Pfizer ve BioNTech’in Covid-19 Aşısı: Son Gelişmeler
Amerikan ilaç devi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısı, şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Kanada’da kullanılmaya başlandı. Açıklanan verilere göre, aşının etkinlik oranı yüzde 95 olarak belirlenmiş durumda. 27 Eylül itibarıyla ise Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde aşının uygulanmaya başlanması planlanıyor. Aynı teknolojiyi kullanan Moderna aşısının da, Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi’nden (FDA) acil kullanım onayını alması bekleniyor.
Asılsız İddialar ve Aşı Reddetme Eğilimi
Pandemi sürecinin başlangıcından bu yana, aşılar hakkında birçok komplo teorisi ortaya atıldı. Örneğin, Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in aşılar aracılığıyla insanlara çip yerleştireceği veya mRNA aşılarının insanların DNA’sını değiştireceği yönündeki iddialar, halkın önemli bir kısmının aşıyı reddetmesine neden oluyor. Bilim insanları, bir toplumda sürü bağışıklığı sağlanabilmesi için nüfusun en az yüzde 60-80’inin aşılanması gerektiğini belirtmektedir. Ancak son araştırmalar, ABD’de yaşayanların yüzde 40’tan fazlasının aşıyı reddedebileceğini ortaya koyuyor.
Aşı İçerikleri Çevrimiçi Olarak Paylaşıldı
Pfizer/BioNTech aşısının onaylanan ülkelerde milyonlarca doz dağıtılmaya başlandıkça, asılsız iddiaların yeniden gündeme gelmesi kaçınılmaz oldu. Bu durumu engellemek amacıyla, her iki şirket de aşılarının içeriklerini çevrimiçi ortamda paylaştı.
Koronavirüs Aşıları Nasıl Çalışıyor?
Pfizer ve Moderna aşıları, haberci RNA (mRNA) teknolojisi kullanarak geliştirilmiştir. Bu aşılar, türlerinin ilk örnekleri olmasına rağmen, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından, mRNA teknolojisinin 20 yıldır üzerinde çalışıldığı belirtiliyor. mRNA teknolojisi, kanser ve diğer hastalıklarla mücadele için geliştirilmişti, ancak Covid-19 için uyarlanana kadar erken aşama klinik denemeleri geçememişti.
Covid-19’a karşı geliştirilen mRNA aşıları, canlı veya inaktive edilmiş virüs içermez. Bunun yerine, yeni tip koronavirüsün yüzeyinde bulunan başak proteinine ait bir parçayı kodlayarak çalışır. Başak proteini, virüsün insan hücrelerine tutunmasını sağlayan bir bileşen olarak bilinir.
Pfizer/BioNTech Aşısının İçeriği:
- mRNA
- Lipitler: (4-hydroxybutyl)azanediyl)bis(hexane-6,1-diyl)bis(2-hexyldecanoate), 2 [(polyethylene glycol)-2000]-N,N-ditetradecylacetamide, 1,2-Distearoyl-sn-glycero-3-phosphocholine, kolesterol
- Potasyum klorür
- Monopotasyum fosfat
- Sodyum klorür
- Dibasic sodium phosphate dehydrate
- Sükroz (şeker)
Moderna Aşısının İçeriği:
- mRNA
- Lipitler: SM-102, 1,2-dimyristoyl-rac-glycero3-methoxypolyethylene glycol-2000 [PEG2000-DMG], cholesterol, 1,2-distearoyl-snglycero-3-phosphocholine [DSPC]
- Trometamin
- Trometamin hidroklorür
- Asetik asit
- Sodyum Asetat
- Sükroz (şeker)
Covid-19 Aşılarının İçindeki Maddelerin İşlevleri
Michigan Eyalet Üniversitesi’nden farmakoloji ve toksikoloji uzmanı Dr. D. Pharm, “İçerikler her aşı için farklılık gösterse de, nihai hedef aynı kalıyor. mRNA, her iki aşının da temel bileşenidir” diyor. Ayrıca, yağ olan lipitler de kritik bir rol oynamaktadır. Johns Hopkins Üniversitesi’nden Amesh A. Adalja, lipitlerin mRNA’nın hücrelere ulaşımını kolaylaştırdığını ifade ediyor. Adalja, “Lipitler, aşıdaki mRNA’yı koruyarak vücuda enjekte edilene kadar onu sarar” diye ekliyor. Diğer yandan, aşı içeriğinde bulunan potasyum klorür, sükroz ve asetik asit gibi maddeler, aşının pH değerini ve stabilitesini korumaya yönelik kullanılıyor. Adalja, “Örneğin asetik asit sirkede bulunur, sodyum asetat ise bir dengeleyici olarak işlev görür ve birçok gıdada yer alır” diyor.
Depolama Koşullarındaki Farklılıklar
Bilim insanları, Covid-19 aşılarının benzer formüllere sahip olduğunu, ancak küçük farklılıkların bile depolama koşullarını etkileyebileceğini belirtiyor. Pfizer/BioNTech aşısının optimum etkinliğini sürdürebilmesi için -70 santigrat derecede saklanması ve uygulanmadan önce başka bir sıvıyla karıştırılması gerekmektedir. Bu durum, aşıların özellikle gerekli teknolojik altyapıya sahip olmayan düşük gelirli ülkelere dağıtımında önemli bir engel teşkil etmektedir. Moderna aşısı ise normal buzdolabı sıcaklığında 30 gün, -20 derece sıcaklıkta 6 ay ve oda sıcaklığında 12 saate kadar dayanabilmesi ile dikkat çekiyor. Şirket, bu nedenle “mRNA-127” aşısının mevcut aşı dağıtım ve depolama altyapısı kullanılarak rahatlıkla dağıtılabileceğini savunuyor.
Aşının İşlevi: Kodlanmış Protein Kullanımı
Aşının içindeki mRNA, hücrelere koronavirüsün başak proteinine benzer bir protein üretme talimatı verir. Bu süreç, bağışıklık sisteminin virüsle mücadele etmek üzere harekete geçmesine yol açar ve vücutta yeni tip koronavirüse özgü antikorlar geliştirilir. Antikorlar, koronavirüsle gelecekte karşılaşıldığında vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir.
Kaynak: NTV