1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BBC tarafından yayınlanan ilk görüntüler net olmasa da, Icefin adlı uzaktan kumanda edilen açık sarı renkli robot denizaltı, buzulun içinde dikkatle ilerliyor. Kameranın önünden uçuşan tortularla birlikte, görüntüler giderek netleşiyor. Icefin, yaklaşık 600 metre boyunca buzulun derinliklerine dalıyor. Burada, dünyanın en hızla değişen büyük buzullarından birinin ön kısmında yer alıyor.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Birdenbire görüntünün üst kısmında bir karaltı beliriyor. İlk bakışta sıradan görünen bu görüntü, aslında tarihi bir öneme sahip. Bu, dünyamızı etkileyen bir yapının çekilmiş ilk fotoğrafları. Thwaites Buzulu’nun ilk görüntülerinin alınmasının ardından, Icefin yolculuğuna devam ediyor. Bir süre sonra, ılık okyanus sularının devasa Thwaites Buzulu’nun ön kısmındaki buz duvarına temas ettiği noktaya ulaşıyor. Bu, buzulun erimeye başladığı yer.

‘Kıyamet Günü’ Buzulu

'Kıyamet Günü' Buzulu

Buzul bilimciler, Thwaites’i dünyanın en önemli ve en riskli buzul olarak tanımlıyor. Bazıları bu buzul için “kıyamet günü” terimini kullanıyor. Bu devasa buz kütlesinin yüzölçümü, neredeyse Britanya adası büyüklüğünde. Dünyada deniz suyu seviyesindeki yükselişin %4’ü bu buzuldandır; bu oran, tek bir buzul için oldukça ciddi bir miktar. Uydu verileri, buzulun erime hızının giderek arttığını gösteriyor. Eğer Thwaites tamamen erirse, deniz seviyesinin yarım metreden fazla yükselebileceği tahmin ediliyor.

Thwaites, tamamı eridiğinde deniz seviyesini üç metre daha artırma potansiyeline sahip olan devasa Batı Antarktika Buz Tabakası’nın merkezinde kritik bir konumda bulunuyor. Ancak bu yıla kadar, bu buzulla ilgili hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştı.

Uluslararası Çalışmalar ve Zorluklar

Uluslararası Çalışmalar ve Zorluklar

Icefin ekibi, yaklaşık 40 bilim insanından oluşuyor. Uluslararası Thwaites Buzul İşbirliği, bu buzulun neden bu kadar hızlı değiştiğini anlamak amacıyla İngiltere ve ABD tarafından desteklenen 50 milyon dolarlık, beş yıllık bir projedir. Bu proje, Antarktika tarihiyle ilgili şimdiye kadar yapılmış en büyük ve en karmaşık bilimsel saha çalışmasını temsil ediyor.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Ancak bu kadar önemli bir buzul hakkında bu kadar az bilgiye sahip olmanın ana nedeni, coğrafi ve iklim koşullarındaki zorluklardır. Ekiplerin araştırma kamplarını bulması haftalar sürebiliyor. Yeni Zelanda’dan ABD’nin Antarktika’daki ana araştırma istasyonu McMurdo’ya yapılan uçuşlarda sık sık gecikmeler yaşanıyor. Bir aşamada, McMurdo’dan Batı Antarktika’ya yapılan tüm uçuşlar 17 gün boyunca durduruldu, bu da tüm bir mevsim boyunca yapması planlanan araştırmaların iptal edilmesine neden oldu.

Thwaites Buzulu’nun Önemi

Thwaites Buzulu'nun Önemi

Batı Antarktika, dünyanın en fırtınalı kıtasının en fırtınalı noktasında yer alıyor. Thwaites, Antarktika standartlarına göre bile oldukça izole bir bölgede bulunuyor; buzulun en yakın araştırma istasyonuna mesafesi 1600 kilometre. Bugüne kadar buzulun en uç noktasına yalnızca dört kişi ulaşabildi. Bu kişiler, bu yıl yapılan araştırma için gönderilen öncü ekibin üyeleriydi.

Bilim insanları, buzulda neler olduğunu anlamanın, deniz suyu düzeylerinin gelecekte nasıl yükselebileceğini doğru tahmin etmeleri için kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor. Antarktika’daki buz, dünya üzerindeki temiz su kaynaklarının %90’ını oluşturuyor ve kıtadaki buzların %80’i doğuda yer alıyor. Doğu Antarktika’nın ortalama kalınlığı yaklaşık 1,6 kilometre ve oldukça yüksek bir konumda bulunuyor. Buradaki bazı buzların milyonlarca yıldır burada olduğu düşünülüyor. Ancak Batı Antarktika’daki durum çok daha farklı.

