1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın Aşı ve Toplumsal Bağışıklık Üzerine Açıklamaları

Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın Aşı ve Toplumsal Bağışıklık Üzerine Açıklamaları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın Açıklamaları

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türkiye’nin toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşma olasılığının belirsizliği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Pala, sağlık çalışanlarına uygulanan CoronoVac aşısını olduğunu ve şu ana kadar herhangi bir yan etki yaşamadığını belirtti.

Prof. Pala, toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için toplumun en az %70’inin aşılanması gerektiğini vurguladı. Bu oranı dikkate alarak, 18 yaş altındakilerin aşılamanın dışında tutulması gerektiğini belirtti. Türkiye’deki toplam nüfus göz önüne alındığında, 83 milyon yurttaş ve 4 milyondan fazla sığınmacıyla birlikte yaklaşık 60 milyon kişinin aşılanması gerektiğini ifade etti. Bu da en az 120 milyon doz aşıya ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. Sinovac aşısının etkinliğinin %50’nin biraz üzerinde olduğunu hatırlatan Pala, toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için muhtemelen daha fazla aşı yapılması gerektiğini dile getirdi.

Önümüzü Göremiyoruz

Prof. Pala, “Ne zaman toplumsal rahatlama olacaktır?” sorusuna yanıt verirken, aşı takviminin açıklanmasının ardından bu konunun daha net bir şekilde tartışılabileceğini söyledi. Şu anda belirsizlik yaşandığını belirten Pala, Sağlık Bakanı’nın 2020’nin sonuna kadar Türkiye’ye 20 milyon doz aşı geleceğini ifade ettiğini ancak Ocak ayının ortalarına gelindiğinde yalnızca 3 milyon doz aşı bulunduğuna dikkat çekti. Aşıların gelme takvimi netleşirse ve gerçekten aşılar gelirse, o zaman rahatlama konusunda bir tartışma yapılabileceğini ifade etti. Ancak mevcut şartlarda, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 54.5 milyon doz aşının ilk 3 ay içinde gelmesi durumunda bile, her aşı yapılan kişinin yaklaşık 5 hafta sonra koruyuculuk düzeyine ulaşacağını varsayarak, bu yılın ilk 6 ayında büyük bir rahatlama olasılığının görünmediğini değerlendirdi.

Okullar İçin Hazırlık

Prof. Pala, okulların açılması için gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerektiğini vurguladı. Uzun süre kapalı kalan okulların, çocukların hem fiziksel hem de ruhsal sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları’nın ortak bir tutum sergileyerek okulların hangi koşullarda açılabileceğini belirlemesi gerektiğini söyledi. İkili eğitim sisteminin veya haftada üç gün okul modelinin gündeme getirilebileceğini ifade eden Pala, okulların 15 Şubat’tan itibaren açılması gerektiği görüşündeydi. Türkiye’nin mevcut aşı politikasıyla toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşma ihtimalinin görünmediğini belirten Pala, aşılamanın yanı sıra maske kullanımı, fiziksel mesafe ve kişisel hijyen önlemlerinin de sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.

Kısıtlamaların Bedeli

“Aşılamanın başlamasıyla birlikte kısıtlamaların 15 Şubat gibi gevşemesi gündeme geldi. Bu doğru bir yaklaşım mı?” sorusuna yanıt veren Pala, kısmi kısıtlamaların olgu sayıları ve ölümlerde bir azalma sağladığını ancak bunun bedelinin sadece toplumun bir kesimi tarafından ödenmesinin doğru olmadığını ifade etti. Küçük esnaf ve çalışanların ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti ve bu durumun dikkatle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın Aşı ve Toplumsal Bağışıklık Üzerine Açıklamaları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin