TOI-178: Sıradışı Bir Gezegen Sistemi
Uzayda bulunan gezegenler, yıldızlarının etrafında mükemmel bir rezonans içinde hareket etmektedirler. Bu, gezegenlerin yörüngelerinde dönerken ritmik bir dansa hapsolmuş olmalarını ifade eder. Independent Türkçe‘nin aktardığına göre, araştırmacılar, yaklaşık 200 ışık yılı uzaklıkta bulunan TOI-178 adlı yıldızın etrafında dönen gezegen sistemini gözlemleyerek, bu gezegenlerin Güneş Sistemi dahil olmak üzere gezegenlerin nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları elde etmeyi umuyor.
Bilim insanları, yıldızın etrafındaki gezegenlerin sıra dışı ritmik düzeninin yanı sıra, gezegenlerin beklenen düzenin çok dışında kaldığını da belirtmektedir. Çalışmaya katılan Cenevre Üniversitesi’nden Nathan Hara, “Görünüşe göre, Neptün’ün yarı yoğunluğuna sahip oldukça yumuşak bir gezegenin hemen yanında, Dünya kadar yoğun bir gezegen var. Bu gezegeni ise Neptün yoğunluğuna sahip bir gezegen takip ediyor.” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılar, bulgularını açıkladıkları ve Astronomy and Astrophysics dergisinde yayımlanan makalede, bu sistemin birlikte ele alındığında, bizim güneş sistemimizden çok farklı bir gezegen çevresine oldukça sıra dışı bir bakış sunduğunu yazıyorlar. Sistemdeki altı gezegenden, yıldıza en yakın olanı dışındaki tüm gezegenler, yörüngelerini tamamlarken ritmik bir dansla hareket ediyor. “Rezonant” hareketleri, gezegenlerin yörüngelerinde dönerken tekrar eden örüntüler çizdiği ve zaman zaman aynı hizaya geldiği anlamına geliyor.
Benzer bir durum daha önce Jüpiter’in etrafındaki uydularla da gözlemlenmişti. Ancak TOI-178 gezegenleri, çok daha karmaşık bir “rezonans zinciri” içinde hareket ediyor ve bu durum, şimdiye kadar keşfedilen en uzun örüntüye işaret ediyor. Bu gezegenler; 18:9:6:4:3 zincirinde hareket eder, yani zincirdeki ilk gezegen yörüngesini 18 kez tamamladığında, ikinci gezegen 9 kez, üçüncü gezegen 6 kez, dördüncü gezegen 4 kez ve beşinci gezegen 3 kez tamamlamış oluyor. Bu örüntü o kadar güvenilir ki bilim insanları başlangıçta yalnızca beş gezegeni gözlemleyebilmiş olsa da, eksik olanı zincirdeki yerine göre tahmin edebiliyorlar.
Araştırmacılar, bu muntazam rezonansın gezegen sisteminin geçmişine ışık tuttuğunu savunuyor. Bern Üniversitesi’nden araştırma ortaklarından Yann Alibert, “Sistemdeki yörüngeler çok iyi dizilmiş, bu da bize sistemin doğumundan sonra oldukça sakin bir şekilde geliştiğini gösteriyor.” dedi. Ancak bu durum, gezegenlerdeki olağan dışı düzensizlik ile çelişkili bir durum oluşturuyor. Kendi Güneş Sistemimizde, kayalık ve yoğun gezegenler merkez yıldıza daha yakın yer alırken, daha yumuşak ve yoğunluğu az gaz gezegenler daha uzakta bulunuyor. Ancak TOI-178 sistemindeki gezegenlerin durumu çok daha karmaşık görünüyor.
Araştırmaya liderlik eden Cenevre ve Bern üniversitelerinden Adrien Leleu, “Yörünge hareketinin ritmik uyumu ve yoğunlukların düzensizliği arasındaki bu çelişki, gezegen sistemlerinin oluşumu ve evrimi konusundaki anlayışımıza kesinlikle meydan okuyor.” şeklinde konuştu. Bilim insanları sisteme ilk baktığında, aynı yörüngede birlikte dönen iki gezegen olduğunu düşündüler. Ancak gördüklerinin aslında bundan çok daha karmaşık olduğunu daha sonra fark ettiler.
Leleu, “Daha fazla gözlem yaptıktan sonra, yıldızın etrafında, onunla neredeyse aynı mesafede iki gezegenin dönmediğini, çok özel bir konfigürasyona sahip birden fazla gezegen olduğunu anladık.” dedi.