Retinoblastomun Önemi ve Erken Tanı
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yenal Erten, retinoblastomun çocukluk döneminde en sık rastlanan kötü huylu tümörlerden biri olduğunu vurguladı. Bu tümör, kalıtsal bir yatkınlıkla ortaya çıkabileceği gibi, ailede herhangi bir öykü olmadan da gelişebilmektedir. Erten, “Kötü huylu bir tümör olması sebebiyle, erken tanı ve tedavi süreci son derece kritik bir öneme sahiptir. Eğer tedavi edilmezse, bu durum körlük ve hatta ölümle sonuçlanabilir” şeklinde konuştu.
Erken Tanı İçin Öneriler
Erken tanının sağlanabilmesi adına, çocukların ilk 6 ay içerisinde bir göz muayenesinden geçmesini öneren Erten, “Normal koşullarda, fotoğraf çekerken göz bebeğinin kırmızı görünmesi gerekir. Ancak retinoblastom ilerlediğinde, göz bebeği kırmızı yerine beyaz bir görünüm alabilir. Bu durum, aileler için önemli bir uyarı niteliği taşır” dedi.
Retinoblastom Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Erten, flaş ışığına maruz kalan çocukların gözbebeğinin birinin beyaz, diğerinin kırmızı olduğunu fark eden ailelerin, bu durumla ilgili olarak kendilerine başvurduklarını belirtti. “Bu bulgu, retinoblastom açısından bizim için önemli bir uyarıdır. Retinoblastom, oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Ancak kötü huylu olması nedeniyle, erken tanı ile tedavi edilebilen bir rahatsızlık olarak dikkat çekmektedir” ifadelerini kullandı.
Kontrol Süreçleri ve Önemi
Bu hastalığın genellikle çocukların ilk 2 yılı içinde ortaya çıktığını vurgulayan Yenal Erten, “Kalıtsal bir özellik gösterebileceği gibi, görülen vakaların %40’ında ailede retinoblastom öyküsü bulunmaktadır. Ancak %60’ında ise aile öyküsü yoktur. Burada en kritik nokta, çocukların ilk 6 ay içinde birinci ve 2 yaşına kadar da ikinci kontrole mutlaka götürülmesidir” dedi.