Nottingham Üniversitesi’nden Umut Veren Yeni Aşı Gelişimi
Nottingham Üniversitesi’nde yürütülen araştırmalar sonucunda geliştirilen ve “ikinci nesil” olarak adlandırılan aşı, Covid-19 virüsünün yüzeyindeki sivri uçlu proteinin yanı sıra virüsün çekirdeğini de hedef alıyor. Eğer bu aşı başarılı olursa, yalnızca mevcut Covid-19’a karşı değil, gelecekte ortaya çıkabilecek yeni koronavirüs suşlarına karşı da etkili bir koruma sağlayabilir.
AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi, Covid-19’un Güney Afrika varyantının neden olduğu hafif ve orta düzey hastalığa karşı, mevcut aşılarının sınırlı bir koruma sağladığını duyurduktan sonra bu aşı geliştirme çalışmaları daha da önem kazandı. Pfizer ve AstraZeneca’nın aşıları, virüsün hücreye girişini sağlayan sivri uçlu proteini hedef alıyor, bu durum mutasyonlar ortaya çıktığında aşıların etkisini kaybetmesine yol açabiliyor.
Ancak Nottingham Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, virüs parçacığının büyük bir kısmını oluşturan ve “nükleokapsit (N) proteini” olarak bilinen proteinin yüksek düzeyde korunduğunu belirtiyor. Bu, mutasyon geçirme ihtimalinin oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Scancell şirketine göre, Nottingham aşısının üretim süreci de oldukça kolay olabilir ve ultra düşük sıcaklıklarda saklanma gereksinimi duymayabilir.
Nottingham Üniversitesi ile işbirliği yapan immünoloji alanındaki uzman Scancell’in baş tıbbi yetkilisi Dr. Gillies O’Bryan-Tear, Daily Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada, “Bunun tüm koronavirüslerin aşısı olacağını kesin olarak iddia edemeyiz, ancak sadece hedeflediği yer itibarıyla bu potansiyeli taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.
Dr. O’Bryan-Tear, klinik deney sürecine geçmenin yüz milyonlarca sterline mal olacağını ve bu aşının büyük bir ilaç şirketinin ortaklığına ihtiyaç duyduğunu belirtti. Eğer gerekli fonlama sağlanabilirse, aşı bir yıl içinde geliştirilebilir. Dr. O’Bryan-Tear, “Eğer bir ortak bulursak, diğerlerinin yaptığı kadar hızlı yapmamamız için hiçbir neden yok.” dedi. Ayrıca, aşı tedarikinde yaşanabilecek sorunlar nedeniyle, gelişmekte olan ülkelerin aşılanmasının mümkün olmayabileceğini vurgulayarak, pandeminin iki veya üç yıl daha sürebileceğini düşündüğünü ifade etti. Bu süreçte virüsün mutasyona uğrayacağına dikkat çeken Dr. O’Bryan-Tear, “Yeni katılımcıların denemelerde bulunmaları için bolca fırsat olacak.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Independent Türkçe