Zor Koşullar ve Araştırmalar

Zor Koşullar ve Araştırmalar

Batı Antarktika’daki buz kütlesi, doğudakilere göre daha küçük olmasına rağmen hala devasa boyutlarda. Değişimlere karşı riskleri de daha fazla. Yüksek rakımlı bir yerde bulunmadıkları için, tabanları deniz seviyesinin altında yer alıyor. Eğer burada buz olmasaydı, üzerinde birkaç ada bulunan derin bir okyanus parçası olurdu. Araştırma ekibinin kampı, buzulun okyanusla buluştuğu noktadaki buz kütlesinin üzerine kurulu, ve önlerinde zorlu bir görev var.

Ekip, buzulun okyanusun üzerinde durmaya başladığı noktayı yaklaşık 800 metre derinlikte kazmak istiyor. Bu işlem, daha önce hiç bu kadar büyük ve hareketli bir buzul üzerinde yapılmadı. Araştırma ekibi, bu deliği kullanarak, buz kütlesinin erimesine neden olan deniz suyuna ulaşmayı ve bunun nereden geldiğini, bu buzu neden bu kadar hızlı bir şekilde erittiğini anlamak istiyor. Zamanları ise oldukça kısıtlı.

Hava Koşulları ve Zorluklar

Hava Koşulları ve Zorluklar

Antarktika’da yazlar çok kısa sürüyor, bu nedenle yaşanan her gecikme, hava koşulları kötüleşmeden önce yapılacak çalışmaların sayısını azaltıyor. Oregon Üniversitesi’nden Buzulbilimci Dr. Kiya Riverman, elinde paslanmaz çelikten yapılmış, burgu şeklindeki büyük bir buz matkabıyla buzulda delik açıyor ve içine ufak patlayıcılar yerleştiriyor. Ekibin geri kalanı, buzun içinde delikler açarak patlamaların su ile buz katmanları arasındaki dip kayadan çarparak yaptığı yankıyı dinleyen elektronik cihazlar “jeoçubuk” ve “jeofonları” yerleştiriyor.

Deniz Tabanı ve Buzul Dinamikleri

Deniz Tabanı ve Buzul Dinamikleri

Bilim insanlarının Thwaites konusunda kaygılı olmalarının nedeni, deniz tabanının aşağı doğru kaymasıdır. Bu, buzulun iç kısımlarına ilerledikçe giderek daha da kalınlaştığı anlamına geliyor. En derin noktada, buzulun tabanı deniz seviyesinin yaklaşık 1,6 kilometre altında ve suyun üzerinde de o kadar buz kütlesi bulunuyor. İlk tespitlere göre, buzulun denizin içine doğru uzanan uç kısmının altındaki boşluğa ılık okyanus suları ulaşıyor, bu da erimeyi teşvik ediyor. Buzulun altı eridikçe üstteki kütleyi tutan yapı da zayıflıyor.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Bu durum, üçgen bir peynir dilimini sivri ucundan başlayarak kesmeye benziyor. Geriye doğru ilerledikçe kesilen parçanın boyutları da büyüyor. Ayrıca, yer çekimi nedeniyle buzullar düz bir zeminde durmak ister. Buzulun ön kısmı eridikçe, arkasındaki kütle ağırlığıyla birlikte ileriye doğru itiyor. Dr. Riverman, bu durumu, buz kütlesinin “iteklemeye başlamak” istemesiyle açıklıyor. Buz kütlesi eridikçe, içindeki buzun da denizin üstünde yüzmesi daha da hızlanıyor. Dr. Riverman, “Bu süreçlerin çok daha hızlanmasından endişe ediliyor. Bu, bir kısır döngüye dönüşmüş durumda” diyor.

