Tükenmişlik Sendromu ve Depresyon: Uzman Görüşü
Uzman Klinik Psikolog Gülçin Şenyuva, tükenmişlik sendromunun depresyon ile sıkça karıştırıldığını vurguladı. Bu iki durum, benzer belirtiler gösterse de birbirinden belirgin şekilde farklıdır.
Tükenmişlik Sendromu Nedir?
Tükenmişlik sendromu, bir profesyonelin mesleğinin anlamını ve amacını yitirmesi, hizmet verdiği bireylerle olan bağının zayıflaması olarak tanımlanabilir. Gülçin Şenyuva, tükenmişliğin başlıca özelliklerinin enerji kaybı, motivasyon eksikliği, diğerlerine karşı olumsuz tutum ve sosyal geri çekilme olduğunu belirtti. Tükenmişliğin üç ana boyutu bulunmaktadır:
- Duygusal Tükenme: Kişinin iş yükü nedeniyle duygusal olarak aşırı yüklendiğini ve tükenmiş hissettiğini ifade eder. Bu, tükenmişliğin en belirgin işaretlerinden biridir.
- Duyarsızlaşma: Kişinin hizmet verdiği bireylere karşı duygusal bir boşluk hissetmesi ve onları sadece birer nesne gibi görmesidir.
- Kişisel Başarısızlık Hissi: Bireyin sorunları başarıyla çözme yeteneğini sorgulaması ve kendini yetersiz hissetmesi durumudur.
Tükenmişlik Sendromunun Belirtileri
Gülçin Şenyuva, tükenmişlik sendromunun belirtilerini aşağıdaki şekilde sıraladı:
- Yorgunluk: Başlangıçta basit bir yorgunluk hissi ile başlar; zamanla gündelik işlerin yürütülmesinde zorluk ve kişisel bakımda ihmal yaşanabilir.
- Uykusuzluk: Artan stres nedeniyle kişi, yorgun olmasına rağmen uykuya dalmakta güçlük çekebilir ya da uyandığında dinlenmemiş hissedebilir.
- Unutkanlık ve Dikkat Dağınıklığı: Tükenmişliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan bu belirtiler, ilerledikçe kişinin iş performansını olumsuz etkileyebilir.
- Bedensel Şikâyetler: Göğüste daralma, çarpıntı, boğazda sıkışma hissi gibi fiziksel stres belirtileri görülebilir.
- Sık Hastalanma: Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara zemin hazırlar.
- Ruhsal Tepkiler: Sinirlilik, depresif ruh hali, keyif alamama, çaresizlik hissi gibi duygusal belirtiler ortaya çıkabilir.
Tükenmişlik Aşamaları
Uzman Şenyuva, tükenmişliğin aşamalarını şu şekilde sıraladı:
- Kişinin kendini kanıtlama ihtiyacı
- Daha fazla çalışma isteği
- Kendi ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi
- İş hayatında çatışmaların artması
- İş dışı ihtiyaçlar için zaman kalmaması
- Problemin inkârının artması ve düşünce esnekliğinin azalması
- Sosyal geri çekilme ve hedefsizlik hissi
- Davranışsal değişiklikler ve psikolojik tepkiler
- Duyarsızlaşma
- İçsel boşluk hissi ve kaygı
- Anlamsızlık duygusunun derinleşmesi
- Hayatı tehdit edebilecek düzeyde fiziksel ve psikolojik yıpranma
Tükenmişlik Sendromu ve Depresyonun Farkları
Tükenmişlik sendromunun depresyon ile karıştırılabileceğini ifade eden Gülçin Şenyuva, bu iki durumun benzer belirtiler sergilese de farklılık gösterdiğini belirtti. Özellikle, tükenmişliğin yalnızca iş yaşamından kaynaklandığını vurguladı. Depresyon, her türlü yaşam olayından etkilenebilirken, tükenmişlik yalnızca iş yaşamıyla ilişkilidir. Araştırmalar, duygusal tükenme ile depresyon arasında bir ilişki olduğunu, ancak tükenmişliğin depresyonun bir alt türü olmadığını ortaya koymuştur.
Depresyon Belirtileri
Depresyon, tüm yaş gruplarında sıkça görülen bir psikiyatrik rahatsızlık olarak öne çıkmaktadır. Gülçin Şenyuva, depresyonun bilişsel, fizyolojik-davranışsal ve duygusal belirtilerini şu şekilde sıraladı:
- Bilişsel Belirtiler: Konsantrasyon kaybı, kararsızlık, öz saygıda azalma, umutsuzluk ve intihar düşünceleri gibi belirtiler içerir.
- Fizyolojik ve Davranışsal Belirtiler: Uyku ve iştah sorunları, yorgunluk, hafıza problemleri gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir.
- Duygusal Belirtiler: Üzüntü, durgunluk, isteksizlik, umutsuzluk ve karamsarlık gibi duygusal durumları kapsar.
Belirtiler 2 Hafta Süreyle Devam Ediyorsa Dikkat!
Belirtilerin sürekli olarak en az iki hafta boyunca devam etmesi durumunda depresyon tanısı konulabileceğini belirten Gülçin Şenyuva, depresyonun uygun tedavi ile %80-90 oranında başarılı sonuçlar elde edebileceğini dile getirdi. Depresyon tedavisinde farmakolojik yöntemler, elektro konvülsif tedavi ve psikoterapi yöntemleri kullanılmaktadır. Psikoterapi sürecinde çeşitli kognitif ve davranışsal tekniklerle bilişsel, duygusal ve davranışsal durumlar üzerinde değişiklikler sağlanmaktadır.
Depresyonun Tedavisi Neden Önemlidir?
Depresyon belirtileri gösteren bireylerin, yaşam kalitelerini belirgin şekilde etkileyebileceği için mutlaka tedavi edilmeleri gerektiğini vurgulayan Gülçin Şenyuva, tedavi sürecinin akut dönemde iyilik halinin sağlanması, sürdürme döneminde iyilik durumunun devam ettirilmesi ve idame döneminde yeniden hastalanmanın engellenmesi üzerine kurulu olduğunu ifade etti.