Teheccüd namazı, gece uykusundan kalkılarak kılınan bir beyhude ibadettir ve bilhassa gecenin son üçte birinde, imsak vaktine kadar kılınması tavsiye edilir. İki rekat halinde yahut dört, altı, sekiz rekat üzere çift sayılarla kılınabilir. Teheccüd namazı, yatsı namazını kılıp bir ölçü uyuduktan sonra kalkılıp gece kılınan beyhude bir namazdır. Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu namazı devamlı kılmaya çalışması, teheccüd namazının bizim için sünnet olduğunu göstermektedir. Pekala teheccüd namazı nedir, Teheccüd namazı nasıl kılınır?
Teheccüd (Gece) namazına niyet nasıl edilir?
Teheccüd namazına “Niyet ettim Allah isteği için teheccüd namazını kılmaya.” diyerek niyet edilebilir.
Teheccüd namazı kaç rekâttır?
Teheccüd namazının iki-sekiz rek’at ortasında çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. Bununla birlikte, dileyen kimse daha fazla da kılabilir. Bu durumda iki rek’atta bir selâm vermek daha faziletli olmakla birlikte, dört rek’atta da selâm verilebilir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/25-26).
Teheccüd namazı nasıl kılınır?
Teheccüd namazında Rasulullah (sas)in yaptığı dua
Peygamber Efendimiz (sas) gece teheccüd için kalktığında öncelikle dişlerini misvaklar ve abdestini alırdı. Namaza durmadan evvel çeşitli dualar ve zikirler yapardı. Kimi vakit on kere tekbir getirir, on kere hamdeder, on kere tesbih eder, on sefer tevbe eder ve şu duayı okuyarak kıyamet gününün ıstıraplarından Allah’a sığınırdı: “Allah’ım! Bana mağfiret eyle. Beni ebediyen hidayet üzere eyle. Beni rızıklandır ve bana afiyet ihsan eyle.” (İbn Mâce, İkâmet, 180) Kimi vakit ise diğer dualar yapardı.
“Allah’ım sana hamdolsun sen göklerin ve yerin ışığısın, tüm övgüler sana mahsustur. Gökleri ve yerleri ayakta tutan sensin, övülmeye layık olan yalnızca sensin. Sen göklerin ve yerin ve her ikisi ortasındaki tüm şeylerin hayatlarını tertibe koyansın. Sen gerçek ilahsın, senin vadin de kesinlikle gerçekleşecektir. Sana kavuşmak da kesinlikle olacaktır.
Cennet gerçektir. Cehennem gerçektir. Kıyamet kesinlikle gerçekleşecektir. Allah’ım tüm irademi sana teslim ettim, sana inandım, sana güvenip dayandım ve ebediyen sana yöneliyorum, senin verdiğin güç ve kuvvetle düşmanlarla uğraş ediyorum ve yalnızca senin kararına müracaat ediyorum. İşlediğim ve işleyeceğim bilinmeyen ve açık tüm günahlarımı bağışla. Benim kulluk yapacağım tek ilahım sensin senden öteki ilah yoktur.” (Tirmizî, Deavat 29; bk. Buhari, Teheccüd, 1)