Şanghay merkezli CellX adlı firma, “Çin Halk Cumhuriyeti nüfusunun gıda güvenliğini sağlamak amacıyla” laboratuvar ortamında kültür eti üretimi faaliyetlerine başladı. Bu yenilikçi yaklaşım, gıda güvenliğini artırma hedefiyle önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
CellX’in CEO’su Yang Ziliang, Çarşamba günü yaptığı basın toplantısında, şirketin kendi geliştirdiği teknolojilerle düşük maliyetli üretim hedefi doğrultusunda ilerlediklerini belirtti. Yang, kültür etinin üretim maliyetini etkili bir şekilde düşürmeyi başardıklarını ifade etti.
Yang ayrıca, şirketin kültür etini 2025 yılına kadar uluslararası pazarlara sunmayı planladığını ve ABD ile Singapur gibi ülkelerde, kültür etinin satışına onay veren ülkelerde pazar onayı almak için aktif olarak çalıştıklarını belirtti.
Kültür eti, hayvan hücrelerinin laboratuvar ortamında bir kaba yerleştirilmesi ve bu hücrelerin besinlerle desteklenerek çoğalması yoluyla elde ediliyor. Bu endüstriyel yöntem, hayvanları kesim süreçlerinden kurtarırken, aynı zamanda daha besleyici et alternatiflerinin seri üretimini vaat ediyor.
Dünya Çapında Kültür Eti Endüstrisi
Dünya genelinde kültür eti endüstrisi, ticarileşme sürecini hızlandırıyor ve Şanghay’daki bu fabrika, faaliyete geçen birkaç büyük ölçekli pilot tesis arasında öne çıkıyor.
Temel Eleştiriler
Laboratuvar ortamında üretilen ve “kültür eti” olarak bilinen yapay ete yönelik en yaygın eleştirilerden bazıları şunlardır:
- Bilimsel Karmaşıklık: Eleştirmenler, kültür eti üretim sürecinin hücre kültürü ve doku mühendisliği gibi karmaşık bilimsel teknikler içerdiğini, bu durumun doğal olmadığını ve nihai ürünün gerçekliği ve güvenliği konusunda endişeler taşıdıklarını dile getiriyor.
- Kaynak Kullanımı: Uzmanlar, kültür eti üretiminin enerji, su ve besin maddeleri gibi önemli kaynaklar gerektirdiğini belirtiyor. Bu yoğun kaynak kullanımının sürdürülebilir olmaması, çevresel sorunlara yol açabileceği endişesini doğuruyor.
- Tekelleşme Riski: Kültür etine yönelik diğer bir eleştiri, büyük şirketlerin bu sektörde hakimiyet kurarak tekelleşmesine dair kaygılardır. Bu durum, orta vadede rekabeti ve teknolojiye erişimi sınırlayabilir.
- Sağlık Güvenliği: Eleştirmenler, kültür etinin güvenliği hakkında özellikle uzun vadeli sağlık etkileri konusunda şüpheler öne sürüyor. Kontaminasyon ve genetik modifikasyonların tüketiciler üzerinde olumsuz sağlık etkileri yaratma riski, endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor.
- Geleneksel Hayvancılık Üzerindeki Etkileri: Bazı eleştirmenler, kültür etinin yaygınlaşmasının geleneksel hayvancılık uygulamalarının gerilemesine yol açabileceğinden endişe ediyor. Bu durum, kırsal topluluklar ve geçim kaynakları üzerinde ekonomik ve kültürel etkiler yaratabilir. Geleneksel hayvancılık, dünya çapında milyonlarca kişiye istihdam sağlarken, kültür etinin benimsenmesi tarım sektöründe önemli iş kayıplarına ve aksamalara yol açabilir.