1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Türkiye Oyun Sektörü: Yükseliş ve Yatırımlar

Türkiye Oyun Sektörü: Yükseliş ve Yatırımlar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Oyun Sektöründe Türkiye: Yükselen Bir Değer

Oyun Sektöründe Türkiye: Yükselen Bir Değer

Sinema sektörü, Stanley Kubrick ve Coen Kardeşler gibi büyük isimleri çıkardı; ancak oyun sektörü henüz o seviyelere ulaşabilmiş değil. Oyun sektörünü bir insana benzetmek gerekirse, belki de liseye yeni başlamış bir genç gibidir. Bu aşamada bulunması bana oldukça cazip geliyor. Tüm dünyanın gözlerinin Türkiye’ye çevrildiği bir dönemde bu sektöre adım attığım için büyük bir heyecan içindeyim.” Bu sözler, 29 yaşındaki Ozan Güneş’e ait. Güneş, farklı sektörlerde çalıştıktan sonra pandeminin başladığı dönemde İstanbul merkezli oyun şirketi Lokum Games’te işe girdi.

Oyun sektörünün sunduğu bu fırsatı değerlendiren tek kişi Güneş değil. Yabancı yatırımcılar da son zamanlarda Türk oyun şirketlerine büyük bir ilgi göstermeye başladı. İstanbul’da kurulan Peak oyun şirketinin bu yıl ABD’li Zynga tarafından 1,8 milyar dolara satın alınması, sektörde yankı uyandıran en önemli yatırımlardan biri oldu. Peak, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki oyun sektörüne yaptığı ilk ve tek yatırım değil. Son beş yıl içinde Türkiye oyun sektörüne yabancıların gerçekleştirdiği toplam yatırım miktarı 2,4 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’nin Yabancı Yatırım Çekme Başarısı

Peki, Türkiye’nin yabancı yatırım bulmakta zorlandığı bir dönemde oyun sektörüne olan bu ilgi nasıl devam ediyor? Zynga oyun şirketinin Yayın Müdürü Bernard Kim’e göre, Türkiye’ye yatırım yapmalarının en büyük nedeni, çıkardıkları oyunlara tutkuyla yaklaşan ekipler ve şirketlerin güçlü çalışma etiği. Türkiye’de oyun sektörünün başarılı olmasında etkili olan diğer faktörler ise şunlardır:

  • Üretilen mobil oyunların dünya çapında popüler olması,
  • Genç nüfusun mesleki ilgi alanlarının oyun sektörüne yönelmesi,
  • Kimi oyun şirketlerinin küresel bir marka haline dönüşmesi.

Mobil Oyunların Yükselişi

Türkiye’de üretilen oyunların büyük çoğunluğu mobil platformlara yönelik. Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özgür Karayalçın, 2010’lu yılların başında mobil oyunların devreye girmesiyle sektörün büyümesinin hızlandığını belirtiyor. “Bilgisayara oyun geliştirmek daha fazla zaman alıyor. Mobil platformlar sayesinde 5-6 kişilik ekiplerle daha hızlı bir şekilde oyun geliştirme imkanı doğdu,” diyen Karayalçın, bu durumun başarı hikayelerinin artmasına neden olduğunu ifade ediyor. Genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’de oyun sektörüne giren kişilerin sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Karayalçın, önümüzdeki dönemde oyun geliştirici sayısının artmasıyla birlikte satın almalar ve yatırımların devam edeceğini düşünüyor.

Devlet Desteklerinin Rolü

Devlet Desteklerinin Rolü

Karayalçın, 2015 yılından itibaren devlet tarafından verilen desteklerin de oyun şirketlerinin büyümesinde önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, son on yılda yerli girişimlere 426,7 milyon lira destek sağladı. TÜBİTAK desteğiyle kurulan bu şirketlerden biri de İzmir merkezli Ruby Games. Ruby Games, 2020 yılında dünyada en çok indirilen mobil oyunu Hunter Assassin’i geliştirdi ve bu oyun dünya genelinde yaklaşık 270 milyon indirmeye ulaştı. Şirket, Ege Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (EGE Teknopark) bünyesinde 2018 yılında kuruldu. Ruby Games’in kurucusu Mert Can Kurum, iki yıl içinde iki kişilik bir ekipten 30 kişiye ulaştıklarını, bunun oyun sektöründeki hızlı büyümeye bir örnek olduğunu ifade ediyor.

Küresel Başarı ve Yatırımlar

Mert Can Kurum, “Türkiye’deki bazı başarılı işler, bunun iyi yapılabileceğini ve düşük maliyetle başarılabileceğini yabancı yatırımcılara gösterdi. Peak Games, Gram Games ve Masomo’nun başarılı projeleri, yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisini artırdı,” diyor. Türkiye oyun sektörünün hız kazanmasında 2010 yılında kurulan Peak’in küresel bir marka haline gelmesinin büyük bir etkisi bulunuyor. Her ne kadar şirketlerin merkezi Türkiye’de olsa da, geliştirilen oyunlar küresel bir pazara hitap ediyor.

Yurt Dışından Gelen Gelir ve Satın Almalar

Mobil oyunlar, piyasaya sürüldükleri andan itibaren dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılara ulaşma fırsatı sunuyor. Eğer bir oyun dünya genelinde başarılı olursa, arkasındaki şirket de dikkat çekiyor. Türkiye’deki oyun şirketlerinin gelirinin yüzde 90’ından fazlası yurt dışı kaynaklıdır. Sektördeki dikkat çeken satın almalardan biri, 2019 yılında Masomo adlı oyun şirketinin Çinli Tencent’in altında bulunan Miniclip tarafından 100 milyon dolara satın alınmasıdır. Bu yıl ise ABD’li Zynga, önce Peak’i, ardından da 168 milyon dolara İstanbul merkezli Rollic Games’i satın aldı. Zynga, 2018 yılında da 250 milyon dolara İstanbul merkezli Gram Games’i bünyesine katmıştı.

Kim, “Bunun nedeni öncelikli olarak insanlar ve oyunlar. Mobil oyunlarda kazanmak isteyen tutkulu ekipler bulmak istiyoruz. Türkiye’deki ekiplerle güçlü bir kültürel uyum sağlıyoruz. Aradığımız en önemli unsurlardan biri, ürünlere olan tutkudur,” şeklinde yanıtlıyor. Türkiye’deki şirketlerin küresel düşünmeye başladığını da vurgulayan Kim, satın almaların ardından ekiplerin çalışma etiğini kaybetmediğini belirtiyor.

Hiper Basit Oyunların Popülaritesi

Zynga’nın bu yıl satın aldığı Rollic Games, daha çok ‘hyper-casual’ yani ‘hiper basit’ oyunlarıyla tanınan bir şirkettir. Hiper basit oyunlar, minimal bir arayüze sahip, oynaması kolay ve genellikle ücretsiz olan oyunları ifade eder. Financial Times’ın haberine göre Zynga’nın CEO’su Frank Gibeau, hiper basit oyunların mobil oyunlar arasında en hızlı büyüyen kategori olduğunu belirtti. İzmir’deki Ruby Games’in kurucusu Mert Can Kurum, Türkiye’deki oyun şirketlerinin başarılı olmasında bir diğer faktörün oyun geliştiricilerin hiper basit oyunlara kolaylıkla uyum sağlayabilmesi olduğunu ifade ediyor. Hiper basit oyunlar, geniş bir kitleye hitap etmesi ve oynanmasının kolay olması nedeniyle özel bir ilgi görmekte.

Çalışma Koşulları ve Sektörün Cazibesi

İstanbul merkezli Lokum Games’te ürün müdürü olarak çalışan Mete Güner, daha önce sektörde hiper basit oyunları geliştiren şirketlerde görev almıştır. Güner, “Bu oyunlar, yolda ya da otobüs beklerken oynanabilen basit oyunlardır. Gelir modelleri ise genellikle reklama dayalıdır,” diyor. Oyun sektöründe çalışan insan kaynağının kalitesinin yüksek olduğunu belirten Güner, Avrupa standartlarındaki çalışma koşullarının sektörü daha cazip hale getirdiğini dile getiriyor.

Türkiye’nin Oyun Sektöründeki Yeri

İstatistik sitesi Statista’ya göre, Türkiye oyun sektörünün gelirinin bu yıl 401 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakam Türkiye’yi dünyada 23. sıraya yerleştiriyor. Sektörün en büyük segmenti olan mobil oyunların büyüklüğünün ise 174 milyon dolara ulaşması öngörülüyor. Türkiye’de oyun geliştirici şirket sayısı ise 239 olarak kaydedilmiştir. Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) verilerine göre, sektörün ihracat rakamı 2018 yılında 1 milyar 50 milyon dolara ulaşmıştı. Bu rakamın bu yıl 1,5 milyar doları geçmesi bekleniyor. TOGED’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özgür Karayalçın, Türkiye’deki şirketlerin ürettiği oyunların yüzde 99’unun yabancılar tarafından oynandığını vurguluyor.

Karayalçın’a göre oyun sektörü, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadan bağımsız bir şekilde başarı elde edebiliyor: “Biz, tüm dünyadan kullanıcıları olan ve dünyaya ihracat yapan şirketleriz. Türkiye oyun sektörü, şu anda ABD, Çin, Güney Kore, Japonya gibi büyük pazarları geride bırakıp, Avrupa’da İngiltere, Fransa ve Almanya’nın ardından gelen bir ülke konumunda. Coğrafyadan bağımsız bir şekilde başarılı bir sektör olmaya devam ediyoruz.”

Türkiye Oyun Sektörü: Yükseliş ve Yatırımlar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin