1. Haberler
  2. Gündem
  3. Seçim Sonrası Ekonomik Sorunlar ve Eğitim Politikaları Üzerine Eleştiriler

Seçim Sonrası Ekonomik Sorunlar ve Eğitim Politikaları Üzerine Eleştiriler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seçim Sonrası Tepkiler: Zamlar ve Vergi Artışları

Seçimlerin ardından gelen zam ve vergi artışlarının yankıları sürerken, memur, emekli ve asgari ücretlilerin maaş zammı enflasyon karşısında eriyip gidiyor. Bu durum, toplumda büyük bir tepki yaratmaya devam ediyor. Zam ve vergi artışlarını eleştiren EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Cumhuriyet TV‘ye katıldığı programda şu değerlendirmelerde bulundu:

“Zamlar, vergi artışları ve iktidarın ileriki günlerde uygulamaya koymayı planladığı ek ödenekler… Bunlar, iktidarın seçim öncesi ve sonrası devletin kasasını nasıl boşalttığının bir göstergesi. Plan Bütçe Komisyonu’ndan geçen torba yasa önümüzdeki günlerde oylanacak. Bu torba yasada, geçim sıkıntısıyla boğuşan insanların sorunları değil, boşalan kasayı nasıl dolduracaklarına dair raporlar yer alıyor. Diğer yandan, bu devasa enflasyonun sebebi, işçilere ve emeklilere yapılan cüzi zammış gibi gösteriliyor.”

İşçilerin Vergi Yükü

Uzun süredir TÜPRAŞ işçilerinin taleplerini dile getiren Karaca, “Bu memleketteki TÜPRAŞ işçileri, patronlardan daha fazla vergi ödüyor” diyerek durumu eleştirdi. Şunları ekledi:

“Hayatımızı idame ettirmek için gerekli temel ihtiyaç ürünlerine gelen zamlar ve vergi artışları, hatta iki defa vergi ödemek zorunda kaldığımız Anayasa’ya aykırı uygulamalarla karşı karşıyayız. Bugün ülkemizde çalışarak hayatta kalmak neredeyse imkansız, emeklilikte ise bu daha da zor. Ancak aynı zamanda, ihracat rekorları kırıldığı bir ortamda, patronlara devlet kasasından büyük teşvikler veriliyor ve kârlar artıyor. Vergi sistemi adaletsiz; milyonlarca emekçi, ücretlerini almadan önce vergilerini ödüyor, geriye kalanla da her bir ürün için tekrar vergi veriyor. Bu hazine sistemi, kamu yönetimi sistemi, her gün üzerimize yıkılan duvarlar haline gelmiş durumda. AKP, halkın cebinden ellerini çeksin.”

Çevre Halkı Tehlikede!

TÜPRAŞ işçilerinin açlık sınırının altında ücret almasına tepki gösteren Karaca, şu ifadeleri kullandı:

“TÜPRAŞ, bu ülkenin en büyük işletmelerinden biridir. Özelleştirildiğinde neredeyse yıllık kârı fiyatına satıldı. Her yıl kâr rekorları kıran bir firma, canı pahasına çalıştırdığı işçilere açlık sınırının altında bir maaş veriyor. Stratejik bir konumda bulunan bu işçiler, sağlıkları pahasına çalışmak zorunda kalıyor. İş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve kalifiye işçi sayısının azalması, sadece TÜPRAŞ işçilerini değil, aynı zamanda TÜPRAŞ’ın bulunduğu bölgelerdeki çevre halkını da tehlikeye atıyor. Bir patlama, büyük bir riski beraberinde getirir. İşçilerin talepleri, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması ve ücretlerin açlık sınırının üzerine çıkarılmasıdır.”

AKP’nin Eğitim Politikaları Üzerine Eleştiriler

Ekonomik kriz derinleşirken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin‘in katıldığı bir programda söylediği sözler büyük tartışmalara yol açtı. Tekin, kız okulları kurmanın kız çocuklarının okula gönderilmemesini engelleyecek bir çözüm olabileceğini belirtti. Karaca, AKP’nin eğitim politikalarının kız çocuklarını örgün eğitimden uzaklaştırdığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Milli eğitimin verilerine göre 900 bin kız çocuğu eğitim sisteminin dışında kalmışken, 600 bin kız çocuğu açık öğretimde yer alıyor. Yaklaşık 1,5 milyon çocuğun örgün eğitim dışında olduğunu görüyoruz. Bu durumu sorgulamakla yükümlü olan devlet kurumları, konuya dair herhangi bir çalışma yapmamış. Hükümet, kız çocuklarını eğitimden, dolayısıyla bağımsız bir yaşam kurma olanaklarından alıkoyarak çocuk yaşta evliliklere ve bağımlı ilişkilere mahkûm etmeyi hedefliyor.”

  • Bu iktidar, 2009’da yaptığı yönetmelik değişikliği ile ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanmasının önünü açtı.
  • 2012 yılında, uygulamaya konulan 4+4+4 sistemi ile kız çocuklarının örgün eğitimden uzaklaştırılmasını ve erken yaşta evliliklerin önünü açtılar.
  • Yine 2012 yılında, MEB, dini eğitim veren kurumların denetimini Diyanet’e devretti.
  • Aynı iktidar, 2013 yılında evli öğrencilerin açık öğretime yönlendirilmesine dair bir yönetmelik çıkardı.
  • Müftülere nikâh yetkisi verildi ve çocukların cinsel ilişki rıza yaşı 15’ten 12’ye düşürülme önergesi sunuldu.
  • Çocukların istismarcılarıyla evlenmesine ilişkin önerge, meclise getirildi.
  • Bunların yanı sıra, yüz binlerce köy okulu ve yurt kapatıldı, kız çocukları erken yaşta evliliklere mahkûm bırakıldı. Tüm bunlar, devlet olanaklarıyla gerçekleştirildi.

Mücadele Çağrısı

Karaca, mücadele etmek gerektiğine vurgu yaparak sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“Karma eğitim, hem pedagojik hem de eğitim bilimleri açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Hiçbir geleneksel değer, karma eğitimin altının oyulmasına gerekçe gösterilemez. Milli Eğitim Bakanı, bunu aklından çıkarmamalıdır. Karma eğitime ve kız çocuklarının eğitim hakkına sahip çıkmalıyız. Tarikatların milli eğitimi şekillendirmesine sessiz kalırsak, bunun sonu gelmeyecek. Önceden güçlü bir toplumsal muhalefet oluşturabilseydik, bu noktaya gelmeyecektik. Bugün çocuklar aç, aileler yoksul; dini değerlerin en temel hakikat olması nedeniyle çocukları okula göndermekte zorlanıyorlar. Yoksulluğu engellemek ve devletin her çocuktan güvenle 18 yaşına ulaşması için sorumlu olduğunu vurgulayan politikaları tartışmalıyız. Bu karanlık tablo içerisinde umut ışığını, verilecek bir mücadele ile parlatabiliriz.”

Seçim Sonrası Ekonomik Sorunlar ve Eğitim Politikaları Üzerine Eleştiriler
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin