NASA, Mars’taki Perseverance Gezgini için Yeni Fotoğraflar Paylaştı
NASA, Mars’taki dev gezgini Perseverance için yeni bir özçekim fotoğrafı paylaştı. Bu fotoğraf, NASA’nın aracın devasa boyutlarını gözler önüne seriyor. Uzay yolculuğuna ilgi duyan milyonlarca insan, Perseverance’tan gelecek haberleri büyük bir merakla takip ediyor. Mars yüzeyine dair her yeni detay, uzayseverler için büyük bir heyecan kaynağı.
NASA, sosyal medya platformlarını ustaca kullanarak en yeni Mars gezgini hakkında birçok detay ve fotoğraf paylaşıyor. Mars gezginlerinin kaydettiği neredeyse her ayrıntıyı meraklı insanlarla paylaşan NASA, bu yılın en çok ilgi çeken konularını gündeme getiriyor. Paylaşılan fotoğraflar, NASA’nın Mars’a gönderdiği gezginler arasındaki boyutsal gelişimi de gözler önüne seriyor. Örneğin, NASA’nın Mars’taki ilk aracı olan Sojourner, 1997 yılında Kızıl Gezegen’e iniş yapmıştı ve Ingenuity adlı “uzay helikopteri” ile benzer boyutlara sahipti.
1997 yılındaki görev için geliştirilen Sojourner oldukça küçük bir yapıya sahipti. Bu boyutu daha iyi anlamak için NASA’nın paylaştığı son fotoğrafa göz atmak yeterli. Ingenuity ile aynı boyutlarda olan Sojourner, yıllar içinde büyük bir evrim geçirdi. Bu durum, yer yüzeyindeki tekerlek izlerinden de anlaşılabiliyor. Perseverance, önemli bir keşif görevi üstlenmiş durumda ve sürekli hareket halinde. Bu nedenle, Mars yüzeyindeki belirgin tekerlek izleri, uzaydan gelen haberlerin heyecanla beklenmesini sağlıyor. NASA, Ingenuity ile ilgili hazırlıkların tamamlanmasını ve uzay helikopterinin ilk test uçuşunu gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyor.
NASA, daha önce yaptığı bir açıklamada, Mars’ta jeolojik aktiviteyi inceleyen InSight uzay aracının, son zamanlarda 2019 yılında gözlemlenen iki büyük depremin aynı bölgede “iki güçlü, net deprem” kaydettiğini duyurdu. Bu depremler, Mars’taki sismik olarak aktif bir bölgenin varlığına işaret ediyor. Yüzeyde yaşamın eksik olduğu izlenimi veren Mars’ta, aslında fay hattı olarak aktif olabilecek yerlerin mevcut olduğu düşünülüyor.
NASA’nın açıkladığı bilgilere göre, 3.3 ve 3.1 büyüklüğündeki depremler, Cerberus Fossae adı verilen bir bölgede meydana geldi. Bu bölgedeki depremlerin 7 Mart ve 18 Mart 2021 tarihlerinde gerçekleştiği aktarılıyor. Perseverance keşif aracının Mars’a inişinin ardından ‘kızıl gezegenle’ ilgili yeni bilgiler sürekli olarak gelmeye devam ediyor. Bilim insanları, Mars’taki gizemli örümcek şekillerinin nasıl oluştuğunu da daha önce araştırmıştı.
NASA’nın Perseverance gezgini, en son bulunan bir kayanın görüntüsünü kaydetti ve merkez üssüne iletti. Bu kayanın yüzeyinde rastgele delikler bulunuyor. Araştırma ekibi, bu kayanın nasıl oluştuğunu veya neyin parçası olabileceğini belirlemek için çalışmalarına başladı. Mars’ta bulunan bu kaya aslında bir tesadüf değil; zira Kızıl Gezegen, meteorlar açısından zengin bir yer olarak biliniyor. Dolayısıyla Mars’ta çeşitli kayalara ve gök taşlarına rastlamak mümkün; ancak bu kayanın diğerlerinden farklı göründüğü ifade ediliyor. NASA henüz bu kayanın ne olduğu hakkında kesin bir bilgi vermedi, ancak Twitter üzerinden yapılan paylaşımlar aracılığıyla bazı detaylar paylaşıldı.
Ingenuity helikopterinin çevreyi incelerken keşfettiği bu kaya, bilim insanları arasında çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Kaya, yaklaşık 15 cm boyutlarında ve bazı araştırmacılara göre bu, Mars’a çarpan bir gök taşının kalıntısı ya da doğrudan Mars’ın kendisine ait bir parça olabilir. NASA, neredeyse her gün Mars görevi hakkında güncellemeler yapıyor. Gezginlerin kaydettiği sesler, görüntüler ve diğer veriler, NASA tarafından direkt olarak paylaşılmakta ve uzaya tutkulu milyonlarca kişiyle buluşmakta.
Instagram’da paylaşılan bir diğer fotoğraf, Mars’taki etkileyici buzlu kum tepelerini gözler önüne seriyor. NASA’nın bu fotoğrafı, Mars Reconnaissance Orbiter (Mars Keşfi Yörünge Aracı) tarafından çekildi. Uzay aracı, özel sensör sistemleri ile donatılmış olup, Kızıl Gezegen’deki çarpıcı olayları gözler önüne sererken, aynı zamanda Mars hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlıyor. Buzlu kum tepeleri alanı, Mars’ın kuzey ovalarının yüksek enlemlerinde bulunan 5 kilometre boyunca uzanan bir alanı kaplıyor. Fotoğraftaki çizgiler ve diğer özellikler, ‘mevsimsel nedenler’ ile meydana gelmiş durumda.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), 2030 yılında Mars’a insan göndermeyi planlarken, uzayda uzun süre geçirmenin fiziksel etkileri üzerine yürütülen bir araştırmada kalp sağlığı ile ilgili yeni bulgular elde edildi. Amerikalı bilim insanları, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda neredeyse bir yıl boyunca kesintisiz kalan emekli astronot Scott Kelly’nin kalbinin, haftada 6 gün pedal çevirmesine veya dayanıklılık egzersizi yapmasına rağmen küçüldüğünü belirlediler. Bu çalışmanın detayları, Amerikan Kalp Vakfı’nın “Circulation” dergisinde yayımlandı.
