Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları ve Gelişimi
Sağlıklı bir beslenme rutininin temelleri bebeklik döneminde atılmaktadır. Bu süreç, bebek ile ebeveynleri arasındaki etkileşim ile şekillenir. Ebeveynlerin, bebeklerinin beslenme alışkanlıklarını belirlemesi, aynı zamanda aralarındaki sözlü ve sözsüz iletişimi de güçlendirir. Bu karşılıklı ilişki, bebek ve ebeveyni arasındaki duygusal bağın gelişimine katkı sağlar. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir beslenme rutini, çocuk ve ebeveynin aktif bir şekilde katıldığı bir süreçtir. Ebeveyn, çocuğa hangi yiyeceklerin ne zaman sunulacağını belirlerken, çocuk da ne kadar yiyeceğine karar verir.
Yeme Bozukluklarının Ortaya Çıkışı
Yeme bozukluklarının gelişiminde genetik faktörler, hormonal etkenler, anne-bebek ilişkisi ve yemek yedirme tarzı önemli bir rol oynamaktadır. Ebeveynlerin beslenme stillerini dört ana grupta değerlendirmek mümkündür:
- İhmalkar Ebeveynler: Çocuklarına serbest bir yaklaşım benimserler; çocuklarının istediği zaman istediğini yemesine izin verirler.
- Müsamahakar Ebeveynler: Genellikle çocuklarının sevdiği yiyecekleri sunar, beğenmediklerinde farklı alternatifler önerirler.
- Kontrol Edici Ebeveynler: Çocuklarının daha fazla yemesi veya belirli yiyecekleri tüketmesi için ısrar ederler. İyi yemek yendiğinde ya da istenilen besinler tüketildiğinde ödül vaat ederler.
- Hassas-Sorumlu Ebeveynler: Çocuklarıyla birlikte yemek yer, aile sofrasında sorumluluk bilincinin gelişmesine yardımcı olur. Sağlıksız atıştırmalıklara izin vermez ve yeme sırasında baskıcı bir tutum sergilemezler.
Pika Sendromu ve Önemi
Çocuklarda sıkça görülen yeme bozukluklarından biri pika sendromudur. Genellikle demir ve çinko eksikliği ile ilişkilidir ve çocukların yiyecek dışı maddeleri (kil, toprak, kireç, hatta cam gibi) bir aydan fazla süreyle tüketmelerine yol açar. Eğer pika sendromu, vitamin, mineral ve yağ asidi eksikliklerine bağlıysa, bu sorunların çözülmesiyle tedavi edilebilir. Ancak, pika sendromunun altında otizm gibi başka sebepler de yatabileceğinden, durumun detaylı bir şekilde araştırılması oldukça önemlidir.
Anoreksiya Nervozaya Dikkat!
Bir diğer yeme bozukluğu ise anoreksiya nevroza olup, çocuklarda kilo alma korkusu ile kendini gösterir. Bu çocuklar, vücut ağırlıkları oldukça düşük olmasına rağmen yemek yemeyi reddederler. Bu durum, zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek aşırı zayıflıkla sonuçlanabilir. Ancak çocuklar, genellikle düşük kilolarının sağlıklarına zarar verdiğini fark etmezler ve kendilerini hâlâ kilolu olarak değerlendirebilirler. Ebeveynlerin, çocuklarında bu tür belirtiler gözlemlemesi durumunda, zaman kaybetmeden bir uzmandan yardım alması büyük önem taşır.
Ruminasyon Bozukluğu
Yeme bozuklukları arasında sıkça rastlanan bir diğer durum ise ruminasyon bozukluğudur. Bu bozukluk, en az bir ay boyunca haftada birçok kez yiyeceklerin ağıza geri gelmesi ile tanımlanır. Genellikle yemek sonrası sindirilmiş gıdalar, herhangi bir çaba sarf etmeden, öğürme veya kusma olmaksızın geri gelir. Bu eylemler sonrası çocuklar rahatlama hissi yaşayabilirler. Tedavi edilmediğinde ise kilo kaybı, beslenme yetersizliği ve elektrolit bozuklukları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, uzman bir doktor tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir.
Temel Beslenme İlkeleri
- Öncelikle yemek sırasında çocuğun dikkatini dağıtacak tablet, telefon, TV gibi unsurları ortadan kaldırın.
- Çocuğun yaşına uygun gıdalar sunun.
- Yemek süresini 20-30 dakika ile sınırlayın.
- Yaşına uygun dağınıklığını ve dökmelerini anlayışla karşılayın.
- Kendi kendine yemesini teşvik edin.
- Aile sofrasına dahil edin.
- Yeni besinleri sistematik bir şekilde tatmasını sağlayın.
- En önemlisi, baskıcı bir tutum sergilemeyin. Hassas-sorumlu ebeveyn modelini benimseyin.
- Eğer çocuğunuzdaki yeme bozukluğu durumu geçmiyorsa, uzman bir doktordan yardım alın.