Sağlık Uygulama Tebliği ve Fiyat Artışları
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 28 Nisan 2021 tarihinde yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile sağlık hizmetlerinde yüzde 20’ye kadar zam yapılması dikkat çekti. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, “Yapılan fiyat artışı ile birlikte 3. basamak bir hastanede yoğun bakım ünitesinde yatan COVID-19 tanılı hastanın SGK’ya bir günlük paket fiyat faturası 2 bin 982 lira olmuştur” açıklamalarında bulundular. Resmi Gazete’de yayımlanan bu SUT değişikliği ile sağlık hizmetleri fiyatlarında yaşanan artışın, salgın döneminde kamu hastanelerinde zorunlu olmayan (elektif) vakaların ertelenmesi nedeniyle özel sağlık kuruluşlarına yönelen vatandaşlar üzerinde nasıl bir etkisi olacağı merak konusu. Dr. Kılıç ve Dr. Demir’e, SGK’nın sıkı denetim çalışmaları yapmadığı ve pandemi sürecinde sağlık hizmetlerine yapılan bu artış sonrasında denetim görevini yerine getirip getirmeyeceği soruldu.
– Sağlık hizmeti fiyatlarına zam yapılırken kullanılan ‘sağlık hizmeti satın alma’, ‘Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’ kavramları neyi ifade etmektedir?
SGK, sigortalılara ve hak sahiplerine sunulan sağlık hizmetlerini kamu ve özel ayrımı yapmaksızın tüm sağlık hizmet sunucularından; Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler, kamu/vakıf üniversite hastaneleri, özel hastaneler, eczaneler ve optisyenler ile yaptığı protokol ve sözleşmeler yoluyla satın almaktadır. Kurum, satın aldığı sağlık hizmetlerinin bedellerini, çalışanların ve işverenlerin ödedikleri sağlık primleri, vatandaşların ödediği vergilerden oluşan devlet katkısı ve vatandaşlardan alınan tedavi katılım paylarının oluşturduğu Genel Sağlık Sigortası (GSS) fon gelirlerinden ödeme yapmaktadır. SGK, SUT ile finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, teşhis ve tedavi yöntemlerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemektedir. Sigortalılara ve hak sahiplerine sunulan sağlık hizmetlerinin fiyatlarını ve kapsamını SUT belirlerken; Kurum’la sözleşme/protokol yapan tüm sağlık hizmet sunucuları da SUT hükümlerine uymak zorundadır.
İlave Ücret Alınamayacak Dallar
– Çok tartışılan ilave ücret ne anlama gelmektedir? SUT hükümlerine göre hangi sağlık hizmetlerinden ilave ücret alınamaz?
İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri şunlardır:
- Acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
- Yoğun bakım hizmetleri,
- Yanık tedavisi hizmetleri,
- Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
- Yeni doğana verilen sağlık hizmetleri,
- Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri,
- Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
- Hemodiyaliz tedavileri,
- Kardiyovasküler cerrahi işlemler ve işitsel implant işlemleri.
Bu SUT hükümlerine göre yoğun bakım hizmetlerinden ilave ücret alınmaması gerekmektedir. Ancak salgın döneminde birçok özel hastanenin, hastalardan ilave ücret talep ettiği görülmüştür.
– 28 Nisan 2021 tarihinde yayımlanan SUT değişikliği ile özet olarak hangi sağlık hizmetlerinde fiyat artışı gerçekleşti?
Salgınla birlikte özel sağlık sektörü, elinde bulundurduğu kapasite gücü ile “eğer zam yapılmazsa hastalara bakmam” tehdidini kullanmış ve sonuçta özel hastanelerin talepleri kabul edilerek sağlık hizmeti fiyat artışları yapılmıştır.
Yapılan bu düzenleme ile;
- Vaka başı poliklinik hizmetlerinde yüzde 15,
- Radyoloji MR, BT, ultrason, grafi ve tetkiklerde yüzde 10,
- Kan bileşenlerinde yüzde 20,
- Tıbbi malzeme fiyatlarında yüzde 10,
- Ve bunların haricindeki bütün hizmetlerde ise yüzde 15 artış sağlanmıştır.
– 3. basamak üniversite hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastanelerinde tanıya dayalı bazı işlemlere, ödenen yüzde 20’lik ilave oran yüzde 30’a çıkarılmıştır.
– 3. basamak üniversite hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastaneleri fiyatlandırmasında ilave oran uygulanacak işlemlere yüzde 10 ilave edilmiştir.
Böylece SGK, en çok 3. basamak hastanelerinde olmak üzere kamu ve özel tüm sağlık işletmelerinden satın aldığı sağlık hizmetlerinin fiyatlarına yüzde 15-20 arasında fiyat artışı gerçekleştirmiştir.
– Yapılan zamlarda ilave oran artışı neyi ifade etmektedir?
SGK, 3. basamak kamu/vakıf üniversite hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastanelerinde yapılan kanser/tümör cerrahisi, bazı kardiyolojik işlemler, kardiyovasküler cerrahi işlemleri ve yoğun bakım hizmetleri gibi toplam 468 işleme ödediği paket ücrete ilave olarak yüzde 20 ile 75 oranında fazladan ödeme yapmaktadır.
Günlük Yoğun Bakım Hastasının Maliyeti 2982 TL
– Salgın döneminde en fazla tartışılan ve sürekli gündem olan yoğun bakım işlemlerine ne kadar zam yapıldı?
Yoğun bakım hizmetlerinde özel sektörün ağırlığı oldukça fazladır; adeta Sağlık Bakanlığı tarafından özel sağlık sektörüne bırakıldığı görülmektedir. Şu anda toplam yoğun bakım yatak sayısının yüzde 40,9’u, yetişkin yoğun bakımın ise yüzde 35,7’si özel sektörün elindedir. Pandemi süresince yapılan SUT değişikliği ile yoğun bakım ücretleri iki defa artırılmıştır. Yapılan fiyat ve ilave oran artışı ile birlikte 3. basamak bir hastanede yoğun bakım ünitesinde yatan COVID-19 tanılı hastanın SGK’ya bir günlük paket fiyat faturası 2982 TL olmuştur.
2 Kat Artış
– Salgınla birlikte kamu hastanelerinde zorunlu olmayan (elektif) vakaların ertelenmesi nedeniyle özel sağlık kuruluşlarına yönelmek durumunda kalan vatandaşlarımız bu artıştan nasıl etkilenecektir?
Salgın sonucunda kamu hastanelerinin neredeyse tamamı pandemi hastanesi ilan edildi ve zorunlu olmayan (elektif) vakalar ertelendi. Ancak özellikle risk gruplarına yönelik sağlık hizmetlerine erişimde planlama yapılmadı. Bu durumda yaşlı hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı olanlar ve ameliyat olması gerekenler özel sağlık kuruluşlarına yönelmek zorunda kaldı. Ayrıca pandemi ile birlikte diş hekimleri filyasyon ekiplerinde görevlendirildi, bu da kamu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin aksamasına neden oldu ve vatandaşlar zorunlu olarak özel diş hekimliği merkezlerine yöneldi. Kurum’la sözleşmeli vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşları, SUT’a göre yüzde 200’e varan oranlarda vatandaşlardan ilave ücret alabilmektedirler. Bu durum, sağlık hizmet işlemlerinin fiyatlarına yapılan her bir artış oranının, vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat eden vatandaşın cebine doğrudan iki katı olarak yansımasına neden olacaktır.
– Bu artışın yaygın kullanılan sağlık hizmetlerine yansıması nasıl olacak?
3. basamak özel sağlık kuruluşu polikliniğine müracaatlarda SGK’nın ve vatandaşların özel hastaneye yaptığı ödemelerde yüzde 15 fiyat artışı yaşanmıştır. Kardiyoloji polikliniğine müracaat eden bir hasta için sadece muayene parası olarak SGK, özel hastaneye 109 TL öderken, vatandaş ayrıca doğrudan hastaneye 218 TL ilave ücret ödemektedir. Zamdan önce bu ilave ücret miktarı 190 TL idi.
Artış sonrası bazı cerrahi işlemlerdeki bedeller:
Kurumla sözleşmeli vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat eden hastaların muayene, radyolojik işlemler, tetkik ve özellikle cerrahi işlemler ile hastanede yatış süreci arttıkça cepten ödeme miktarları da artmaktadır.
– Salgını fırsat olarak gören birçok özel hastane, kayıt dışı olarak çoğu tıbbi işlem için SUT bedellerinin yüzde 200’ün çok ötesinde ücret talep etmektedirler. SGK bu konuda gerekli denetimi yapmamakta mıdır?
COVID-19 vakalarındaki artışa bağlı olarak, kamu hastanelerinde yer bulamayan ve kalabalık ortama girme endişesi yaşayan vatandaşların özel hastanelere yönelmesi sonucu özel hastanelere olan talep giderek artmıştır. Salgın döneminde maalesef özel hastane sahipleri, durumu fırsata dönüştürme çabası içine girmiştir. Özel hastanelerin birçoğu COVID-19 hastalarından, gerek yoğun bakım sürecinde gerekse yataklı servislerde her türlü işlem, girişim, tetkik ve tahlil için fahiş ücretler talep etmiştir. İmza altına aldıkları sözleşme ve protokol hükümlerine uymadıkları fahiş ilave ücretlerle ilgili olarak fesihe kadar giden cezai şartların uygulanması gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu bu konudaki suistimallerle mücadele etmek için özel hastanelere yönelik denetim çalışmaları yapmadığı, aksine göz yumduğu anlaşılmaktadır.
– Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu konudaki suistimallere karşı yapması gereken nedir?
Kurumla sözleşmeli birçok vakıf üniversitesi ile özel sağlık kurum ve kuruluşu, mevcut yasal düzenlemelere rağmen pandemi döneminde COVID-19 hastalarından her türlü etik ve ahlaki yaklaşımı bir kenara bırakıp, ölçüsüz ücret talep ederek vatandaşı mağdur eden ve yaşam hakkını tehdit eden uygulamalara imza atmışlardır. Bu uygulamalara SGK yeterince denetim yapmayarak göz yummuştur. Kurum’un yapması gereken; SUT hükümlerine uymayan, pandemi süresince COVID-19 hastalarından tanı, tedavi ve hastaneye yatış sürecinde kayıtdışı ücret alan hastaneleri tespit etmek ve bunlarla yapmış olduğu sağlık hizmeti satın alım sözleşmesini/protokolünü iptal ederek cezai işlem uygulamaktır. SGK, suistimallere karşı sesiz kalmamalı ve denetimlerini acilen yapmaya başlamalıdır.