Prof. Dr. Canan Karatay’dan Bağışıklık Sistemi Açıklamaları
Prof. Dr. Canan Karatay, bağışıklık sistemine zarar veren çeşitli faktörlere dikkat çekti. Sözcü TV‘de yayınlanan “Canan Karatay ile İyilik Sağlık” programında Elif Tümen’e yaptığı açıklamalarda, beslenme alışkanlıklarından tarım ilaçlarına, akıllı telefonların etkilerinden deterjanlara kadar birçok konuyu ele aldı.
“DOĞAL MADDE ARZ ETMEK LAZIM”
Karatay, bağışıklık sisteminin ana rahminden itibaren gelişen bir süreç olduğunu belirtti. “İnsan vücudu bir bütündür ve bu bütün içerisinde yer alan hücrelerin, dış etkenlere ve yabancı maddelere karşı korunması amacıyla programlanmıştır. Bu programın sağlıklı ve güçlü olabilmesi için beslenme alışkanlıkları son derece önemlidir. Bağışıklık sistemimizde hücresel bağışıklık önemli bir yer tutar. Beyaz kan hücrelerimiz, vücudumuzda dolaşarak yabancı maddeleri tespit ettiklerinde, bağışıklık ordusunu harekete geçirirler. Doğal beslenmek ve doğal maddeler almak esastır.”
“ŞEKER VÜCUDA GİRİNCE HÜCRELERİ BOZAR”
Karatay, bağışıklığa en çok zarar veren unsurlardan birinin şeker olduğunu vurguladı. “Şeker, en tatlı zehirdir. Vücuda girdiği anda hücreleri bozar ve bu da bağışıklık sisteminin çökmesine neden olur. Şeker hastalarının yaralarının iyileşmemesi, bağışıklık sisteminin neredeyse sıfıra inmesindendir. Türkiye’de yaygın olarak tüketilen ekmek de bağışıklığı zayıflatan önemli bir faktördür.” dedi.
“HAVAMIZ, SUYUMUZ, TOPRAĞIMIZ, YİYECEĞİMİZ KİRLİ”
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sadece sağlıklı beslenmenin yeterli olmadığını, aynı zamanda hareket etmek ve kaliteli uyku uyumanın da büyük önem taşıdığını belirten Karatay, “Vücudumuzun temel bileşenleri; yağ, protein, su, mineraller, tuzlar ve vitaminlerdir. İnsan vücuduna bu bileşenleri sağlamak zorundayız. Vücudun yüzde 60’ı sudur ve bu suyun mineralli ve elektrolitli olması gereklidir. Yüzde 20’si yağ, yüzde 19.9’u ise proteindir. Karbonhidrat oranı ise yüzde 1’den az olmalıdır. Fazlası bağışıklık sistemini zayıflatır. Havamız, suyumuz, toprağımız ve yiyeceklerimiz kirli. Yaşam biçimimiz bu açıdan oldukça önemlidir. Uyku, hareket ve mutlu olmak da bağışıklık sistemi için kritik faktörlerdir.” şeklinde konuştu.
“AKILLI TELEFONLAR DA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE ZARAR VERİR”
Karatay, akıllı telefonların da bağışıklık sistemine zarar verebileceğini belirtti. “Akıllı telefonların yaydığı elektromanyetik frekanslar, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca evde kullanılan temizlik malzemeleri ve deterjanlar da zararlıdır. Bu ürünlerin içerisinde birçok kimyasal bulunmaktadır. Bu kimyasallar vücuda girdiğinde hücrelere, özellikle de DNA’ya zarar verir. DNA’nın bozulması, hormonal sistemin ve enzimlerin dengesini alt üst eder.” dedi.
“SAĞLIKLIYSANIZ TÜRK KAHVESİ ÇARPINTI YAPMAZ”
Kahvenin beslenmedeki önemine değinen Karatay, “Türk kahvesi, şekersiz olarak tüketildiğinde son derece faydalıdır. Ben sabahları ilk olarak kemik suyu içerim, ardından büyük bir fincan Türk kahvesi içerim. Eğer sağlıklıysanız, kahve çarpıntı yapmaz. Gün içerisinde dışarıda yemek yemem ve hastanede de yemek yememeye çalışırım.” dedi.
“SADECE C VİTAMİNİ YETMEZ”
Karatay, vitamin takviyeleri hakkında da önemli uyarılarda bulundu. “Çok fazla vitamin takviyesi almak doğru değildir. Bağışıklığın düştüğü hissedildiğinde yalnızca C vitamini tüketmek yeterli değildir. İyot, D vitamini, magnezyum, selenyum ve sodyum gibi minerallere de dikkat etmek gerekiyor. Bu mineraller kaya tuzunun içinde bulunur, ancak vücutta düşük seviyede varsa, o zaman enjeksiyonla vitamin takviyesi yapılmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, eğer ortamda şeker varsa, C vitamini hücrelere giremez.” dedi. Karatay, diyet ürünleri hakkında da eleştirilerde bulunarak, “Son yıllarda et, yağ, yumurta gibi besinlerin tüketiminden kaçınılması yönündeki öneriler, insanların sık sık hastalanması için bir senaryonun parçası gibi görünüyor.” şeklinde konuştu.