“Tete ve Masal: Rüyalar Diyarı” 24 Ocak’ta vizyona girdi. Çekimler ne kadar sürdü?
– Mert Turak: Proje için tam 1 yıl boyunca çalıştık. Umarım bunun karşılığını gişede alırız.
1 yıl mı sürdü çekimler?
– Mert Turak: Aslında çekimler yalnızca 4-5 hafta sürdü; fakat tüm proje için yapılan ön hazırlıklar ve detaylar derken, toplamda 1 yılı buldu.
Ada, yeni projen için heyecanlı mısın?
– Ada Erma: Evet, çok heyecanlıyım! Bu projeye katılmak benim için büyük bir fırsat.
Çocuklara artık masal anlatmıyor, ellerine tablet, telefon veriyorlar
– Mert Turak: Son zamanlarda birçok çocuk filmi vizyona girdi. “Tete ve Masal: Rüyalar Diyarı” filmimiz, hangi yönüyle gişede fark yaratabilir? Biz, ninelerimizin ve dedelerimizin anlattığı masallarla büyüdük. Ne yazık ki, günümüzde masal okuma ve anlatma alışkanlıkları, kapitalizmin hızıyla değişti. Artık birçok ebeveyn, çocukların eline tablet veya telefon veriyor. Filmimizde kaybettiğimiz bu değerlerin önemini vurguluyoruz. Asıl mutluluğun, dünyanın en zengin adamı olsanız bile paylaşmadığınız sürece elde edilemeyeceğini, gerçek güzelliğin ise insanın içinde olduğunu anlatıyoruz. Masal karakterimiz Ada, gittiği her farklı dünyada prensesler, korsanlar, Vikingler gibi masal kahramanlarıyla karşılaşıyor. Bu durumun sadece çocuklar için değil, büyükler için de fark yaratacağını düşünüyorum.
– Ada Erma: Bu projede birçok ünlü ismin bir araya gelmesi ve sadece çocuklar için değil, aileler için de bir film olması, bence büyük bir fark yaratacak. Bu kadar değerli oyuncularla bir film çekmiş olmak gerçekten çok güzel. İzlenme sayısının yüksek olacağına inanıyorum.
Masal, nasıl bir karakter Ada?
– Ada Erma: Ada, ninesini çok seven bir kız. Ninesi, bildiğimiz masalları ona hayal gücünü katarak anlatıyor. Masal da, ninesinin anlattıklarını kendi hayal gücüyle arkadaşlarına aktarıyor. Kısacası, hayal gücü çok fazla gelişiyor.
SETTEYKEN HEP ANNEANNEM YANIMDAYMIŞ GİBİ HİSSETTİM
Siz hangi masallarla büyüdünüz?
– Mert Turak: Mekânı cennet olsun, canım anneannemin anlattığı masallar gözümün önüne geliyor. Özellikle Keloğlan’ı çok anlatırdı. Sette olduğum zamanlarda hep anneannem yanımdaymış gibi hissettim. Bu nedenle bu film benim için çok özel.
– Ada Erma: Ben ise en çok Pamuk Prenses masalını dinliyordum ama en sevdiğim masal kesinlikle Rapunzel’di.
Mert Bey, ilk kez bir çocuk filminde oynadınız. Tercih sebebiniz neydi?
– Mert Turak: Açıkçası, bir süper kahramanı oynamayı çok istemiştim. Proje öyle güzel denk geldi ki, yapımcımız, senaristimiz ve bu dünyayı kuran Emrah Ertaş ile sürekli iletişim halinde olduk. Onun kafasında senaryo zaten bitmişti; birkaç küçük dokunuşla çok içime sinen bir proje haline geldi. Haldun Hoca’nın (Dormen) projeyi kabul etmesi de benim için çok önemliydi. Onunla oynamak, filmin değerini bambaşka bir yere taşıdı.
5 SENARYOM VAR, HEPSİ DE KORKU FİLMİ
Ada, küçük yaşına büyük başarılar sığdırdın. Gelecekle ilgili neler hayal ediyorsun?
– Ada Erma: İleride birçok farklı alanda var olmak istiyorum. Hem oyuncu, hem yönetmen, hem senarist hem de müzisyen olmak istiyorum. Şu anda beş tane senaryom var.
– Mert Turak: Kaç tane senaryo var?
– Ada Erma: Beş tane ama hepsi korku filmi. Korku filmi yapmayı seviyorum. Evde bir piyanom var ve bazen garip garip korku filmi müzikleri yapıyorum.
SİHİRLİ DEĞNEĞİM OLSA KÖTÜLÜKLERİ İYİLİĞE ÇEVİRİRDİM
Siz bir masal kahramanı olsaydınız hangisi olurdunuz?
– Ada Erma: Ben Rapunzel olmak isterdim.
– Mert Turak: Rapunzel’e takıldın! Sadece saçları uzun, o kadar. (Gülüyor) İnsan görünmez olmak, uçmak ister…
– Ada Erma: Ama o karakterler masal kahramanı değil ki. Sen kesin Keloğlan olmak isterdin!
– Mert Turak: Evet, Keloğlan olmak isterdim.
Peki elinizde bir sihirli değnek olsa, neyi değiştirmek isterdiniz?
– Ada Erma: Ben dünyadaki bütün kötülükleri iyiliğe çevirmek isterdim.
– Mert Turak: Düşmanlığı ve kibri ortadan kaldırmak isterdim.
HER ŞEYİN BİR VAKTİ VAR
Mert Bey, uzun yıllardır oyunculuk yapıyorsunuz. Fakat “Kızıl Goncalar”daki performansınızla dikkatleri üzerinize çektiniz. Keşfedilmenizin biraz geç olduğunu düşünüyor musunuz? Altın çağınızı yaşadığınızı söyleyebilir miyiz?
– Mert Turak: Evet, biraz geç oldu ama biz tiyatro adabıyla ve kültürüyle yetiştik. “Mucize” filmi 2015’te vizyona girdiğinde ben yine Şehir Tiyatroları’na dönüp oyun çıkarmaya devam ediyordum. Her şeyin bir vakti var. Şener Şen de 43 yaşında başrol oynuyordu. Bu yüzden şu an benim için bir sıkıntı yok.
Dizide canlandırdığınız karakter kötü biri ama izleyiciler arasında çok nefret edeniniz yok gibi geliyor bana. Var mı?
– Mert Turak: Bu yıl o algının biraz kırıldığını düşünüyorum. İnsanlar, bu yıl daha çok empati kuruyor gibi görünüyor.