Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun Panel Konuşması
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyesi ve ünlü ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından İstanbul’da düzenlenen “Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye” panelinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Acemoğlu, Türkiye’deki mühendislik alanındaki durumu değerlendirirken, “Türkiye’de mühendislikte ciddi bir düşüş var. Özellikle bilgisayar mühendisliği alanında herhangi bir artış göremiyoruz. Bu durum, Türkiye’nin gençlerini bu alanda doğru bir şekilde yönlendiremediğini gösteriyor. Yapay zekanın getirdiği gelişmelere nasıl uyum sağlayacağımız konusunda belirsizlik içindeyiz. Ancak daha da önemlisi, Türkiye’nin kurumsal yapıları giderek kötüleşiyor” dedi.
Acemoğlu, “Ekonomik kurumlar, hükümet etkinliği, denetleme kalitesi, yoksulluğun kontrolü ve iş piyasasındaki kurumlar gibi birçok alanda kurumsal bir çöküş yaşanıyor” diyerek, bu durumu yalnızca ekonomik değil, siyasi hakların da çöküşü ile bağlantılı olduğunu vurguladı. “Bu sorunları bir bütün olarak ele almak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Yapay Zeka ve Ekonomi
Maliye Hesap Uzmanları Vakfı, İstanbul’da düzenlediği panelde yapay zekanın dünya ekonomisindeki etkilerini ele aldı. Panelin moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş üstlenirken, konuşmacılar arasında Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Johns Hopkins Üniversitesi’nde uygulamalı ekonomi profesörü Prof. Dr. Steve Hanke yer aldı.
Acemoğlu, sunumunda şunları belirtti: “Bu kitap üzerine Türkçe olarak ilk kez konuşuyorum. Hatta bu kitap henüz Türkçeye çevrilmedi, ekim ayında çevrilecektir. Türkçe isminin ne olacağını bile bilmiyoruz ama bazı fikirlerinden bahsetmek istiyorum. Yapay zeka, dünya ekonomisini büyük olasılıkla tamamen değiştirecek bir sürecin başlangıcını temsil ediyor. Şu anda Amerika’da herkesin konuştuğu bir konu. Ancak Türkiye’de bu teknolojinin yeterince öneminin anlaşıldığını düşünmüyorum.”
Ücretler ve Üretkenlik İlişkisi
Acemoğlu, “Teknoloji geliştikçe üretkenlik artar, üretkenlik arttıkça işverenler daha fazla iş gücü almak ister. Bu da nihayetinde ücretlerin artmasına yol açar” diyerek devam etti. “Ücretlerin artması, artan üretkenliğin toplumun geniş bir kesimine yayılmasına neden olur. Bu konuda bazı teoriler var, ancak tarihsel süreçte bu teorilere uymayan birçok örnek de bulunuyor.”
Sanayi Devrimi ve Sonuçları
Acemoğlu, “Sanayi Devrimi, hepimizin konforunu, üretkenliğimizi ve sağlığımızı iyileştiren bir sürecin başlangıcıydı” dedi. “300 yıl önce yaşayan en zengin insanla, günümüzdeki orta sınıf bir insanın yaşadığı konforu kıyasladığınızda, geçmişteki zenginliğin çok daha altında olduğunu görüyorsunuz. Bu süreç nasıl başladı ve gelişti? İlk başta kesinlikle olumlu bir etki görmüyoruz. 18. yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıkan süreç, otomasyon ve yeni makinelerin işçileri işten çıkararak daha ucuz ve hızlı üretim yapmaya başlamasıyla şekillenmiştir.”
Acemoğlu, tarih boyunca birçok insanın çalışma koşullarının kötüleştiğini ve bunun da sanayi devriminin olumsuz etkilerinden biri olduğunu belirtti. “Özellikle 19. yüzyılın başlarında ortaya çıkan yeni makineler, işçilerin daha uzun ve zorlu çalışma koşullarına maruz kalmasına neden oldu. Bu durum, çocuk işçilerin de istihdam edildiği çok zor bir dönemi beraberinde getirdi” dedi.
Türkiye’nin Ekonomik Durumu
Acemoğlu, Türkiye’nin günümüzdeki ekonomik durumunu ele alırken, “Türkiye 2006 yılında neyi ihraç ediyorsa, bugün de aynı ürünleri ihraç ediyor. Teknolojik bir iyileşme yok. Bunun sebepleri arasında kurumsal sorunlar ve dijital teknolojilere ayak uyduramama yer alıyor” ifadelerini kullandı. “Yapay zekaya olan talep dünya genelinde hızla artıyor ve bu durumu kullanmayan ülkelerin hızlı büyümesi ve üretkenliklerini artırması mümkün değil. Eşitsizlik daha da derinleşir” şeklinde konuştu.
Acemoğlu, Türkiye’nin eğitim düzeyinin oldukça düşük olduğunu belirterek, “Büyük bir değişim gereksinimi var. Mühendislik alanında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Bilgisayar mühendisliğinde hiçbir artış yok. Türkiye, gençlerini bu alanda doğru bir şekilde yönlendiremiyor ve yapay zekanın getirdiği yeniliklere nasıl uyum sağlayacağımızı bilmiyoruz” dedi. “Kurumsal yapıların giderek kötüleşmesi, ekonomik ve siyasi hakların çöküşü ile doğrudan bağlantılıdır. Bu sorunları birlikte ele almak gerekiyor.”