Risk, bireylerden kurumlara hatta devletlere kadar geniş bir yelpazede geçerli olan bir kavramdır. Riskler, her zaman gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olaylar olarak karşımıza çıkar. Bu nedenle, potansiyel riskleri önceden doğru bir şekilde tespit edebilmek, firmalar için hayati bir öneme sahiptir. Firmalar, bu yaklaşım sayesinde yönetebilecekleri ölçüde risk alarak, büyüme potansiyellerini en üst seviyeye çıkarabilirler. Elbette, riskleri tamamen sıfıra indirmek veya tamamen kontrol altında tutmak mümkün değildir. Ancak, mevcut riskleri değerlendirmek ve gelecekte yaşanabilecek risklere karşı proaktif önlemler almak oldukça önemlidir.
Risk Yönetiminin Aşamaları
- Planlama: Olası risklerin tespit edilmesi aşamasıdır. Firmaların, öngörülebilir risklerin gerçekleşmesi durumunda alması gereken tüm (maddi, personel, yönetimsel) tedbirleri belirlemek ve bu tedbirlerin eksikliklerini analiz etmek gereklidir.
- Proaktiflik: Risklerden etkilenmek yerine, riskleri şekillendirme yönünde adımlar atmaktır. Sorunları çözmek için gerekli adımları atmak ve riskleri azaltmak için stratejiler geliştirmek esastır.
- Potansiyel Riskleri Tanımlama: Riskler kendi kendine yok olmaz; ancak gerekli tedbirlerin alınmasıyla yönetilebilir. Stratejik planlama yaparak, firmalar risklerden en az düzeyde etkilenebilirler.
- Cevap Vermek: Tespit edilen her riskin gerçekleşme ihtimaline karşı hazırlıklı olmak gereklidir. Önceki iki adımın düzgün uygulanması halinde, riskin ciddiyetine göre şirketin kaynaklarından ne kadar harcama yapılacağı belirlenmelidir.
- Devamlılık: Riskler aniden ortaya çıkmaz veya bir anda kaybolmaz. Bir riskin aşılması, başka hiçbir riskin ortaya çıkmayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle, risk yönetimi, şirket vizyonunda sürekli olarak yer alması gereken bir strateji olmalıdır.