Uzun yıllardır gök taşları üzerine kapsamlı çalışmalar yürüten NASA, en son hazırladığı simülasyonun sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Bu simülasyon, bir gök taşının Dünya’ya çarpması durumunda neler olabileceğini gözler önüne seriyor. Bilim insanları, gök taşının çarptığı bölgeyi yok etmesini engellemenin mümkün olmayacağını belirtiyorlar.
Simülasyon, NASA’nın yanı sıra ABD ve Avrupa uzay ajanslarından birçok bilim insanının işbirliğiyle gerçekleştirildi. Çalışmalar, 35 milyon mil uzaklıkta bulunan bir gök taşının gezegene yaklaştığı varsayımsal senaryoya odaklandı. Bu uzaklıktaki bir gök taşı, yalnızca altı ay içinde Dünya’ya ulaşabiliyor.
Bir hafta süren araştırmalar sonucunda, bilim insanları gök taşının çarpma anlarını hesaplamış olmalarına rağmen, bu durumu durdurmanın mevcut teknoloji ile ‘neredeyse imkansız’ olduğunu ortaya koydular. Korkutucu bir gerçek olarak, eğer bir gök taşı Dünya’ya çarpacaksa, bunun önlenmesinin şu an için mümkün olmadığı belirtildi.
Simülasyon sırasında gök taşının, beklenmedik boyutlarda bir yaklaşım göstermesi durumunda Avrupa kıtası başta olmak üzere birçok bölgenin tamamen yok olabileceği vurgulandı. Simülasyonda kullanılan hayali gök taşına 2021PDC ismi verildi. Bilim insanları, bu gök taşının ilk olarak 19 Nisan’da tespit edildiğini ve altı ay sonra, yani 20 Ekim’de gezegenimize yüzde 5 oranında çarpma olasılığının olduğunu belirttiler.
Böyle bir çarpma senaryosunda ne yapılması gerektiğine dair uzmanların önerisi ise bölgenin tahliye edilmesi yönünde. Gök taşına nükleer bir müdahalede bulunmanın, sadece altı ay içinde mümkün olamayacağı ifade edildi. Tatbikatların üçüncü gününde, simülasyonda gök taşının Doğu Avrupa’ya doğru ilerlediği ve Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya arasında bir bölgeye çarpma olasılığının yüzde 99 olduğu sonucuna varıldı. Bu nedenle, en mantıklı adım olarak bu bölgelerde yaşayan insanların tahliye edilmesi gerektiği vurgulandı.
65 milyon yıl önce 6 mil genişliğinde bir gök taşının Dünya’ya çarpması sonucunda yaşamın sona erdiği biliniyor. Bilim insanları, bu tür çarpışmaların tekrar yaşanmaması için benzer simülasyonlar geliştirmeye devam ediyorlar.