Sömestir Tatili: Kayak Keyfi
Gizem: 15 günlük sömestir tatili bugün itibarıyla başladı. Bu tatil hem çocuklar hem de aileleri için gerçekten büyük bir fırsat. Hayırlı uğurlu olsun, Gülay! Koskoca 15 gün!
Gülay: Kesinlikle! Çalışan anne-babalar için, özellikle de bu dönemde tatil planlamak büyük bir lütuf. Şaka bir yana, yıllardır bu dönemde tatil planları yapıyoruz. Birkaç gün ben, birkaç gün babası şeklinde izin alarak idare ettik ama artık Lorin büyüdü. Tatilin her anını nasıl değerlendireceğimiz konusunda heyecanlıyız. Lorin’in etkinlik dönemi tam da bu zaman. Sen sömestir için hazır mısın?
Gizem: Vallahi, hiç değilim! 15 gün izne çıksam da, içimde bir endişe var. İstanbul’da yapılacak pek çok şey var ama biliyorsun, sömestir bir nevi kayak tatiline dönüşebilir. Lorin 6 yaşına girmek üzere, biz de kayak öğrenmeye başlamayı düşünmeliyiz.
Gülay: Bu konuda çok profesyonel değilim ama kar tatili için uygun bir yaş olduğunu düşünüyorum. Kızakla oldukça eğlenebilir. Kayak ya da snowboard için uygun olup olmadığını eğitmenlere sorabilirsin; çoğu kayak otelinde kar sporları okulu mevcut.
Gizem: Evet, araştırmalar yaptım. Antalya’da Saklıkent’te bile bir kayak merkezi var. Eskiden sadece Uludağ’ı bilirdik ama şimdi Türkiye’nin doğusundan batısına her yerde bir kayak merkezi bulmak mümkün. Üstelik bu merkezlerin çoğu çocuk odaklı, çocukların kayak öğrenmesine büyük önem veriyorlar.
Gülay: Türkiye, kar sporları açısından oldukça zengin bir ülke. Tek dezavantajı, bazı merkezlerin her yıl aynı oranda kar alması değil. İstikrarlı kar olan merkezler genellikle doğuda bulunuyor. Bir seyahat yazarı olarak, “Türkiye’nin kayak merkezi Erzurum’dur” diyebilirim. Saklıkent’te geçen kış kar yoktu, bu kış ise durum farklı. Uludağ, bu dengesizlik nedeniyle cazibesini kaybetti. Geçen yıl kar azdı ama bu sene iyi yağdı; yine de gençlerin gözdesi olmaya devam ediyor.
Gizem: Tamam, birçok seçenek var. Şimdi arabaya ya da uçağa atlayıp gidebiliriz. Buraya kadar her şey kolay. Asıl mesele, kayak için gerekli ekipman. Kar pantolonu, mont, içlikler, ayakkabılar, eldivenler, gözlükler… Çocuğu baştan aşağı giydirmek gerekiyor. Her yıl büyüdüğünü göz önünde bulundurunca, bu kıyafetler tatilden pahalıya geliyor.
Gülay: Bu noktada araştırmacı anne radarlarını açmalıyız. Benim birkaç tecrübem var: İyi bir su geçirmez şişme montu, şehirde de giyilebilir. Biraz büyük olsa da, çocuklar henüz küçük oldukları için itiraz etmeden giyiyorlar. İçlik olarak yün bir külotlu çorap ya da tayt kullanabiliriz. Pantolon şart; o da zincir spor mağazalarında uygun fiyatlarla bulunabiliyor. Biz ailece kayak pantolonlarımızı bir zincir mağazanın outlet’inden yazın almıştık.
Gizem: Sezon dışı alışveriş yapmak oldukça mantıklı. Bu yaz kış için kayak tatili planım olmadığından gözüm reyonlarda değildi. Ancak ekonomik anne radarımı dün akşam açtığımda en uygun fiyatlı kayak giysilerini araştırdım. Ama bir mesele daha var; çocuk acaba bu sporu sevecek mi? Yani bu kış gidip iki yıl giyeceği kıyafeti almak da en akıllıca çözüm değil. Bu yüzden biraz daha araştırıp kaskından tulumuna, botundan montuna kiralayan internet siteleri buldum. Bazıları en iyi markaların giysilerini kiralarken, fiyatları oldukça makul. Bence en iyi çözümlerden biri ikinci el satın almak. Sonuçta çocuklar kayak takımını maksimum iki yıl giyiyor; bu nedenle çok da eskitemiyorlar. İkinci el alışveriş siteleri bu anlamda oldukça zengin.
Gülay: Kesinlikle! Bu arada, otellerin içinde ya da pist bölgelerinde kiralık kask, gözlük ve ekipman bulmak da oldukça kolay. Peki, siz hangi bölgeyi seçtiniz?
Gizem: Yakınlık sebebiyle Uludağ cazip geliyor ama aklımın bir yanı Palandöken, Erzurum’da. Geçen ay bir iş için oraya gittim ve havaalanından 20 dakikada Palandöken’e varmak oldukça keyifliydi. Ancak Lorin biraz daha büyük olsaydı, kesinlikle bir gençlik kampına göndermek isterdim. 10-16 yaş grubu için çok fazla seçenek mevcut. Aile kayak kamplarında da alternatifler var. Çocuğumu alıp tek başıma gitmektense, başka çocuklu ailelerin katıldığı kamp programına dahil olmak daha mantıklı geliyor. Bu alanda Küçük Filozoflar Kampta, Oyun Kampta veya Childbreak gibi organizasyonları öneririm; yurtdışı için kayak kamp programları da mevcut.
Gülay: Yurtdışını tercih edenler için ekonomik iki yer önereceğim: İlki, Schengen bölgesine yeni girdiği için artık vizesi olanların gidebileceği Sofya’nın merkezindeki Vitosha Dağı. Buradan günübirlik çıkabiliyor ve kayak oteline büyük bütçe ayırmadan, bir şehir otelinde kalarak günlük olarak kaymaya gidebiliyorsunuz. Diğer bir seçenek ise, vizesiz ve pek az kişinin bildiği Bosna-Hersek. Yugoslavya’nın yıkılmadan önce 1984 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yaptığı bu ülkede öyle pistler var ki…
Gizem: Yurtiçinde nereleri önerirsin?
Gülay: Birkaç farklı bölge söyleyebilirim. Isparta’nın Davraz Kayak Merkezi’nde ski pass ücretleri oldukça uygun. Biliyorsun, bazı merkezlerde piste çıkmak oldukça pahalı olabiliyor. Otel seçenekleri de güzel. Isparta’da böyle bir kayak merkezi olduğunu çoğu kişi bilmiyor. Ayrıca Ordu’yu da öneririm. Çambaşı Kayak Merkezi pek bilinmiyor ama pistleri gayet yeterli ve konaklama için otantik ahşap bungalovlar mevcut; konforlu da. Ancak dünya çapında bir pist arıyorsanız, Sarıkamış’ın kristal karı ünlüdür. Sakin bir bölge. Oteller açısından ise mütevazıdan lükse pek çok seçenek var. Okurlar, bu önerilerimi ve daha fazlasını, şu anda dergi satan büyük marketler ve kitapçılarda bulabilecekleri Hürriyet Seyahat Kış sayısında görebilirler. Hem yurtiçinden hem yurtdışından birçok kayak merkezi ve yeme-içme önerileri detaylı olarak yer alıyor.
Gizem: Gerçekten çok fazla alternatif var. Nereye giderseniz gidin, çocuklar için bir eğitmen mutlaka bulunuyor. Ama öncesinde otelin akademisiyle görüşmek ya da bir kampa dahil olmak daha ekonomik bir seçenek. Çocuklar için sabahtan akşama kadar güzel programlar mevcut. Kahvaltı sonrası kayak eğitimi, iki saat mola, ardından tekrar kayak. Dönüşte öğle yemeği, otel içinde sanat ve spor aktiviteleri, akşam yemeği ve masal saatleri derken, çocuğu görebilmek için molaları beklemek gerekiyor. Demem o ki, çocuklar eğlenirken yetişkinlerin dinlenebileceği bir tatil olabilir. Herkese keyifli bir sömestir diliyorum!