Sağlık Bakanı Koca’nın Sağlık Çalışanlarına Mektubu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık çalışanlarının “iş bırakma” eyleminden bir gün önce, bu eyleme katılmamaları için sağlık personeline bir mektup gönderdi. Türkiye genelinde sağlık ve sosyal hizmet alanında faaliyet gösteren 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonunun oluşturduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM), taleplerini dile getirmek amacıyla iki günlük bir “iş bırakma” eylemi düzenledi.
Koca, mektubunda, “Sabrınızın ardından devletimizin ürettiği radikal çözümler ve köklü değişimler geldi. Bu değişimlerin toplamına ‘beyaz reform’ diyoruz” ifadelerine yer verdi. Ancak, ‘beyaz reform’ çerçevesinde hekim dışı sağlık çalışanlarının taleplerine yer vermemesi dikkat çekti. Koca, “Hekimlerin eline geçen aylık toplam miktarın şu anki düzeylere gelebileceğini acaba kaç kişi öngörebilmişti?” sorusunu yöneltti.
Koca, sağlıkta şiddet konusundaki önemli adımları vurgularken, uygulamada yaşanan sorunların da mevcut olduğunu kabul etti. Bu sorunları ise “düzenlemelerin tam yerleşmemiş olmasına” bağladı.
‘KABUL EDİLEMEZ’
Bakan Koca, tüm sorunların aynı anda mükemmel bir şekilde çözülemeyeceğini belirterek, “Tamamıyla olgunlaşmamış çözümleri paylaşmamış olmamızı anlayışla karşılayın” dedi. Ayrıca sağlık çalışanlarına “hak arama dersi” verme gereği duydu. Sağlık sisteminin her profesyoneline ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Koca, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Bu işleyişe karşı sergilenecek sorumsuz tutumlar, hem hizmetimize zarar verecek hem de toplum tarafından kabul edilemez.”
Koca, sağlık meslek grupları için yapılan iyileştirmelerin farkında olunduğu için, bu taleplerin “sokak” yoluyla ifade edilmesini doğru bulmadığını belirterek, “Bu hatırlatmaları yapmak beni gerçekten üzüyor” dedi.
‘DOSTANE MEKTUP’
Koca, sağlık çalışanlarına hitaben, “Peki, haklarımızı kiminle, nerede, nasıl arayacağız? Üzerinde yeniden düşünülmesi gereken bir konu bu. Bu dostane mektup, size doğru kişinin Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı, doğru yerin Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, doğru yöntemin ise ‘iletişim’ olduğunu belirtmek istiyorum” dedi.
“Dönemsel ruh halimizin, sorun çözme amacı yerine başka hedefler güttüğünden şüphelenilen kişilerce bir fırsat olarak kullanılmasına izin vermemeliyiz. Bu durum, mesleğimizin itibarını daha da tehlikeye atıyor. Sağlık alanındaki örgütlü yapıların, bizimle kan uyuşmazlığı gösteren yöntemler yerine bambaşka bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğunu kabul etmeliyiz” ifadelerini kullandı.