Zor Koşullarda Bilimsel Araştırma

Zor Koşullarda Bilimsel Araştırma

Böylesine zorlu koşullarda bilimsel araştırma yapmak, birkaç bilim insanını dünyanın ücra bir köşesine taşımaktan çok daha karmaşık bir süreç gerektiriyor. Araştırma ekibinin özel ekipman, on binlerce litre yakıt, çadır, kamp malzemeleri ve gıda da götürmesi gerekiyor. Bilim insanları, buzulun üstünde kurdukları kamplarda bazen iki ay, bazen daha uzun süreli kalıyor. Bilim insanları ve malzemeleri, projenin Batı Antarktika Buz Tabakası’nın ortasındaki ana toplanma alanına ABD’nin Antarktika Programı’na ait buza iniş yapabilen Hercules kargo uçaklarının yaptığı 10’dan fazla seferle taşındı. Daha sonra, buradan araştırma yapılan alana da Dakota ve Twin Otter tipi daha ufak uçaklarla götürüldüler.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Aradaki mesafenin yüzlerce kilometreyi bulmasından dolayı, yarı yolda uçakların yakıt ikmali yapması için bir başka kamp daha kuruldu. İngiltere Antarktik Araştırmaları’nın bu zorlu yolculuğa yaptığı katkı da tonlarca yakıt ve kargo getirmek oldu. Bir önceki yaz ayında Antarktika Yarımadası’nın ucundaki buzdan uçuruma, iki tane buz kırabilen gemi demirlemişti. Daha sonra özel buz araçları, bu gemileri dünyanın en zorlu zemin ve hava koşullarında buz tabakasının üzerinde 1500 kilometreden uzun bir mesafe boyunca çekerek, kullanılacakları bölgeye götürdü. Gemiler çekilirken ortalama hızı da saatte 16 kilometreye ancak ulaşabildi.

Buzun Delinmesi Süreci

Buzun Delinmesi Süreci

Bilim insanları, araştırmanın yapıldığı bölgede buzun üzerinde delik açmak için sıcak su kullanmayı tercih etti. Bunun için ihtiyaç duyulan miktar, yaklaşık 10 bin litre su. Bu da 10 ton karın eritilmesi gerektiği anlamına geliyordu. Buzun üstüne küçük bir yüzme havuzu boyutlarında, kalın plastikten devasa bir şişme küvet yerleştirildi. Araştırma ekibi, kürekle bu havuzun içini buzla doldurdu. Daha sonra, bir dizi kazanda kaynama noktasının hemen altına kadar ısıtılan su, havuzda toplanan buzun üzerine püskürtülerek erimesi sağlandı.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Ancak, dünyanın en uzak noktasında yer alan buzulun ön kısmında 800 metre kalınlığındaki buz kütlesinin içine 30 santimetre genişliğinde bir delik açmak için başka şeyler de yapmak gerekiyordu. Delik açılacak buzun sıcaklığının yaklaşık -25 derece olması, açılan kısmın yeniden donacağı ve tüm bu sürecin gidişatının da hava koşullarındaki değişime bağlı olacağı anlamına geliyordu. Ocak ayı başı itibarıyla buz havuzu, onu eritmek için gereken su ve diğer tüm ekipman hazırlanmıştı. Ancak fırtınanın yaklaşmakta olduğu bilgisinin gelmesiyle birlikte, ekip hazırlıklarını hızlandırdı.

Kutup Fırtınaları ve Araştırma

Kutup Fırtınaları ve Araştırma

Kutup bölgesindeki fırtınalar çok sert olabilir. Kasırga gücüne ulaşan rüzgarlar ya da çok düşük sıcaklıklar, bu bölge için olağanüstü olaylar değil. Başlayan fırtına Güney Kutbu için nispeten hafif olsa da, rüzgarın hızı yer yer saatte 80 kilometreye kadar çıkabiliyor. Fırtına, kamp bölgesinin üzerine buz parçacıkları taşıyarak, tüm ekipmanın kaplanmasına ve çalışmalara ara verilmesine yol açtı. Araştırma ekibi, bu dönemi çadırlarına kapanıp, çay içerek ve iskambil oynayarak geçirdiler. Zaman zaman buzulların neden bu kadar hızlı eridiğine dair tartışmalar da yapıldı.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Bilim insanlarına göre, bu buzulda yaşananların arkasında iklim, hava ve okyanus akıntılarının etkileşimi yatıyor. Buradaki esas mesele, dünyanın başka noktalarında başlayan deniz suyundaki ısınmadır. Meksika Körfezi’nden başlayıp İngiltere’nin kuzeyine kadar devam eden su hareketi, Körfez Akıntısı (Gulf Stream) olarak bilinir. Bu akıntı, Grönland ile İzlanda arasında soğuyarak dibe çöküyor. Dibe çöken su, tuzlu olduğu için ağırlığı daha fazla. Ancak sıcaklığı da donma seviyesinin birkaç derece altında. Bu yoğun, tuzlu su, derin okyanus akıntısıyla Atlantik Okyanusu’nun güneyine kadar taşınıyor. Bu noktada Antarktika Kutup Çevresi Akımı’nın bir parçası haline gelip, çok daha soğuk olan bir su tabakasının yaklaşık 530 metre altında akmaya başlıyor. Antarktika bölgesinde, suyun yüzeye yakın kesimi yaklaşık -2 derece sıcaklığında, bu da tuzlu suyun donma noktasıdır. Dipteki ılık kutup çevresi suyu, kıtanın etrafında dolaşıyor ancak giderek daha fazla Batı Antarktika’nın donmuş ucuna doğru ilerliyor.

