Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mesut Yılmaz, çocukları tehdit eden ve zamanında tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilen invaziv Grup A Streptokok (iGAS) hastalığı hakkında önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Yılmaz, iGAS’ın sepsis, nekrotizan fasiit ve streptokok toksik şok sendromu gibi hayati tehlike arz eden hastalıklara yol açabileceğini belirterek, “Çocuklarda invaziv Grup A streptokok tespitinin önemi asla göz ardı edilmemelidir. Bu enfeksiyon, hızla ilerleyerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir ve potansiyel olarak ölümle sonuçlanabilir” dedi.
BELİRTİLER DİĞER HASTALIKLARLA KARIŞABİLİR
iGAS belirtilerinin diğer hastalıklarla sıkça karıştırılabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Mesut Yılmaz, hastalığın erken teşhisinin çeşitli testler ile mümkün olduğunu vurguladı. Şunları ekledi:
- “Çocuklarda iGAS belirtileri arasında ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, karın ağrısı ve döküntü gibi semptomlar görülebilir.”
- “Ancak bu belirtiler spesifik olmayabilir ve diğer yaygın çocukluk hastalıklarıyla karışabilir. Bu nedenle, hekimlerin, özellikle genel durumu kötü olan ve standart tedavilere yanıt vermeyen çocuklarda iGAS’dan şüphelenmeleri kritik önem taşımaktadır.”
iGAS tanısı için çeşitli testlerin mevcut olduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi:
- “Boğaz kültürü, iGAS tanısında altın standarttır, ancak sonuçların alınması 48-72 saati bulabilir. Bu test, streptokok enfeksiyonu şüphesi bulunan, özellikle de invaziv hastalık açısından yüksek risk taşıyan çocuklar için önerilmektedir.”
- “Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile yapılan testler, boğaz kültürü kadar güvenilir olup, 60-75 dakikada sonuç verebilmektedir.”
- “Medipol Mega Hastanesi, invaziv Grup A streptokok tanısını PCR tabanlı yöntemlerle etkin ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmektedir.”
Sonuç olarak, çocuklarda invaziv Grup A streptokok tespitinin, ciddi hastalık ve ölümlerin önlenmesi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, hekimlerin bu enfeksiyon için yüksek bir şüphe indeksi geliştirmeleri ve uygun teşhis ile tedavi yöntemlerine aşina olmalarının gerekliliğini dile getirdi. Ayrıca, iyi hijyen uygulamaları ve aşılama yoluyla bu hastalığın önlenmesinin çocuklarda iGAS yükünü azaltmada önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.