1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Topuk Dikenleri: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Topuk Dikenleri: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Topuk dikeni, tıbbi terimlerle “kalkaneal spur”, “ayak spurları” veya “osteofitler” olarak adlandırılan, topuk kemiği (kalkaneus) üzerinde oluşan küçük kalsiyum birikintileridir. Genellikle, bu durum birkaç ay veya hatta yıllarca tespit edilmeden büyüyebilir. Ancak, büyüdükçe, sivri uçlu ve çengelli yapısıyla topuğun yumuşak, yağlı dokusuna zarar vermeye başlar. Sonuç olarak, adım attığınız her an acı ve batma hissi yaşayabilirsiniz. Gündelik hayatınızda ilerledikçe sizi yürüyemez hale getirecek olan topuk dikeni nasıl anlaşılır, tedavi yöntemleri nelerdir ve ne iyi gelir gibi soruları derinlemesine inceleyeceğiz.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Hakan Özsoy, topuk dikeni ve tedavi yöntemleri hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. Sıklıkla deformite görülen, kilolu bireylerde daha yaygın olan bu rahatsızlık, uzun süre zor arazi koşullarında yürümek veya çıplak ayakla gezmekle de ilişkilidir. Eğer tedavi edilmezse, günlük yaşam kalitenizi ciddi şekilde etkileyebilir. Ayak tabanlarında taş ya da çivi varmış hissi uyandıran bu rahatsızlıkta erken tanı ve tedavi, şikayetlerin tamamen ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.

Topuk Dikeninin Belirtileri

Topuk Dikeninin Belirtileri

Topuk dikeni belirtilerini fark ettiğinizde, özellikle günün ilk adımlarında acı hissediyorsanız dikkatli olun! Topuk dikeni, ayak tabanındaki bir zarın topuğa yapıştığı alanla ilişkilidir. Kişinin yürüyüşü sırasında sürekli tekrar eden efor, topuk bölgesinde ağrılara yol açar. İlk ve en önemli semptom, topuk ağrısıdır. Hastalar, özellikle yataktan kalktıkları ilk birkaç adımda şiddetli bir ağrı hissederler; bu ağrı, sanki topuğun altında bir çivi varmış gibi rahatsız edicidir. Günlük hayatta yürürken, ağrı zamanla azalır. Topuk dikeninin diğer bir belirtisi ise uzun yürüyüşlerin ardından artan ağrıdır, bu ağrı istirahat halindeyken bile devam edebilir.

Evde kullanılan yumuşak tabanlı terlikler, topuk dikeni tanısında önemli bir rol oynar. Tanı, hastanın hikayesi ve klinik durumu dikkate alınarak konulur. Topuk dikeni teşhisi durumunda, hastalara ilk olarak ağrıya neden olan aktivitelerden kaçınmaları önerilir. Topuk dikeni olan hastalar; evde çıplak ayakla yürümemeli, yumuşak tabanlı terlik kullanmalı ve mümkünse sert tabanlı ayakkabılar yerine spor ayakkabılar tercih etmelidir.

Topuk Dikenine Ne İyi Gelir?

Topuk dikenine ne iyi gelir sorusu oldukça önemlidir. Günlük yaşamda yapacağınız bazı basit değişiklikler, topuk dikeni tedavi sürecinde ağrılarınızı azaltmanıza yardımcı olabilir. İşte topuk dikenine iyi gelen yöntemler:

  • Ağrı kesici kremler eşliğinde masaj ve soğuk uygulamalar.
  • Masaj uygulaması, ayak parmaklarını çekerek topukta 5 dakika soğuk uyguladıktan sonra, ağrı kesici kremlerle yapılmalıdır. Bu uygulama günde 4-5 kez tekrarlanmalıdır.
  • Yumuşak tabanlı ayakkabıların kullanılması, çoğu hastanın ek tedaviye ihtiyaç duymadan şikayetlerinden kurtulmasına yardımcı olmaktadır.

Ancak unutulmamalıdır ki, topuk iyileşmesi bir günde gerçekleşmeyecek, bu süreç yavaşça başlayacaktır. Topuktaki ağrının geçmesi 3-4 hafta sürebilir. Enjeksiyon uygulamaları, iyileşme sürecini hızlandırmak için tercih edilen yöntemlerdendir. Masaj ve soğuk uygulamalardan fayda görmeyen hastalar için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. En sık uygulanan yöntemler arasında topuk altında enjeksiyonlar bulunmaktadır. Enjeksiyondan önce hastaya, işlem sırasında ağrıyı önlemek amacıyla topuk veya ayak bileğine ilaç enjekte edilir. Burada hastanın kendi kanından hazırlanan kortizon iğneleri veya PRP (Platelet Rich Plasma) enjeksiyonları kullanılabilir.

PRP, hastanın kendi kanının hazırlanması ve iyileşmesini destekleyen bir tekniktir. Enjeksiyonların amacı, iyileşmeyi hızlandırmak ve iyileşen dokunun topuğunda ağrıyı azaltmaktır. Bu uygulamadan sonra ağrı büyük ölçüde geçer ve devam eden ağrılı hastalarda, iğne 10-15 gün sonra tekrar enjekte edilebilir. Çoğu hasta, ameliyat gerektirmeden iyileşmektedir.

Sağlık problemi nedeniyle enjeksiyon uygulamasına gidilmeyen veya bu tedaviden olumlu yanıt alamayan hastalara ESWT (şok dalgası tedavisi) yöntemi uygulanabilir. Bu süreçte, röntgende görülen topuk dikeni kırılmış sayılır. Gerçekte, topuk bölgesinde ağrıya neden olan iyileşmemiş doku kontrollü bir şekilde yeniden sindirilerek iyileşme hızını artırır. Bu tedavide topukta yaklaşık 2000-3000 ses dalgası uygulanarak, bu bölgede kanama başlatılır. Masaj ve enjeksiyon tedavilerinden olumlu yanıt almayan birçok hasta, bu süreçten başarılı sonuçlar elde edebilir. Topuk dikeni problemi olan hastaların %1’inden azında cerrahi müdahale gereklidir. Bu hastalığın tedavisinde cerrahi, son seçenek olarak düşünülmelidir; çoğu hasta ameliyat gerektirmeden başarılı bir şekilde iyileşmektedir.

Topuk Dikeninin Nedenleri

Topuk Dikeninin Nedenleri

Plantar Fasiit topuk dikeni gelişiminde en yaygın risk faktörüdür. Bu durum genellikle topuk dikeni ile karıştırılmaktadır. Ancak plantar fasiit ve topuk dikeni, birbirinden farklı iki durumdur. Plantar fasya, topuk kemiğini ayak parmaklarına bağlayan düz bir doku şerididir ve ayak tabanındaki kasları saran bağ dokusudur.

Plantar fasya, ayak tabanı boyunca önden arkaya doğru ilerleyerek topuğa yapışır ve ayak kavisini destekler. Plantar fasiit ise en sık görülen ortopedik şikayetlerden biridir. Plantar fasiit sıklıkla topuk dikeni ile karıştırılmakta olup, askerler ve sporcular arasında yaygın olarak görülmektedir. Aşağıda, topuk dikenine neden olabilecek diğer risk faktörlerini bulabilirsiniz:

  • Yaş: Topuk dikeni, ligament elastikiyetinde azalma nedeniyle 40 yaş ve üzeri bireylerde sıkça görülür.
  • Yürüyüş Problemleri: Düz olmayan bir yürüyüş tarzı, ayağın belirli bölgelerinde aşırı baskı oluşturabilir. Bu zorlanma, zamanla topuk dikeni gelişimine yol açabilir.
  • Fazla Kilolu Olmak: Ekstra ağırlık taşımak, ayağın kemerine daha fazla gerginlik yaratır ve bu da topuk dikenine neden olabilir.
  • Cinsiyet: Topuk dikeni, kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir; çünkü birçok kadın ayakkabısı, erkek ayakkabılarından daha az destekleyicidir.
  • Uygun Olmayan Ayakkabılar: Eski, yıpranmış veya uygun olmayan ayakkabılar giymek, topuk dikenlerinin gelişimini hızlandıran zorlanmalara ve yaralanmalara yol açabilir.
  • Uzun Süre Ayakta Durma: Uzun süre ayakta durmak veya ağır nesneleri düzenli olarak kaldırmak, ayağın kemerine önemli derecede zorlanma yaratabilir.

Topuk Dikeninin Tedavi Süreci

Topuk dikeninin neden olduğu topuk ağrısından muzdaripseniz, iyi haberlerimiz var: Topuk dikeninin %90’ından fazlası, cerrahi veya tıbbi müdahale olmadan başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Topukta, özellikle ilk birkaç adımda ağrı, rahatsızlık ve keskin bir dokunuş hissi ile görünür hale geldiğinde, topuk dikeni tedavisi için adım atmak önemlidir. Erken tanı ve tedavi, ağrı ve iyileşmeyi hızlandırabilir.

Plantar fasiit tedavisinde kullanılan birçok konservatif ev ilacı, topuk dikenlerini çözmek için de yararlı olabilir. Çünkü birçok topuk dikeni vakası, plantar fasiitin doğrudan bir sonucu olduğundan, ev ilaçları topuk kemiğinden baskıyı alarak ve kemeri güçlendirerek fayda sağlamaktadır.

  • Dinlenme: Özellikle yoğun fiziksel aktivite, uzun süre ayakta durma veya ağır nesnelerin taşınmasından sonra yeterli dinlenme, plantar fasya ve çevre dokuların iyileşmesine izin verir.
  • Buzlama: Topuk bölgesinde kızarıklık veya iltihap varsa, düzenli buzlama tedavisi, hasarlı dokuda iyileşmeyi ve ağrıyı hafifletebilir.
  • Kalsiyum Takviyesi: Bazı çalışmalar, topuğun kalsiyumu nasıl emdiğini etkileyen non-invaziv enzimatik terapi ile topuk dikeni tedavisinde başarılı sonuçlar elde etmiştir. Kalsiyum emilim problemleri veya eksikliği durumunda kalsiyum takviyeleri faydalı olabilir. Aynı zamanda, kemik gücünü artıran magnezyum gibi takviyeler de bazı bireylerde olumlu sonuçlar doğurabilir.

İbrahim Saraçoğlu’ndan Doğal Tedavi Yöntemleri

Topuk dikenine karşı doğal tedavi yöntemleri için gereken malzemeler: Çekirdekli siyah kuru üzüm ve orta acılıkta kırmızı pul biber. Bu yöntemler üç aşamada uygulanacak, her biri 3 gün sürecektir.

  • Yöntem 1: 3 yemek kaşığı çekirdekli siyah kuru üzüm, çekirdekleriyle birlikte dövülecek ve akşam yatmadan önce bir tülbent veya gazlı bezle topuğunuza sarılacaktır. Sabah sargı çıkarılacak ve bu işlem üç gün sürecektir.
  • Yöntem 2: 3 yemek kaşığı orta acılıkta kırmızı pul biber, havanda ezilecek ve akşam yatmadan önce bir tülbent veya gazlı bezle topuğunuza sarılacaktır. Sabah sargı çıkarılacak ve bu işlem de üç gün boyunca devam edecektir.

Topuk Dikenleri: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin