Rahim Ağzı Kanseri ve Önemi
Dünyada 45 yaş altındaki kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türü rahim ağzı kanseridir. Bu konuda önemli bilgiler sunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Orhan Ünal, rahim ağzı kanserinin Türkiye’de de önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı. Son istatistiklere göre, rahim ağzı kanseri Türkiye’de en sık görülen kanser türleri arasında 12’nci sırada yer almakta ve her yıl yaklaşık 500 bin vaka bildirilmektedir. Bu durum, yaşam kaybı oranlarının artmasına neden olmaktadır. Prof. Dr. Ünal, bu noktada taramaların hayati bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
“Bazı ülkelerde, tarama oranlarının artmasıyla birlikte rahim ağzı kanseri vakalarında belirgin bir düşüş gözlemlenmiştir. Taramalar sayesinde, vajinal smear testi ve kansere yol açan HPV (Human Papilloma Virus) türlerinin belirlenmesi, kolposkopik muayene ve gerektiğinde biyopsi ile kanser öncesi lezyonların saptanması mümkün olmaktadır.”
HPV Aşısının Önemi
Rahim ağzı kanserinden korunma yollarından biri olan HPV aşısı, Prof. Dr. Orhan Ünal tarafından şu şekilde açıklanmaktadır: “Aşılama, 9 yaşından itibaren 26 yaşına kadar önerilmektedir. 9-11 yaşları arasında 2 doz, 12-26 yaş aralığında ise 3 doz şeklinde (2 ay ve 6 ay arayla) uygulanabilir. HPV aşılarının tipleri arasında 2’li (HPV 16,18) ve 4’lü (HPV 6,11,16,18) aşılar bulunmaktadır. 2’li aşı, en çok kanserle ilişkilendirilen HPV türlerine karşı koruma sağlamaktadır. Düşük riskli tipler ise kanser oranlarını azaltmaktadır.”
Aşı olunsa bile, rahim ağzı kanseri taramalarına devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Ünal, “Kovid-19 aşısı olan kişilerin maske ve mesafe kurallarına uyması gerektiği gibi, HPV aşısı olanların da düzenli tarama yaptırmaları gerekmektedir. Çünkü aşı, HPV’nin diğer tiplerinin neden olabileceği hastalıklara karşı koruma sağlamamaktadır.” dedi.
Erkeklerin Aşılama Sürecindeki Rolü
HPV aşısının sadece kadınlara değil, erkeklere de uygulanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, şu uyarılarda bulundu: “Cinsel temasla bulaşan HPV 6 ve 11 tipleri, siğillere yol açarak sık görülen rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Bu nedenle, bu tür vakalarda da 4’lü aşı uygulanmaktadır. Rahim ağzı kanserine neden olan kanserojen HPV türlerinin sayısı oldukça fazladır. Son yıllarda HPV’nin 9 tipine karşı etkili olan dokuzlu aşı da geliştirilmiştir; ancak bu aşı henüz Türkiye’de mevcut değildir. Bu yüzden, 4’lü aşının erken yaşlarda yapılması kritik önem taşımaktadır. Vücudun antikor oluşturma süreci 5 yılı bulabildiğinden, aşılamanın erken yaşlarda yapılması, cinsel yaşam başlamadan önce antikor gelişimini sağlar.”
HPV aşısının erkeklere yapılmasının önemini vurgulayan Ünal, “Özellikle Avustralya’da bu aşılar devlet politikası olarak uygulanmaktadır. Çünkü HPV, erkeklerden de kadınlara bulaşabilmektedir ve HPV’yi kapmış erkeklerde baş ve boyun kanseri gibi hastalıklara rastlanabilmektedir. Çok eşlilik, erken yaşta cinsel yaşama başlama, çok fazla doğum yapma, uzun süre doğum kontrol hapı kullanımı ve sigara içme gibi faktörler, kanser riskini artırmaktadır. Dolayısıyla, hem bu virüsün olumsuz etkilerinden kaçınmak hem de kadınların korunması açısından erkeklerin de aşılanması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
