Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan’dan Mutant Koronavirüs Açıklaması
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, mutant koronavirüsün Türkiye’deki yaygınlığına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. İlhan, “Virüsün yaygınlığına bakıldığında, mutant virüsün Türkiye genelinde de etkili hale gelmiş olabileceğini söyleyebiliriz. Şu anda PCR testinin ardından mutant virüs araştırması da yapılmakta. Virüsün bulaşıcılığının yüksek olduğunu düşündüğümüzde, önlemlere daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Vaka artışlarının sebeplerine baktığımızda, iki ana neden öne çıkıyor. Birincisi, mutant virüsten kaynaklanan artışlar olabilir; ikincisi ise, vatandaşlarımızın uyarılara rağmen hafta sonları ticari alanlarda ve sosyal ortamlarda bir araya gelmekten çekinmemesi. Bir araya geldikçe, açıkça vakalar da artıyor. Bunu da hemen gözlemleyebiliyoruz. Hafta sonları vaka tespitleri düşük olurken, pazartesi günleri hafif bir artış görülüyor, ardından salı ve çarşamba günlerinde bu artış devam ediyor. Bunun altında yatan nedenlerden birinin, hafta sonları yapılan sosyal etkinlikler ve mutant virüsün yaygınlaşması olduğuna inanıyorum.” dedi.
Maske Kullanımının Önemi
Prof. Dr. İlhan, dışarıda vatandaşların fiziksel mesafeye ve maske takma kuralına yeterince dikkat etmediğini vurguladı. “Hafta sonları kısıtlamalara riayet edilecek şekilde, kısıtlamanın anlamını bozmayacak şekilde dışarı çıkmak, temiz hava almak elbette faydalı olabilir; ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta maske kullanımı ve fiziksel mesafe. Eve döndükten sonra banyo yapılması ve tüm vücudun yıkanması gerektiği de unutulmamalı. Dışarıda mesafeye uyulmadığını ve maskenin çıkarıldığını gözlemliyoruz. Tek başına bir kişi mesafeye uyup maske takarak yürüyüş yapsa, elbette risk daha düşük olur. Ancak, bu kurallara uyulmadığı için bulaştırıcılık oranının yüksek olduğunu görmekteyiz.” diye ekledi.
Aşılama Süreci ve Normalleşme Beklentileri
Prof. Dr. İlhan, normalleşme sürecinin ne zaman başlayabileceğine dair açıklamalarda bulundu: “Aslında yazı nasıl geçireceğimiz, toplum olarak alınan önlemlere uyma seviyemizle doğrudan ilişkili. Kış aylarından beri süren kısıtlamalar, esnaflarımızı ve vatandaşlarımızı zor durumda bıraktı. Ancak, eğer toplum kurallara daha fazla uyum sağlarsa, aşılama da devam ettiği için yaz dönemi daha iyi geçebilir. Aşılama sürecimiz iyi bir noktaya doğru ilerliyor. Ancak, aşılama tek başına sürecin çözümü değil; aşı, sürece destek olacak bir unsur. Fiziksel mesafe, maske ve hijyen kurallarına uyarak ve sırası geldiğinde aşımızı yaptırarak bu yaz döneminde daha sağlıklı günler geçirebiliriz. Dışarıda bulunduğumuz zamanlarda mesafeye uymamak, kalabalık ortamlara girmek ve temiz hava almayan yerlerde bulunmak, virüs bulaşma riskini artırabilir. Geçtiğimiz yaz Kurban Bayramı sonrası virüsün tüm Anadolu’ya yayıldığını ve büyük şehirlere geri döndüğünü unutmayalım. Eylül ayında Ankara’da, ekim ayında İstanbul’da zor günler yaşadık, ardından kasım-aralık aylarında Türkiye genelinde vaka sayıları 30 bine kadar çıktı.”
İkinci Doz Aşıyı Yaptırmanın Önemi
Prof. Dr. İlhan, koronavirüs aşısının ilk dozunu yaptıran vatandaşların ikinci doz aşılarını mutlaka yaptırmaları gerektiğini vurguladı: “Aşı yapıldıktan sonra antikor oluşmaya başlıyor; fakat Türkiye için ön görülen aşılama planında iki doz aşının yapılmasının ardından 3-4 hafta içinde yeterli antikor seviyesinin oluştuğu bilinmektedir. Bu nedenle, tüm vatandaşlarımızın iki doz aşıyı yaptırması ve aşı sonrası fiziksel mesafe, maske ve hijyen kurallarına uyarak hayatına devam etmesi en doğru yaklaşımdır. Birinci dozdan yaklaşık 2 ay sonra yeterli ve iyi antikor seviyesinin oluştuğunu söylemek mümkün. Bu nedenle, vatandaşlarımızın mutlaka ikinci doz aşılarını yaptırmaları gerekmektedir. Türkiye’deki aşılama süreci, iki dozdan oluşmaktadır ve aşının kurallarına uygun şekilde aşılanmak önemlidir.”