TBMM Genel Kurulu’nda Tartışma
Bugün TBMM Genel Kurulu’nda, CHP’nin vize ret oranlarındaki artışın araştırılması için sunduğu grup önerisi görüşülürken, AKP İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ile İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez arasında gergin anlar yaşandı.
‘YURTDIŞINDA DOLAŞIP ŞİMDİ MİLLETVEKİLİ OLDUĞU İÇİN BURAYA ÇIKANLAR VAR’
Çömez, İYİ Parti grubu adına CHP’nin önerisi üzerine yaptığı konuşmada, muhalefet partisinin durumu hakkında eleştirilerde bulundu. Karayel, kürsüye çıkarak Çömez’e yanıt verirken, “Kürsüye çıkıp yurtdışına çıkanlardan bahsettiniz. Bu Meclis’te ülkesinden kaçıp yurtdışında dolaşıp şimdi milletvekili olduğu için buraya çıkanlar var” ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine Çömez, ayağa kalkarak karşılık verdi ve aralarında sözlü bir tartışma başladı.
Çömez’in “Utanın, utanın, zalimsiniz” şeklindeki tepkisine Karayel, “Otur yerine, otur! Demokrasi bu değil. Çıkıp kaçarken düşünecektin. Şimdi nasıl geldin buraya? Çıktın buraya artistlik yapıyorsun. Oraya çıkıp millete parmak sallamak kolay, sen de dönüp dolaşıp bu memlekete geldin” diye yanıt verdi. Gerginliğin artması üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime 10 dakika ara verilmesi talimatını verdi.
‘TRAVMATİK VE ZOR BİR SÜREÇ GEÇİRDİK’
Aranın ardından, Karayel’in sözlerine cevap veren Çömez, geçmişte yaşadığı zorlukları ve travmatik deneyimlerini aktararak, “22’nci dönemde bu çatı altında bu parlamento da son derece samimi, son derece iyi niyetli, yurtsever bir tavırla görev yaptım. Beğenen vardır, beğenmeyen vardır. Dönemin sonunda kamuoyuna açık bir mektup yazarak o dönemde beraber olduğum siyasi yapıdan ayrıldığımı ve siyaseti o dönem için noktaladığımı kamuoyuyla paylaştım. Bir süre sonra da Haziran 2008’de kendimi geliştirmek ve dil öğrenmek üzere yurtdışına gitme kararı aldım” dedi.
‘YERİ GELDİ THAMES NEHRİ’NİN KENARINDA YATMAK ZORUNDA KALDIM’
Çömez, yurtdışına çıkış sürecini şu sözlerle anlattı: “Atatürk Havalimanı’ndan VIP bölümünden uçağın kokpitinde uçarak İngiltere’ye gittim. Beni en az 50 kişi uğurlamaya geldi. Tam bir buçuk ay sonra 60’a yakın polis tarafından evim basıldı. Ailem, eşim ve çocuklarım ağır bir zulme maruz kaldı; çok ama çok travmatik ve zor bir süreç geçirdik.”
Yabancı bir ülkede yeniden ayağa kalkma mücadelesi verdiğini belirten Çömez, “Dilini bilmediğim, kültürünü tanımadığım bir yerde mücadele etmek zorunda kaldım. O dönemde çok ağır bir baskı altındaydım ve ekonomik imkansızlıklar içindeydim. Evimi ve arabamı satamadım, Londra sokaklarında sokak süpürdüm, tren gişelerinde bilet sattım. Londra Olimpiyatları’nda bilet sattığım günler oldu ve yeri geldi Thames Nehri’nin kenarında yatmak zorunda kaldım. O ülkede yeniden dil öğrendim ve ayağa kalktım. Birleşik Krallık tarihinde benzeri görülmemiş bir şekilde tüm sınavları geçtim ve bir üniversite hastanesinde genel cerrahi uzmanı olarak göreve başladım.”
Çömez, “Milletin oylarıyla, milletin takdiriyle bugün aynı parlamentonun çatısı altındayız. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz ama bu parlamentonun saygınlığına halel getirecek şekilde üslup takınmak hiçbirimize yakışmaz. O dönemde FETÖ kumpaslarına maruz kalmış, FETÖ’nün savcılarının inanılmaz eziyetlerine ve zulmüne maruz kalmış biri olarak, bugün saygın bir şekilde bu parlamentoda hizmet vermeye devam edeceğiz. Bu gerçeği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kayıtlarına geçirmek ve daha fazla polemik yapmamak üzere sözlerimi noktalıyorum.” şeklinde konuştu.