Trump’tan Tarihi Adım: Kennedy Suikastı Belgeleri Açıkladı
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği bir imza töreninde, üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen hala komplo teorilerinin merkezinde yer alan John F. Kennedy suikastına dair önemli bir adım attı. Bu adım, tarihin karanlık köşelerinden birine ışık tutma vaadi taşıyor.
HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK
Trump, seçim döneminde verdiği bir sözü tutarak, Kennedy suikastıyla ilgili gizli belgelerin kamuoyuna açıklanmasını sağlayan başkanlık kararnamesini imzaladı. İmza atarken, bu kararın son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Her şey ortaya çıkacak” ifadesinde bulundu.
İmzalanan bu kararnamede, yalnızca Kennedy’nin değil, aynı zamanda kardeşi Robert F. Kennedy ve ünlü insan hakları savunucusu Martin Luther King suikastlarıyla ilgili belgelerin de kamuoyuna açıklanması hedefleniyor.
AMERİKAN HALKI ŞEFFAFLIĞI VE GERÇEĞİ HAK EDİYOR
Kararnamede dikkat çeken bir diğer nokta ise, “Suikastların üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen federal hükümet, bu olaylarla ilgili tüm kayıtlarını kamuoyuna açıklamadı. Aileleri ve Amerikan halkı şeffaflığı ve gerçeği hak ediyor. Bu suikastlarla ilgili tüm kayıtların gecikmeden nihayet yayınlanması ulusal çıkarımızadır.” şeklindeki ifadeler oldu.
ABD medyasındaki haberlere göre, istihbarat şeflerinin arşivleri yayınlamak için 45 günleri olacak.
EMRİ İMZALADIĞI KALEMİ AİLESİNE GÖNDERDİ
Trump, imza atarken kullandığı kalemi bir yardımcısına vererek, bunun Kennedy’nin yeğeni Robert F. Kennedy Jr.’a iletilmesini istedi. Bu hareket, belgelere olan ilginin ne denli büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
NBC News’e konuşan Kennedy Jr, Başkan Trump’a minnettarlığını ifade ederek, “Bence bu harika bir adım çünkü hükümetimizde daha fazla şeffaflığa ihtiyaç var ve Trump da Amerikan halkına her konuda doğruyu söyleme konusunda verdiği sözü tutuyor.” dedi. Ancak Kennedy’nin torunu Jack Schlossberg, Trump’ın kararını eleştirerek, “Gizliliğin kaldırılması, JFK’nin burada olmadığı bir zamanda onu siyasi bir malzeme olarak kullanmaktır. Bunun kahramanca bir yanı yok.” şeklinde konuştu.
BUZDAĞININ UCU ARANIYOR
John F. Kennedy suikastıyla ilgili milyonlarca hükümet kaydından yalnızca birkaç bininin gizliliği tamamen kaldırılmış durumda. Şimdiye kadar açıklanan belgeleri inceleyen uzmanlar, kamuoyunun dünya üzerinde sarsıcı bir ifşaat beklememesi gerektiğini vurgulasa da, suikast ve etrafındaki olaylarla ilgili ayrıntılara olan ilgi hala yüksek. Virginia Üniversitesi Siyaset Merkezi Direktörü Larry Sabato, araştırmacıların ‘buzdağının ucu’ olabilecek ipuçları aradığını ifade ediyor.
GİZEMLİ PENCERE AÇILIYOR
Trump’ın bu kararı, bugün dünya gündeminin en önemli maddelerinden biri haline geldi. ABD medyasındaki yorumlar, ülkenin en çok tartışılan gizemlerinden birine bir pencere açıldığını ve ortaya çıkacak sonuçların CIA için utanç verici olabileceğini öne sürüyor.
Lee Harvey Oswald/AP
YILLARDIR KOMPLO TEORİLERİNİN ODAĞINDA
22 Kasım 1963 tarihinde, ABD Başkanı John F. Kennedy, Teksas’ın Dallas şehrinde açık bir araba konvoyuyla ilerlerken vurularak hayatını kaybetti. Suikast, Dallas’taki Dealey Plaza’da meydana geldi ve Kennedy’nin ölümüne sebep olan merminin Teksas Kitap Deposu Binası’ndan ateşlendiği belirlendi. Suikasttan kısa bir süre sonra Lee Harvey Oswald isimli bir şüpheli tutuklandı. Ancak Oswald, suçlamaları reddetti ve iki gün sonra polis nezaretindeyken Jack Ruby isimli bir gece kulübü sahibi tarafından öldürüldü. Bu olay, suikastın arkasındaki gizem ve komplo teorilerinin hızla yayılmasına yol açtı.
Warren Komisyonu tarafından yapılan soruşturma sonucunda 1964 yılında yayımlanan raporda, Oswald’ın tek başına hareket ettiği sonucuna varıldı. Ancak zamanla birçok kişi ve kurum, bu sonuca itiraz ederek Kennedy suikastının CIA, mafya, Sovyetler Birliği veya başka gruplarla bağlantılı bir komplo olabileceğini öne sürdü.
Kennedy’nin ölümünün ardından Başkan Yardımcısı Lyndon B. Johnson yemin ederek başkanlık görevini devraldı. Kennedy suikastı, sadece Amerikan tarihinin değil, dünya tarihinin de en çok tartışılan ve çözülmeyi bekleyen olaylarından biri olarak anılmaya devam ediyor.
