1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Okyanusların Oluşumu: Dünya’nın Su Hikayesi

Okyanusların Oluşumu: Dünya’nın Su Hikayesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Okyanusların Oluşumu: Dünyanın Su Hikayesi

Okyanusların Oluşumu: Dünyanın Su Hikayesi

Yeryüzünün %70’ini kaplayan okyanuslar, derinliklerinde ortalama 3700 metreye kadar uzanır. Bu muazzam su kütleleri, kıtaların şekillenmesinden atmosferin oluşumuna ve hayatın sürdürülebilmesine kadar birçok önemli rol üstlenir. Ancak, bu devasa okyanuslar, yeryüzünde başlangıçtan beri var olmadı. Peki, bu sular nasıl oluştu?

Günümüzde okyanuslarda bakterilerden balinalara kadar sayısız canlı türü yaşamaktadır. Okyanuslar, gezegenimizin ekolojisi, iklimi ve hava koşullarının merkezinde yer alır. Rüzgarı oluşturan, bulutları meydana getiren ve kutupları denizaltı akıntılarıyla birbirine bağlayan da yine bu okyanuslardır.

Su Moleküllerinin Temeli

Su Moleküllerinin Temeli

Dünya’nın suyu, 4.5 milyar yıl önce, gezegen oluşumundan yüzyıllar sonra, uzaydan gelen yabancı maddelerle donmuş parçalar halinde gezegenimize geldi. O sırada Dünya, yanardağların sürekli patladığı ve tamamen kuru bir yerdi.

Hidrojen ve oksijenin oluşumu açısından bakıldığında, su molekülü, iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan en yaygın ikinci maddedir. Hidrojen, Büyük Patlama’nın hemen ardından ortaya çıkmıştır. 13.7 milyar yıl önce, evrenin bu patlama ile oluşmasıyla birlikte, ortaya çıkan enerji, radyasyon ve parçacıklar halinde yoğunlaşmaya başlamıştır. İlk üç dakika içinde, yeni oluşmuş elektronlar ve protonlar yavaşlayarak birbirini çekmeye başladı ve evrendeki tüm hidrojen bu süreçte meydana geldi.

Oksijen atomu ise milyonlarca yıl sonra oluştu. Evren genişledikçe, hidrojen bulutları yoğunlaşarak birleşti ve ilk yıldızlar ortaya çıktı. Yıldızlar, içerdikleri hidrojen tükenene kadar milyarlarca yıl boyunca enerji üretti. Bu aşamada, yıldızlar çökmeye başlayıp helyum ve diğer ağır elementleri oluşturdu. Sonunda, çekim gücü, ağır atomları bir araya getirecek kadar güçlü olmadığında, yıldızlar patlayarak söndü. Bu patlamalar sonucunda, karbon, neon, sülfür, sodyum, argon, klor ve özellikle oksijen atomları oluştu.

Toz ve Okyanusların Doğuşu

Toz ve Okyanusların Doğuşu

5 milyar yıl önce, bu oksijen ve hidrojen atomları, gezegeni oluşturan bulutlar içinde dans ediyordu. Güneş, bu bulutlardan oluşan bir gaz bulutunun ateş almasıyla meydana geldi. Güneş’in çekim kuvvetinden uzakta, molekül ve atomlar, karbon, silikon ve diğer elementlerden oluşan toz parçacıkları arasında hareket ediyordu. Su molekülleri, hidrojen ve oksijenin bu tozlara tutunmasıyla oluştu. Bu süreç oldukça yavaş ilerledi; bazı atomlar daha önce, bazıları ise daha sonra tutunuyordu.

Yüz binlerce yıl boyunca devam eden bu süreçte, her toz taneciği, etrafındaki buz tabakasını büyütmek için benzer bir süreçten geçti. Güneş Sistemi bir milyon yaşına geldiğinde, sayısız karbon ve silikon tozu, buzla kaplanmıştı. Bu toz zerrecikleri, birleşerek taş, kaya ve göktaşı haline geldi ve sonunda gezegen büyüklüğüne ulaştı. Yani, Güneş Sistemi’ndeki tüm nesneler, milyonlarca yıl önce patlayan yıldızların tozlarından oluşmuştur.

Yağmur ve Okyanusların İlk Adımları

Yağmur ve Okyanusların İlk Adımları

İlk birkaç milyon yıl boyunca, kayalardan ve buzdan oluşan dev bir disk, Güneş’in etrafında dönerken, bu disk içinde oluşan büyük bir cisim, Dünya’yı meydana getirdi. 4.5 milyar yıl önce, Dünya ilk oluştuğunda, yüzeyi sürekli patlayan yanardağlarla kaplıydı ve magmanın aktığı bir gezegen halindeydi.

Bu kayalardan biri o kadar büyüktü ki, Dünya’dan koparak yörüngesinde dönen Ay’ı oluşturdu. İçerideki radyoaktif elementlerin çürümesi, büyük bir ısı yaratıyordu. Dünya yüzeyindeki suyun hemen hemen tamamı, onu oluşturan kaya ve buz parçalarından gelmişti. Ancak, atmosfer henüz oluşmadığı için bu su molekülleri kaynayıp uzaya kaçıyordu. Jeolojik olaylar sonucunda, gezegenin içinden su yüzeye doğru çıkmaya devam etti. Demir gibi ağır elementler, gezegenin merkezine doğru akarken, dış kabuk, manto ve çekirdek şeklini almaya başladı. Manto soğudukça, su ve diğer uçucu maddeler yüzeye doğru çıkıyor, ısınan su buharı yanardağ ağızlarından dışarı sızıyordu. Bu süreç sonunda, 500 milyon yıl önce Dünya’nın atmosferi ve ısısı dengeye kavuştu ve dışarı sızan su buharı yoğunlaşarak yağmur yağmaya başladı. Bu yağmur dönemi, binlerce yıl boyunca devam etti.

Kuyruklu Yıldızların Etkisi

Kuyruklu Yıldızların Etkisi

Dünya’nın yüzeyinde bir miktar su birikmeye başlamıştı. Ancak, gezegenin hala sıcak olduğu o dönemde, okyanusların oluşumu için yeterli su yoktu. Okyanuslarımızın çoğu, aslında başka yerlerden gelmiştir. Bu yağışlı dönem sırasında, Güneş Sistemi’nde Güneş’e yakın gezegenler, sürekli olarak göktaşları ve kuyruklu yıldızlarla bombardımana uğruyordu. Bu çarpmaların izlerini, günümüzde Ay’ın yüzeyinde görmek mümkündür.

Dünya’ya çarpan nesnelerin sayısı ve taşıdıkları su miktarı tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bu bombardıman dönemi, Dünya’nın oluştuğu 4.5 milyar yıl öncesinden 3.8 milyar yıl öncesine kadar devam etti. Bu dönem sona erdiğinde, Dünya’da okyanuslar mevcut hale geldi. Bu kuyruklu yıldızların ve göktaşlarının kökeni hakkında da kesin bir bilgi yoktur. Fakat, Dünya’nın Güneş’e ideal uzaklıkta bulunması, okyanusların varlığını korumasında büyük bir etken olmuştur. Venüs’ün yerinde olsaydı, su buharlaşırdı; Mars’ın yerinde olsaydı, donup katılaşacaktı. Oysa, Dünya, ortaya çıktıktan bir milyar yıl sonra, düzenli bir atmosfer ve Güneş Sistemi’ndeki mükemmel konumu sayesinde, bugün gördüğümüz okyanusları korumayı başarmıştır.

Okyanusların Oluşumu: Dünya’nın Su Hikayesi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin