Proloterapi Nedir?
Proloterapi, kas-iskelet sistemi tedavilerinde kullanılan inovatif bir yöntemdir ve vücudun kendi öz iyileştirme potansiyelini harekete geçirmek amacıyla enjeksiyon yoluyla uygulanmaktadır. Son yıllarda tıp terminolojisinde bilinirliği artan bu tedavi, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan pek çok kas-eklem hastalığına etkili çözümler sunmaktadır. Uzmanlar, bu tekniğin doğallığı ve etkinliği sayesinde, hastaların yaşam kalitesini artırdığını belirtmektedir.
Proloterapi Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Zedelenmiş, hasar görmüş eklem, tendon ve diğer dokulara uygulanan proloterapi, vücudun öz iyileştirme sistemini harekete geçirir. Girişimsel Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Aşkın Nasırcılar, bu tedavinin nasıl işlediğini şöyle açıklamaktadır: “Doğal tahriş edici solüsyonlar kullanarak, vücudun kendini yeniden onarması teşvik edilir. Enjekte edilen solüsyonlar, eklemde, tendonların kaslarla birleşim yerlerinde ve kemiklere yapışma noktalarında inflamasyon yani iyileştirme iltihabı oluşturarak bu dokuların yenilenmesini sağlar. Ayrıca, proloterapi tedavisi genel anestezi ve hastanede yatış gerektirmemektedir. Enjeksiyon sonrası genel yan etkilerin dışında ciddi bir yan etki beklenmemektedir.”
Ancak, hastanın yaşı, kilosu, diyabet durumu ve sigara kullanımı gibi birçok faktör iyileşme süresini etkileyebilir. Normal şartlar altında 4-6 seans yeterli olurken, bazı durumlarda 1-2 seansta çözüme ulaşılabilirken, diğer vakalarda 8-10 seansa kadar uzayan süreçler gözlemlenebilir.
Proloterapi Hangi Rahatsızlıklarda Kullanılır?
Proloterapinin hangi hastalıklarda kullanıldığına değinen Dr. Nasırcılar, “En çok bel, diz, omuz ve ayak bölgelerine uygulanan bu tedavi, kireçlenme, menisküs yırtıkları, bel ve boyun fıtıkları, omuz kas yırtıkları, topuk dikeni ve tenisçi dirseği gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkin bir şekilde kullanılabilir.” şeklinde ifade etmektedir.
Proloterapi Türleri Nelerdir?
Proloterapi tedavisinde, enjeksiyon için farklı çözeltiler bulunmaktadır. Dr. Nasırcılar, “Bu çözeltiler, hastanın probleminin türüne göre seçilmektedir. Çözelti tipleri arasında; Dekstroz Proloterapi, PRP (Trombosit bakımından zengin plazma) ve kişinin kendi kemik iliği ile yağ dokusundan elde edilen kök hücre çözeltileri bulunmaktadır.” diyerek bu çeşitliliği vurgulamaktadır.
Proloterapi Sonrası Süreç Nasıl İşler?
Proloterapi işleminin ardından hafif şişlik ve sertlik gibi yan etkilerin sıkça görüldüğünü belirten Dr. Nasırcılar, “Ancak bu yan etkiler kısa süre içinde düzelir ve birey, aynı gün ya da bir gün sonra normal aktivitelerine dönebilir. Bazı hastalarda bir haftaya kadar süren morarma, rahatsızlık, şişme ve sertlikler görülebilir; bunlar genel enjeksiyon yan etkileri olup endişe verici bir durum değildir. Yine de devam eden sorunlarda doktorunuzun sizi görmesi en doğru yoldur.” demektedir.
İyileşme süreci, doku yenilenmesi ile gerçekleştiği için yavaş ilerler. Rahatsızlık tipine ve süresine bağlı olarak olumlu etkilerin gözlenmesi 3 hafta ile 6 ayı bulabilir; bu nedenle hastaların sabırlı olmaları gerekmektedir. Son dönemde kullanımı giderek artan proloterapi, güvenli ve olumlu etkiler veren bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Bugüne kadar herhangi bir olumsuz sonuçla karşılaşılmamış ve endişe verici bir veri bildirilmemiştir.” diye konuşmaktadır.