bu kabiliyete sahip olmaya çalışmak, Türkiye’nin bazı alanlarda ilerleme kaydettiğini gösteriyor” diyor ve ekliyor:
- “Türkiye’de özellikle TÜBİTAK SAGE ve ROKETSAN, mühimmatları akıllı hale getirme ve çeşitli güdüm yöntemlerini entegre etme konusunda önemli başarılar elde etti.”
- “Bu başarılar, Türkiye’nin mühimmat alanında önemli bir eşiği aştığını ve uluslararası rakipleriyle arasındaki farkı kapattığını gösteriyor.”
- “Artık, geleceğin teknolojilerine ve modern savaş alanlarını köklü şekilde değiştirecek yaklaşımlara yöneliyor.”
Bu kabiliyetin kazanılmasıyla birlikte, başta İHA’lar olmak üzere tüm hava araçlarımızın angajman mesafelerinin artacağı ve hedeflere daha az riskle ulaşabileceği öngörülüyor. Bugün TB-2, ANKA, AKINCI ve AKSUNGUR gibi platformlardan bırakılan mühimmatların, daha küçük ve feda edilebilir İHA’lar tarafından yönlendirildiği senaryolar, Türkiye’yi operasyonel olarak çok farklı bir noktaya taşıyabilir.
Dünya Genelindeki Örnekler
Sistemin işleyişi ve Türkiye’ye kazandıracakları hakkında önemli bilgiler sunan Kadir Doğan, dünya genelindeki mevcut durumu da değerlendiriyor. Doğan’ın aktardığına göre, özellikle ABD gibi ülkelerde benzer çalışmalar yürütülüyor. Ancak bu tür teknolojilere yatırım yapabilen ülke sayısı oldukça sınırlı. Doğan, “Türkiye de bu ülkelerden biri. Bu teknolojilere erken aşamada yatırım yapmak, gelecekte harp alanında Türkiye’yi avantajlı bir konuma getirecektir.” diye belirtiyor.
Ayrıca, sistemin yalnızca kağıt üzerinde kalmadığını ve TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği tüm silah sistemlerine Akıllı Silah Ağı terminalleri entegre etmeye başladığını vurguluyor. Bu sayede, Türk Silahlı Kuvvetleri, akıllı silah sistemlerini geleceğin harp koşullarında tam anlamıyla kullanarak önemli bir üstünlük kazanacak.