Pai Chai Üniversitesi’nden Önemli Bir Araştırma
Pai Chai Üniversitesi’nden Ah Reum Kang liderliğindeki bir ekip, çok oyunculu, devasa bir çevrim içi rol yapma oyunu olan ArcheAge üzerinde dikkat çekici bir araştırma gerçekleştirdi. Çalışma, 26. Uluslararası World Wide Web Konferansı’nda sunularak akademik dünyada ilgi uyandırdı. Araştırmada, oyuncuların oyunu normal bir şekilde oynamalarına izin verildi ancak bazı önemli bilgilerin de paylaşıldığı belirtildi.
11 HAFTANIN SONUNDA TÜM İLERLEMELERİN VE KARAKTERİN SİLİNECEĞİNİ BİLİYORLARDI
Independent Türkçe’nin de aktardığı üzere, internet sitesi ArXiv’de yayımlanan makaleye göre, oyuncular 11 hafta boyunca istedikleri gibi görevleri tamamlayabilir, ortamı keşfedebilir, seviye atlayabilir ve ekipman toplayabilirlerdi. Ancak, bu süre zarfında oyuncular, sunucunun silineceği ve tüm ilerlemelerinin yanı sıra karakterlerinin de kaybolacağı gerçeğiyle karşı karşıya kaldılar. Bu durum, oyuncuların oyunun son dönemlerinde nasıl bir davranış sergilediklerinin gözlemlenmesine olanak tanıdı.
Makalede, “Bu durum, oyuncuların son birkaç gün içindeki oyun içi davranışlarının anlamını yitirdi” ifadelerine yer verildi. Araştırma ekibi, 270 milyon oyuncunun davranış kayıtlarını analiz ederek, genel olarak oyun ortamının, birkaç istisna dışında oldukça huzurlu olduğunu tespit etti. Ekip, oyunun sonuna kadar kalan oyuncuların daha barışçıl bir tutum sergilediğini ve bu kişilerin, oyuna en sadık kitleyi oluşturduğunu vurguladı.
Bunun yanı sıra, eylemlerini “kaybolanlar” olarak adlandırdıkları, oyunu kendi istekleriyle erken bırakan oyuncular, “sorumluluk duygularını ve oyuna bağlılıklarını” kaybettikleri için diğer oyuncuları öldürmek gibi antisosyal davranışlar sergileme eğiliminde bulundular.
Araştırmacılar, sosyal grupların bulunduğu sohbet kanallarının, oyunun sonuna yaklaşırken “daha mutlu” bir atmosfer oluşturma eğilimi gösterdiğini belirtti. Bu durum, “mevcut sosyal ilişkilerin muhtemelen güçlendirildiği” anlamına gelmektedir. Ayrıca, oyunun sonuna kadar kalan oyuncuların oluşturduğu küçük geçici grupların sayısında belirgin bir artış gözlemlendi. Bu da “yeni sosyal ilişkilerin kurulduğunu” ortaya koymaktadır.
Makalede dikkat çeken ifadelerden biri de şuydu: “Eskiler, ‘Yarın dünyanın paramparça olacağını bilsem bile yine de elma ağacımı dikerdim’ der. Ancak bulgular bu sözü doğrulamıyor. Oyuncuların görev tamamlama, seviye atlama ve genel yeteneklerinde ciddi bir düşüş gözlemlendi.” Araştırma ekibi, bu deneyin, Dünya’nın sonunun geleceği bir anda insanların nasıl davranacağına dair önemli bulgular sunduğunu ve gerçek hayatın bir analojisi olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.