Obezite Cerrahisi Hakkında Bilgilendirme
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kasım Arık, obezite ve aşırı kilo sorunlarıyla ilgili cerrahi operasyonların çeşitleri hakkında önemli bilgiler verdi. Obezite cerrahisi için 20’den fazla tanımlanmış yöntem bulunduğunu belirten Arık, bu operasyonların kimlere uygulanabileceği konusunda da dikkat edilmesi gereken noktaları vurguladı.
Dr. Arık, obezite cerrahisi yöntemleri hakkında şunları ifade etti: “Obezite cerrahisine yönelik olarak birçok teknik geliştirilmiştir. Mide kelepçesi, mide boynuna yerleştirilen ayarlanabilir bir protez kullanarak gıda alımını azaltmaya yönelik bir yöntemdi. Ancak, bu yöntemin mide duvarını aşındırma riski ve kişinin isteğine bağlı olarak genişletilebilmesi gibi sebeplerle dünya genelinde terk edilmiştir. Bununla birlikte, temel prensipler aynı kalmakta ve yeni teknikler hızla geliştirilmiştir. Önemli olan, ya gıda alımının azaltılması ya da alınan gıdanın sindirilmeden sindirim sistemini terk etmesidir.”
Hiç Diyet Denemeden Cerrahi Yapılmaz!
Vücut kitle indeksi 40 veya üzeri olan bireylerin obezite ameliyatı olabileceğini belirten Dr. Kasım Arık, “Dünya Sağlık Örgütü, bu tür ameliyatların keyfi uygulamalarının önüne geçmek amacıyla bir kılavuz yayınlamıştır. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan hastalara cerrahi müdahele izni verilmektedir. Ancak, şeker hastalığı, kontrolsüz hipertansiyon, eklem rahatsızlıkları veya tıkayıcı akciğer hastalığı gibi ek hastalıkların varlığı durumunda bu oran 35’e kadar çekilebilmektedir. Bununla birlikte, bu tür operasyonlar yalnızca bir doktorun kararıyla değil, aynı zamanda endokrin uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı ve psikiyatristten alınacak onaylarla gerçekleştirilebilir.”
Ameliyatların kesinlikle alkol ve madde bağımlılığı olan, ağır zeka geriliği bulunan, 17 yaş altındaki bireyler, hamile kadınlar ve 65 yaş üstü bireyler için önerilmediğini vurgulayan Arık, “Hiç diyet denememiş bireylere de bu tür cerrahiler önerilmemektedir.” dedi.
Cerrahi operasyon öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Dr. Arık, “Öncelikle hastanın iradesi ön planda olmalıdır. Eğer zayıflama kararlılığı varsa, endokrin ve diyetisyen kontrolleri ile birlikte cerrahiden destek alınabilir. Ameliyat öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır. Her operasyonun kendine özgü kuralları olduğu için detaylara girmeye gerek yoktur. Ancak, genel bir kural olarak, hem ameliyat öncesinde hem de sonrasında iradeli ve kararlı olmak esastır. Belirlenen diyet programlarına mutlaka uyulmalıdır. Cerrahın önerdiği egzersiz programı da düzenli olarak uygulanmalıdır. Başarı için aralıklı kontroller şarttır. Günümüzde cerrahi teknikler kapalı yöntemlerle yapıldığından, ek sorunlar (kanama, enfeksiyon vb.) çıkmadığı sürece hastalar genellikle ameliyattan 4 gün sonra taburcu olabilmekte ve 7 gün sonra hafif işlerini yapabilmektedir. Birinci ayın sonunda ise ağır olmayan tüm sportif faaliyetlere katılabilirler.”
Mide Botoksu Nedir, Kimlere Yapılır?
Mide botoksu hakkında da bilgi veren Dr. Kasım Arık, “Botoks, uzun zamandır tıpta kullanılan bir maddedir. Uygulandığı bölgelerdeki kasları geçici olarak felç ederek mide kaslarının hareketlerini azaltır. Bu sayede, kişinin sürekli doygunluk hissi yaşamasına yardımcı olur. Ayrıca, bazı hormonların salınımını engelleyerek açlık hissinin baskılanmasını sağlar. Mide botoksu, ameliyat olmaya uygun olmayan ya da kilosunu kontrol altına almak isteyen bireylere yardımcı bir yöntem olarak yapılmaktadır.” dedi.
Dr. Arık, mide botoksunun etkisinin yaklaşık 8 ay sürdüğünü ve bu işlem için maksimum 2-3 kez uygulama yapılabileceğini belirtti. Geçici yan etkiler arasında şişkinlik, hazımsızlık ve halsizlik gibi durumlar yer aldığını ifade eden Arık, “Kadınlarda başarı oranı genellikle daha yüksektir. Bu durum, kadınların tıbbi önerilere daha çok dikkat etmeleri ve kararlı olmalarından kaynaklanmaktadır. Botoks uygulandıktan 7-10 gün sonra etkisini göstermeye başlar ve eğer hasta düzenli egzersiz yapmaya başlarsa haftada 1-2 kilo vermesi mümkündür. Botoks uygulaması genellikle hastanede kalmayı gerektirmemekte, ancak endoskopik bir işlem olduğu için anestezi sonrası 3 saat beklenmesi gerekmektedir.”
Sonuç olarak, Dr. Arık, “Unutulmamalıdır ki, hangi yöntem uygulanırsa uygulansın olağanüstü sonuçlar beklenmemelidir. Asıl önemli olan, kişinin kendi kontrolünü kaybetmemesidir. Birçok kişinin tekrar kilo almasının sebepleri arasında, yeme düzenindeki kaçamaklar, spordan uzak durmaları ve yanlış beslenme programları yer almaktadır. Unutmayın ki, evrende en temel kural enerji asla yok olmaz. Eğer fazla kalorili gıda alırsanız, bu fazlalık mutlaka vücutta yağ ve kilo olarak geri dönecektir.” şeklinde konuştu.
