pCloud’un Araştırması: Instagram Kullanıcı Verilerini Ne Kadar Topluyor?
Bulut depolama şirketi pCloud, Apple’ın App Store’unda şirketlerin zorunlu olarak eklemesi gereken yeni Uygulama Gizliliği etiketlerini analiz ettikten sonra dikkat çekici bir keşif yaptı. Independent Türkçe‘nin aktardığına göre, bu çalışma, Instagram’ın kullanıcılarının arama geçmişi, konum bilgileri, kişiler ve finansal bilgiler gibi kişisel verilerinin %79’unu topladığını ve bu verileri üçüncü taraflarla paylaştığını ortaya koydu.
pCloud’un dijital yöneticisi Ivan Dimitrov, araştırmayı detaylandırarak şunları belirtti: “Uygulamaya kaydolurken, toplanmasını kabul ettiğiniz tüm bilgiler, uygulamanın yararları için analiz edilebilir ve hatta paylaşılabilir. Arama geçmişinizden, konumunuza, banka işlemlerinizin detaylarına, rehber bilgilerinize ve hatta fitnes seviyenize kadar her şey, uygulamaların depolaması, kullanması ve satması için değerli birer veri kaynağı olabilir.”
Aylık bir milyardan fazla aktif kullanıcısı bulunan Instagram, bu denli büyük bir kullanıcı verisi paylaşım merkezi olma özelliği ile endişe verici bir durum sergiliyor. Kullanıcıların kişisel verilerini en çok paylaşan ikinci platform ise Instagram’ın ana şirketi Facebook oldu. Bu sosyal ağ, kullanıcı verilerinin %57’sini, aralarında şirketle ilişkili diğer firmaların da bulunduğu üçüncü taraflarla paylaşıyor.
Yemek dağıtım uygulamaları Uber Eats ve Deliveroo, kullanıcı verilerini kötü bir biçimde paylaşarak dikkat çekerken, LinkedIn, Trainline, YouTube, Duolingo ve eBay gibi platformlarla birlikte ilk 10’a girmeyi başardı. Bunun aksine, Just Eat, Grubhub ve My McDonald’s gibi diğer yemek dağıtım uygulamaları ise kullanıcı verilerini hiç paylaşmayan bazı platformlar arasında yer aldı.
Kullanıcı verilerini koruma konusunda dikkat çeken diğer uygulamalar arasında gizlilik odaklı mesajlaşma platformları Signal ve Telegram ile çevrimiçi yayın hizmetleri BBC iPlayer ve Netflix bulunuyor.
Apple’ın yeni gizlilik etiketleri, teknoloji şirketlerini kişilerin nasıl izlendiğine dair daha fazla şeffaflık sağlamaya zorluyor. Bu durum, gizlilik odaklı arama motoru DuckDuckGo‘nun son zamanlarda Google‘ı “kullanıcıları gözetlemekle” suçlamasına neden oldu. Gizlilik etiketlerinin yayımlanmasını erteleyen Google, kullanıcıların konum bilgilerini, finansal verilerini, tarama geçmişini ve ses kayıtlarını topladığını bu hafta açıkladı.
DuckDuckGo’nun Twitter hesabında yer alan bir paylaşımda, “Aylar süren oyalamadan sonra, Google nihayet Chrome’da ve Google uygulamasında kişisel verilerin ne kadarını topladığını açıkladı.” denildi.
App Store güncellemesi ilk kez geçtiğimiz yıl duyurulduğunda, gizlilik savunucuları yeni şeffaflık standardının çevrimiçi gizliliğin geleceği için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtmişti. Yeni etiketlerin uygulamaya konulmasında baskı yapan Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar Yetkili Kurumu (CMA), “Değişiklikler, halkın bir uygulamayı satın alıp almamaya ya da indirip indirmemeye karar verirken gizlilik meselesini daha kolay göz önünde bulundurabileceği anlamına geliyor. Halkın kendi verileri üzerindeki kontrolünü korumak, aynı zamanda mahremiyetin korunması ve pazarın sağlıklı işlemesi için de önemlidir.” açıklamasında bulundu.