PembeNar Özel
Oküloplastik cerrahide sık görülen hastalıklar nelerdir?
Yenidoğan döneminde en sık karşılaşılan sorunlardan biri doğumsal gözyaşı kanal tıkanıklıklarıdır. Bu durum, genellikle 1 yaşına kadar gözyaşı kesesine yapılan masaj ile büyük olasılıkla açılabilir. Eğer açılma gerçekleşmezse, 1 yaşından sonra cerrahi müdahale düşünülmektedir.
Çocuklarda ise pitozis, yani göz kapağı düşüklüğü sıkça görülen bir durumdur. Eğer bu durum görme aksını kapatıyor ve görmeyi engelliyorsa, acil cerrahi müdahale gereklidir. Aksi takdirde, çocuk hayatı boyunca göz tembelliği riski ile karşılaşabilir.
Yaş ilerledikçe, cildin altındaki dokularla olan bağların zayıflaması sonucu cilt sarkmaya başlar. Göz çevresinde kaz ayaklarını andıran kırışıklıklar, kaşlarda düşme ve göz kapaklarında özellikle alt kapakta çizgilenmeler görülür.
Daha ileri yaşlarda, üst göz kapağında cilt fazlalığı ve sarkmalar, alt kapaklarda ise torbalanmalar ortaya çıkabilir. İleri yaşlarda edinsel gözyaşı kanal tıkanıklığı ve pitozis durumları da sıklıkla görülmektedir. Bu tür sorunların tedavisi genellikle cerrahidir.
Ayrıca, göz ve çevresindeki tümörler ile protez göz uygulamaları da oküloplastik cerrahinin kapsamına giren önemli alanlardır.
Biraz botox’dan bahseder misiniz?
Burada alışılmışın aksine, botox uygulamalarının hangi durumlarda yapılması gerektiğinden ziyade, hangi durumlarda yaptırılmaması gerektiğine ve bazı uyarılara değinmek istiyorum.
Botulinum toksini, Clostridium botulinum adlı bakterinin bir salgısıdır ve kaslarda geçici bir gevşeme ile felç oluşturur.
- 1- Özellikle estetik amaçlı gereksiz ve erken uygulamalardan kaçınılmalıdır. Botox tedavisi mutlaka uzman bir hekim tarafından gerçekleştirilmelidir.
- 2- Botox’un geçici bir tedavi yöntemi olduğu unutulmamalıdır. Etkisi, uygulamadan sonra 48. saat itibarıyla görülmeye başlar, 1-2 hafta içinde son halini alır ve yaklaşık 6. ayda etkisi büyük ölçüde kaybolur.
- 3- Doğru bir botox uygulamasında, hastanın botox uygulandığı anlaşılmamalıdır. Fazladan uygulamalardan kaçınılmalı ve doğal görünüm korunmalıdır.
- 4- Yüzümüzde iki tip kırışıklık bulunmaktadır. Birincisi statik kırışıklıklardır; bunlar, doğal yüz ifademizde sürekli var olan ve mimik yapmadığımızda da görülen kırışıklıklardır. İkincisi ise dinamik kırışıklıklardır; bunlar, mimik yaptığımızda (güldüğümüzde, somurttuğumuzda veya kızgın bir ifadeye büründüğümüzde) ortaya çıkan kırışıklıklardır. Botox tedavisinin statik kırışıklıklara etkisi daha düşüktür, ancak dinamik kırışıklıklarda oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.
Botox, en çok kaz ayaklarının tedavisi için uygulanmakta, ardından kaş kaldırma ve alın çizgilenmeleri için de tercih edilmektedir.
Blefaroplasti (göz kapağı estetiği) ameliyatından bahseder misiniz?
Üst göz kapağındaki cilt fazlalığı ve alt göz kapağındaki torbalanmalar, kişiyi yorgun, mutsuz ve daha yaşlı göstermektedir. Yaşlanmanın etkisiyle ciltteki bağların gevşemesi ve sarkma, üst göz kapaklarında cilt fazlalığına yol açar. Bu durum, ileri evrelerde görme alanını daraltabilir; bu nedenle tedavi, bu evreye gelmeden yapılmalıdır.
Zamanla gözün etrafını saran ve göze destek olan yağ yastıkçıkları, yaşlanma ve yer çekimi etkisiyle fıtıklaşarak alt göz kapaklarında torbalanmalar oluşturur. Üst göz kapağındaki cilt sarkmaları ve alt göz kapağındaki torbalanmaların tek tedavi yöntemi cerrahidir. Ameliyat sonrası hastalar, daha genç, dinç ve canlı bir görünüm kazanırlar.
Göz ve çevresi tümörlerinden bahsedebilir misiniz?
Göz ve çevresi tümörleri, çok geniş bir konu olup, iyi ve kötü huylu olabilmektedir. Kötü huylu göz kapağı tümörleri, acilen ameliyat edilmelidir. Bazen tümör o kadar ilerlemiş olabilir ki, gözün tamamının alınması ve sonrasında protez göz uygulaması gerekebilir. Tümör çıkarıldıktan sonra, alınan dokunun yerine vücudun başka bir bölgesinden doku (greft) veya flep (yan dokuyu kaydırarak) almak gerekebilir. Alınan tümör dokusu sonrası doğal görünümün sağlanması, göz çevresi estetiğinin önemli bir alanıdır.
Ameliyatların zorluğu nasıl, anestezili mi, ameliyat sonrası süreç?
Çocuklarda genel anestezi, erişkinlerde ise lokal anestezi tercih edilmektedir. Ameliyat süresi yaklaşık 45 dakika kadardır ve hasta aynı gün taburcu edilmektedir. 1. hafta sonunda dikişler alınır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, göz ve çevresinde 10. güne kadar morarma ve şişlik görülebilir. Ameliyatın 1. ayından itibaren ciltteki dikiş izleri silikleşir ve 3. aydan itibaren neredeyse hiç belli olmaz.
