Karavanda Yaşamaya Geçiş: Öztürk Ailesi ile Röportaj
GONCA KOCABAŞ – MİLLİYET TATİL
gonca.kocabas@milliyet.com.tr
Merhaba, Öztürk ailesi! Sizleri tanımak isteriz. Kimlerdensiniz?
Biz, Öztürk Ailesi olarak üç kişilik bir aileyiz: Eda, Ufuk ve sevimli kedimiz Piçu. Ben, Ufuk, özel bir otomotiv firmasında servis danışmanı olarak çalışıyorum. Eşim Eda ise özel bir kolejde ilkokul öğretmeni. Hayatımıza 2 yaşındaki kedimiz Piçu da dahil, onu da ailemizin bir parçası olarak görüyoruz. Üç yıldır evliyiz ve dokuz aydır karavan yaşamı sürüyoruz.
Karavan yaşamına nasıl karar verdiniz? Bu önemli kararı almanızda en etkili faktör neydi?
Tatil dönemlerimizi genellikle çadır kampı yaparak geçiriyorduk ve her zaman doğaya kaçma hayalimiz vardı. Geçmişte bir karavan edinmeyi ve çadır kamp alanı açmayı istiyorduk. Ancak, karavan tecrübemiz yoktu. Bu nedenle, karavan alarak bu deneyimi yaşamak istedik. O dönemde kirada yaşıyorduk ve sürekli olarak “Acaba karavanda tam zamanlı yaşayabilir miyiz?” sorusunu sorguluyorduk.
Ayrıca, pandemi süreci başladığında bu düşüncemiz daha da güçlendi. İstanbul’da karavanda yaşayabileceğimiz bir yer ararken, Maltepe sahilinde harika bir karavan parkı bulduk. Burada, kocaman bir bahçesi olan bu park, adeta yeni evimiz haline geldi. Karavanda yaşamaya başladığımızdan beri, doğanın tadını çıkararak, hayallerimizi gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz!