Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi ve iklim bilimci Prof. Dr. Ecmel Erlat, Türkiye’de son haftalarda gözlemlenen aşırı sıcak hava koşullarını derinlemesine değerlendirdi. Küresel iklim değişikliği nedeniyle özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türkiye’de aşırı sıcaklık günlerinin sayısında belirgin bir artış yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Erlat, sıcak hava dalgalarının daha sık, daha uzun ve daha şiddetli bir şekilde yaşandığını ifade etti.
Prof. Dr. Erlat, “Türkiye’de her yaz mevsiminde yaşanan sıcak hava dalgalarının sayısı, özellikle 1984 yılından itibaren belirgin bir artış göstermiştir. Son 20 yılda bu sıcak hava dalgalarının sayısı en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Örneğin, 1950-1959 yılları arasında Türkiye’de yaz mevsiminde ortalama olarak bir kez bile yaşanmayan sıcak hava dalgaları, 2010-2018 döneminde ortalama 4 kez yaşanır hale gelmiştir. Bu durum, Türkiye’nin her yaz ortalama 4 kez sıcak hava dalgalarına maruz kaldığı anlamına gelmektedir.” dedi.
4.6 GÜNDEN 11 GÜNE ÇIKTI
Sıcak hava dalgalarının sayısındaki artışın özellikle Karadeniz, Akdeniz kıyı kuşağında, Ege Bölgesi’nin iç kısımlarında ve İç Anadolu’nun güneyinde daha belirgin olduğunu aktaran Prof. Dr. Erlat, şunları ekledi: “Son 70 yılda sıcak hava dalgalarının sayısının en fazla arttığı yerler Alanya, Adana ve Mersin’dir. Ülkemizde yaz mevsiminde sıcak hava dalgalarına maruz kaldığımız gün sayısı da çarpıcı bir şekilde artmıştır. 1950-1984 yılları arasında ortalama 4,6 gün olan sıcak hava dalgalarına maruz kalma süresi, 1985-2018 döneminde 11 güne yükselmiştir. Bu uzama, başta insan sağlığı olmak üzere tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.”
Türkiye’de sıcak hava dalgaları nedeniyle meydana gelen can kayıplarının resmi kayıtları tutulmamakla birlikte, dünya genelindeki örnekler, bu tür dalgaların meteorolojik kaynaklı afetler arasında en fazla can kaybına yol açan doğal afetlerden biri olduğunu göstermektedir. Örneğin, 2003 yılında Avrupa’da yaşanan sıcak hava dalgası yaklaşık 70 bin kişinin, 2010 yazında Rusya’nın batısında etkili olan sıcak hava dalgası ise temmuz ve ağustos aylarında 55 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
YENİ REKOR
Bunun yanı sıra, yalnızca temmuz ve ağustos gibi aylarda gözlemlenen sıcak hava dalgalarının artık daha erken tarihlerde başladığını ve daha geç sona erdiğini belirten Prof. Dr. Erlat, şöyle konuştu: “Artık mayıs ayında dahi sıcak hava dalgaları oluşabilmektedir. Örneğin, 2020 Mayıs ayı, Türkiye’de 62 istasyon ile son 71 yılda kaydedilen en yüksek sıcaklık değerlerinin görüldüğü bir yıl olmuştur. 2020 yılında mayıs ayının ortalarına gelindiğinde, günlük maksimum sıcaklık değerleri Manisa, Akhisar, Aydın, Nazilli, Marmaris, Fethiye, Dalaman, Manavgat, Adana, Ceylanpınar ve Cizre gibi 19 istasyonda 40 derecenin üzerine çıkmıştır. Örneğin, 19 Mayıs 2020 tarihinde Nazilli’de günlük maksimum hava sıcaklığı 43,2 derece, 17 Mayıs 2020’de Dalaman’da 43,2 dereceye ulaşmıştır. Akhisar’da 1969 Mayıs’ında kaydedilen 39,2 derecelik rekor, 2020 Mayıs’ında 42,6 dereceye çıkarak yeni bir rekor kırmıştır.”
Prof. Dr. Ecmel Erlat, Türkiye’nin sıcak hava dalgası özelliklerindeki bu hızlı değişimlerin, özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar için yaz mevsimini dayanılmaz hale getireceğini ve orman yangınları riski ile tarım ve turizm sektörlerini olumsuz etkileyeceğini belirtti.
GÜNLÜK YAŞAMIN PARÇASI OLACAK
İnsanların bu sıcak hava koşullarına alışmaları gerektiğini vurgulayan Erlat, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm bulgular, ülkemizde iklim değişikliği nedeniyle özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren aşırı sıcakların arttığını, son 10 yılda yüksek hava sıcaklıklarındaki artış eğiliminin hızlandığını ve bu değişikliklerin Türkiye’nin gelecekte daha sık ve daha uzun sıcak hava dalgalarına maruz kalacağını göstermektedir. İklim modeli sonuçları, Akdeniz Bölgesi’nin, küresel ortalamadan çok daha fazla ısınacağını ve 2021–2050 döneminde şiddetli sıcak hava dalgalarının yaz mevsiminin normal bir durumu haline geleceğini öngörüyor. Geçmişte nadir bir meteorolojik olay olarak görülen aşırı sıcaklar, günlük yaşamımızın bir parçası haline gelecek. Bu durumun sağlık, tarımsal üretim, turizm, su kaynakları ve ekonomimiz üzerinde olumsuz etkileri olması muhtemeldir.”