Türkiye’de E-Ticaretin Genel Durumu
Türkiye’de e-ticaret sektörü, geleneksel ticarette olduğu gibi KOBİ’ler açısından büyük bir dönüşüm yaşıyor. Son yılların en dikkat çekici gelişmelerinden biri, pazaryerlerinde KOBİ’lerin artan rolü. Pandemi öncesi 70 bin KOBİ’nin bulunduğu pazaryerlerinde, geçen haziran itibarıyla bu rakamın 350 bin seviyesine ulaştığı, şu an ise 500 bin seviyesine yaklaştığı tahmin ediliyor. E-ticareti yalnızca katalog ürünleri listelemek ve kargoyla göndermek olarak düşünmemek gerekiyor; bu süreç içinde yeme içme sektörünün de yer aldığını unutmamalıyız. Ben e-ticareti, Türkiye’deki KOBİ’lerin dijitalleşmesi olarak değerlendiriyorum ki bu tanım Ticaret Bakanlığı tarafından da benimsenmiş durumda. KOBİ’ler, büyük şirketlere kıyasla daha dinamik ve esnek bir yapıya sahip. E-ticaret ekosisteminin etrafında irili ufaklı yazılım firmaları, dijital reklam ajansları, alternatif kargo çözümleri ve e-fatura gibi unsurların yer aldığı geniş bir yapı doğmuş durumda. E-ticaret, arkadaki tüm süreçleri dijitalleştirerek Türkiye’nin dijitalleşmesinde öncü bir rol üstleniyor.
E-Ticarette Büyüme Süreci
E-ticarette büyüme hızının azalacağına dair herhangi bir öngörümüz yok. Son 10-15 yıl içinde yaptığımız ölçümlerde, her yıl Türkiye’de e-ticaretin en az %35 büyüdüğünü gözlemledik. Yaşanan her türlü süreç, e-ticareti olumsuz etkilemiyor çünkü toplum dijitalleşmeye oldukça açık ve bu hizmetlerin kolaylıklarını benimsemiş durumda. Pandemi döneminde e-ticaretin büyüdüğü söyleniyor; ancak burada asıl büyüyen tüketici tarafı değil, arz tarafı oldu. Büyük perakende markaları ve marketler, pandemi dolayısıyla fiziksel dükkanları kapalı kalınca dikkatlerini e-ticarete yönelttiler.
KOBİ’lerin Pazaryerleri ile İlgili Şikayetleri
KOBİ’lerin en önemli şikayetlerinden biri, pazaryerlerinin adil bulunmayan uygulamaları ve sözleşmeleri. Pazaryerleri, KOBİ’lerin e-ticarete adım atabilmeleri için önemli bir başlangıç noktası sundu. KOBİ’lerin e-ticaretin dinamiklerini öğrenmeleri için pazaryerleri tarafından belirli kurallar oluşturuldu. Ancak artık KOBİ’ler, bu basit kurallar sistemini yönetmekte zorlanıyor. Gündemdeki önemli konulardan biri pazaryeri içindeki rekabetin yönetimi ki bu konu Rekabet Kurumu’nun da ilgi alanında. Hızla büyüyen pazaryerlerinin, kendi içlerindeki KOBİ’ler arasındaki rekabeti düzenlemek için yeni kurallar oluşturması bekleniyor. Çünkü pazaryerlerinin esas müşterisi KOBİ’lerdir; bu yüzden KOBİ’leri mutlu edecek ve daha fazla e-ticaret yapmalarını teşvik edecek çözümler önümüzdeki dönemde artarak gündeme gelecektir.
Kargo Sorunu ve Çözüm Süreci
Tüketicilerin e-ticaretle ilgili en büyük şikayet alanı hiç kuşkusuz kargo sorunlarıydı. Ancak son birkaç yılda başlayan “Black Friday” temalı kasım ayı kampanyaları, kargo şirketlerinin bu süreçte hazırlıklı olmasına olanak sağladı. Kargo süreci de inovasyon odaklı bir gelişim gösterdi. Aşırı talep, yeni kargo alternatiflerinin doğmasına yol açarken, rekabet de eksikliklerin giderilmesine yardımcı oldu. Pandemi sürecindeki aşırı kapasite artışı, bu deneyim sayesinde yönetilebildi. Gelecek dönemde, ürünlerin tüketiciye teslimi konusunda çeşitli yeni ve kolaylaştırıcı alternatif uygulamaların öne çıkmasını bekliyoruz.
Gelecekte E-Ticarette Neler Olacak?
KOBİ’ler ve perakendeciler olarak e-ticaret alanında birçok ders çıkardık. Bundan sonraki asıl hedef, yurtdışında varlık göstermek. E-ihracat, bu alandaki en önemli fırsatlardan biri olarak öne çıkıyor. Çünkü e-ticaretin temel dinamikleri Türkiye ile dünyanın her yerinde benzerlik gösteriyor. Burada edindiğimiz deneyimi ve çevikliği global pazara taşımalıyız. Şirketlerimizin dinamizmi ve insan kaynağımızın esnekliği ile bunu rahatlıkla başarabileceğimizi düşünüyorum.
Pandemi Sürecinin Perakende Sektörüne Etkisi
Pandemi dönemi, perakende sektörünü köklü bir şekilde dönüştürdü. E-ticarete hazırlıklı olan işletmeler büyük bir ivme kazanırken, hazırlıksız yakalananlar zorluklar yaşadı ve bazı büyük perakendeciler bu süreçte batma noktasına geldi. Önceden, şirketler e-ticareti bir şube gibi değerlendirirken, bu süreçle birlikte neredeyse tüm şirket yönetimleri bir farkındalık yaşadı ve ciddi yatırımlar yapmaya başladılar. Birçok şirkette mağaza ile e-ticaret siteleri entegrasyonu, stokların birleştirilmesi ve omnichannel süreçleri hızla hayata geçirildi. Bu aydınlanma sayesinde, e-ticaretteki büyümenin hız kesmeden devam edeceğine inanıyorum. Markaların ileride çok daha büyük e-ticaret yatırımları yapacaklarını öngörüyorum.