Yılda Üç Kilometre Buz Kopuyor

Yılda Üç Kilometre Buz Kopuyor

Burada iklim değişikliği ciddi bir şekilde kendini gösteriyor. Bilim insanları, Pasifik Okyanusu’nun ısındığını ve Batı Antarktika kıyılarındaki rüzgar biçimlerinin değiştiğini belirtiyorlar. Bu da dipteki ılık suyun, kıta sahanlığının üzerine çıkmasına neden oluyor. Araştırma bölgesindeki en kıdemli bilim insanlarından New York Üniversitesi’nden okyanusbilimci David Holland, “Derindeki ılık kutup çevresi suyu, 1-2 derece sıcaklığındaki üstteki sudan sadece birkaç derece daha ılık olmasına karşın, bu buzulun erimesine neden oluyor” diyor. Hem iklim hem de coğrafi koşullar, buzulun yavaş yavaş zayıflamasına, kırılmasına ve parçalanmasına yol açıyor. Bazı yerlerde, büyük buz kitlelerinin çatlamasıyla kopan devasa buz dağları denizin üstünde yüzüyor. Buzulun ön kısmı yaklaşık 160 kilometre genişliğinde ve yılda üç kilometre denizin içine çöküyor. Bu, buzulun dünyada deniz seviyesinin yükselmesinde neden bu kadar önemli bir rol oynadığını açıklayan bir etken.

Erime Hızındaki Artış

Erime Hızındaki Artış

Buzulda yapılan son araştırmalar, derindeki ılık kutup çevresi suyunun buzulun altına girdiğini doğrularken, bu süreçte çok ciddi miktarlarda veri toplandı. Robot denizaltı Icefin, beş kez buzulun altındaki deniz suyuna ulaşmayı ve olağanüstü görüntüler elde etmeyi başardı. Ekibin topladığı bilgilerin tamamının incelenmesi ve bulguların deniz seviyesindeki yükselişin gelecekteki seyrini tahmin etmek için kullanılan modellere eklenmesi yıllar sürecek.

Yükselen Deniz Seviyesi ve Gelecek

Yükselen Deniz Seviyesi ve Gelecek

Thwaites, bir gecede yok olmayacak. Bilim insanları bunun 10 yıllarca, hatta muhtemelen 100 yıl süreceğini öngörüyor. Ancak bu, rahatlatıcı bir durum değil. Deniz seviyesinde meydana gelen bir metrelik bir yükseliş, özellikle bazı yerlerde üç-dört metrelik gel-gitlerin olduğunu göz önünde bulundurunca, kulağa çok fazla gelmeyebilir. Ancak İngiliz Antarktik Araştırmaları’ndan Bilim Direktörü Prof. Dr. David Vaughan, deniz seviyesinin fırtınaların oluşumunda çok kritik bir rol oynadığını vurguluyor. Örneğin Londra’da, su seviyesinde meydana gelebilecek 50 santimetrelik bir artış, 1000 yılda bir oluşacak bir fırtınanın oluşma sıklığını 100 yıla kadar geriletebilir. Bu artışın bir metreye yükselmesi halinde ise bu süre 10 yıla kadar düşecektir.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol

Karbondioksit seviyelerinin sürekli olarak artması, atmosfer ve okyanusların ısınmasına yol açıyor. Sıcaklık, enerji üretilmesi anlamına geliyor ve enerji de hem hava hem de okyanus akıntılarını yönlendiriyor. Prof. Dr. Vaughan, sistemdeki enerji miktarının artmasıyla birlikte büyük küresel süreçlerin değişmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Araştırma ve Grafikler: Alison Trowsdale, Becky Dale, Lilly Huynh, Irene de la Torre. Fotoğraflar: Jemma Cox ve David Vaughan. Ek Araştırma: Leeds Üniversitesi’nden Professor Andrew Shepherd.

Thwaites Buzulu: Kıyamet Gününe Giden Yol
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin