Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Sputnik V Aşısı
11 Ağustos 2020 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sputnik V aşısının onaylandığını duyurduğunda, bu durum birçok uzman tarafından şüpheyle karşılanmıştı. O dönemde, uzmanlar aşıyla ilgili verilerin yetersiz olduğunu belirtmiş ve aşı onayının aceleci bir yaklaşım olduğunu eleştirmişti. Aşının üçüncü faz denemeleri ile ilgili sonuçlar ise birkaç ay sonra ortaya çıkmıştı. Şubat 2021’de, hakemli tıp dergisi The Lancette yayımlanan bulgular, aşının %91,6 oranında etkili olduğunu göstermişti. Bu bulguların ardından, giderek artan sayıda ülke Sputnik V aşısını almaya başladı. Henüz Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından onaylanmamış olmasına rağmen, aşı 60’tan fazla ülkede kullanılmak üzere yetkilendirildi. Bu ülkeler arasına kısa süre önce Türkiye de katıldı.
Ancak, Brezilya Sağlık Düzenleme Kurumu Anvisa, Sputnik V aşısının ithalatını, güvenliğe ve etkinliğe ilişkin verilerin eksik olduğu gerekçesiyle reddetti. Bu durum, aşıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Sputnik V‘nin geliştiricileri ise aşıyla ilgili kasten yanlış bilgi yaydığı iddialarıyla Anvisa kurumuna karşı savunma yaptılar.
Uzman Görüşleri ve Tartışmalar
Tartışmalar sürerken, çeşitli haber sitelerine görüşlerini açıklayan dünya genelinden uzmanlar, Sputnik V aşısıyla ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Brezilya Neden Sputnik V’yi Reddetti?
Viral vektör aşıları sınıfına giren Sputnik V‘de, koronavirüsün insan hücrelerine girmek için kullandığı sivri uçlu protein, adenovirüs adı verilen bir virüse ekleniyor. Viral vektör aşılarında kullanılan adenovirüsler, hastalığa sebep olmayacak şekilde değiştirilmiş durumda. Bu yöntem sayesinde, sivri uçlu proteini taşıyan zararsız virüsler, vücudun hastalık geçirmeden koronavirüse karşı bağışıklık kazanmasına olanak tanıyor. Adenovirüslerin hücreye girdiğinde çoğalmasını önlemek için E1 adı verilen bir protein devre dışı bırakılıyor.
Öte yandan, Anvisa’nın ilaç ve biyolojik ürünler müdürü Gustavo Mendes, Sputnik V’de kendini kopyalayabilen adenovirüsler bulunduğunu öne sürüyor. Brezilya’nın aşıyı reddetmesinin en önemli gerekçesi de bu durum. ABD’deki Georgetown Üniversitesi’nden virolog Angela Rasmussen, Sputnik V ile ilgili şüphelerini dile getiren uzmanlardan biri. Twitter paylaşımında “Sputnik V aşısında kullanılan Ad5 vektörü, açıkça çoğalmaya uygun” diyen Rasmussen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Geliştiriciler görünüşe göre E1 proteinini silmeyi ihmal etti. Bu nedenle bu aşıyı almak, canlı adenovirüs 5 ile enfekte olmak anlamına geliyor. Dolayısıyla Brezilya doğru olanı yaptı ve onu reddetti.”
Çoğalabilen Adenovirüsler Ne Tür Riskler Taşıyor?
Sputnik V’de yer alan adenovirüsler, insanlara doğal yollarla bulaştığında soğuk algınlığına ve nezleye neden olabiliyor. Bu durum, Sputnik V’yi yaptıran bazı kişilerin bu rahatsızlıkları geçirebileceğini düşündürebilir. Ancak bunun gerçekleşmesi pek olası değil. Rasmussen, “Aşıdaki virüs solunum yoluyla iletilmiyor, kas içinden veriliyor. Bu adenovirüslerin normalde kullandığı bulaşma yolu değil. O yüzden solunum hastalığına neden olmasını beklemezsiniz. Ancak bağışıklığı zayıflamış ve bağışıklıkla ilgili rahatsızlığı olan kişilerde öngörülemeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.” şeklinde açıklama yapıyor.
İlaç endüstrisinde klinik testler öncesi ilaç keşfi üzerinde çalışan tıbbi kimyager Derek Lowe, “Bu muhtemelen aşılanmış nüfusta büyük sorunlara neden olmayacak ama tamamen gereksiz bir risk” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “(Çoğalabilen adenovirüslere sahip) bir aşı on milyonlarca kişiye veya daha fazlasına uygulanacaksa, bu önlenebilir sorundan zarar gören bazı kişiler olacaktır.”
Rus Yetkililer ve Sputnik V’yi Savunanların Yanıtı
Rasmussen, yorumları üzerine Rus yetkililerin kendisiyle iletişime geçtiğini ve durumu “sahte” olarak nitelendirdiklerini belirtiyor. “Gamaleya Enstitüsü büyük bir üne sahip ve bilim insanları mükemmel, bu nedenle bu tavrın kasıtlı olduğunu düşünmüyorum” diyen Rasmussen, haberlerin yanlış olmadığına inanıyor. Sputnik V’yi geliştirenler ise Brezilya’nın iddialarını kesin bir dille reddediyor. Sputnik V’nin resmi Twitter hesabından yapılan bir paylaşımda Anvisa’nın aşıya dair herhangi bir test yapmadığı aktarılıyor.
Gamaleya Enstitüsü‘nün internet sitesinde yayımlanan açıklamada da Anvisa’nın iddialarının “bilimsel dayanağı olmadığı ve ciddiye alınamayacağı” ifade ediliyor. Araştırma enstitüsü, “Sputnik V aşılarının hiçbirinde çoğalma yeteneği olan adenovirüslerin bulunmadığını” savunuyor. Ayrıca, Sputnik V’ye sıcak bakan diğer bilim insanları da Anvisa’nın bilgileri doğru yorumlayıp yorumlamadığını sorguluyor.
Anvisa’ya göre incelenen Rus kalite kontrol belgeleri, test edilen aşıların doz başına “100’den az” çoğalabilen virüs partikülü içerdiğini göstermektedir. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri‘nde Veri ve Güvenlik İzleme Kurulu üyesi olan immünolog Jorge Kalil ise Anvisa’nın yorumuna katılmıyor. Uzman, Rus kalite kontrol belgelerinin aslında yapılan testin hassasiyetinden bahsettiğine inanıyor. Ruslar, “doz başına 100 partikülden az” dediklerinde, aşıda çoğalabilen virüsler bulunduğunu söylemiş olmuyor; orada söyledikleri, çoğalabilen virüsler varsa bile doz başına 100 partikülden az olduğu anlamına geliyor.
Wistar Enstitüsü’nden adenovirüs aşı bilimcisi Hildegund Ertl de medyadaki haberleri eleştiriyor. Ertl, “Bu aşıya ihtiyacımız var. Ucuz ve etkili. Saklanması ve taşınması da kolay” diyor ve ekliyor: “Medya aceleyle sonuca varmadan önce bir derin nefes alabilse, hepimizin işine yarar.”
Kaynak: Independent Türkçe