TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’ndan Çeşme Projesi Açıklaması
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir’in “Kanal İstanbul’u” olarak tanımlanan ve kenti büyük bir felakete sürükleyebilecek olan Çeşme Turizm Projesi’ne karşı açılan davanın Danıştay tarafından reddedilmesi üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, “Bütünüyle rant amacı taşıyan Çeşme Projesi’ne geçit vermeyeceğiz!” ifadesi öne çıktı.
Davadan Sonra Yapılan Açıklamalar
İzmir’in “Kanal İstanbul” projesi olarak nitelendirilen Çeşme Turizm Projesi’ne karşı açılan iptal davası, bilirkişi raporuna ve bir üst mahkemenin kararına rağmen Danıştay 6. İdare Dairesi tarafından reddedildi. Bu durum üzerine TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, mücadelenin devam edeceğini belirtti.
Proje Hakkındaki Düşünceler
TMMOB İzmir Temsilcisi Aykut Akdemir, basın toplantısında AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın Çeşme Projesi’nin revize edilebileceği yönündeki açıklamalarına sert bir yanıt verdi. Akdemir, şu şekilde konuştu:
- “Pazarlık konusu değil. Bu konuda 3 tane rapor var. Yaptığımız çalıştaylar ve sonuç bildirgeleri açıkça ortada.”
- “Akıl, bilim ve teknik üzerinden bir dava sürecimiz var. Korunması gereken alanlar var. Yatak sayısı ile pazarlık etme görevi TMMOB’a ait değil.”
- “Biz bu projenin yanında yöresinde değiliz. Halkın olanın halktan alınmasına itirazımız var.”
Çeşme Yarımadası Üzerine Değerlendirmeler
Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Ekici, basın açıklamasında İzmir’de doğal ve kültürel varlıklara yönelik müdahalelerin arttığına dikkat çekti. Ekici’nin açıklamaları şu şekildeydi:
- “Çeşme Projesi ile birlikte Yarımada’nın güneyinde yer alan orman alanları, kıyılar, deniz alanları ve koruma alanları dahil edilerek, toplamda Yarımadanın yüzde 40’ı turizm alanı olarak ilan edilmektedir.”
- “Bu karar; Çeşme Yarımadasındaki mevcut devletin hüküm ve tasarrufundaki alanların, 47 km kıyı alanının ve 4.000 hektar deniz alanının yatırımcılara tahsis edilmesi anlamına gelmektedir.”
Deniz Alanlarının Durumu
Ekici, Çeşme Projesi’nin halk üzerindeki etkilerini de şu şekilde ifade etti:
- “Devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek, bu alanlarda halkın girişine kapalı bir imtiyazlı kullanım oluşturulacaktır.”
- “Tahsis edilecek alanlar, nadir bir ekosistemi barındırmakta ve koruma alanları ile özel niteliklere sahiptir.”
Projenin Kamu Yararı Taşımadığına Dair İfadeler
Ekici, projenin kamu yararı içermediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
- “Yarımada; arkeolojik sit, doğal sit alanları ve özel ekolojik yapısıyla dikkat çekmektedir. Ancak bu alanın tahrip edilmesi, yalnızca belli bir kesimin zenginleşmesi için planlanmaktadır.”
- “Geçmişte davacı olduğumuz doğal sit statülerinin değiştirilmesi kararları, bu tür projelere yönelik tahribatların bir parçasıdır.”
Sonuç ve Mücadele Vurgusu
Yusuf Ekici, projenin geri dönülemez sonuçlar doğuracağını ifade ederek, “İktidarın kâr hırsı ve rant baskısı, yaşam alanlarımıza yönelik tehdit oluşturmaktadır. Biz, toplum yararına olan mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Ayrıca, Ekici Anayasa’nın 135. maddesinde TMMOB’ye tanınan yetki ve görevler çerçevesinde, doğanın korunması için kararlılıkla mücadele edeceklerini vurguladı.