NASA’nın Elektrikli Uçak Projesi Gelişiyor
NASA’nın geçen yıl kamuoyuna tanıttığı elektrikli uçak projesi, gün geçtikçe daha somut hale geliyor. Ticari havacılığın geleceği üzerinde kafa yoran şirketler, sürdürülebilirlik planlarının önemini giderek daha fazla kavrarken, birkaç grup elektrikli uçak geliştirme çalışmalarına hız vermiş durumda. Bu alandaki en dikkat çekici girişimlerden biri ise, 1958 yılından bu yana havacılık ve uzay araştırmaları alanında çığır açan yenilikçi projelere imza atan NASA’nın yürüttüğü çalışmalardır.
NASA, elektrikle çalışan ticari uçak üretimi için çalışmalarını hızlandırıyor. Guardian’da yer alan haberlere göre, NASA yaklaşık 10 yıl boyunca elektrikli uçak projeleri üzerinde yoğunlaşarak önemli ilerlemeler kaydetti. 2024 yılı itibarıyla California’daki araştırma sahasında elektrikli uçak çalışmalarını artırmayı planlayan NASA, havacılık sektöründe karbon salınımını azaltmayı hedefliyor.
Elektrikli Uçak Çalışmaları Hızlanıyor
NASA, önümüzdeki yıl Mojave Çölü’nde yeni nesil elektrikli uçaklarla ilgili projelerde aşama kaydetmeyi planlıyor. Hava araçlarının jet yakıtı yerine bataryalarla çalışması amacıyla çeşitli şirketlerle iş birlikleri gerçekleştiriliyor. NASA’nın Glenn Araştırma Merkezi’nde görevli Jim Heidmann, “Endüstri, elektrikli uçak fikriyle alay ediyordu, ancak artık durum böyle değil, büyük bir ilgi var” açıklamasında bulundu.
Bu projede, X-57 Maxwell adı verilen küçük elektrikli uçak üzerinde yoğunlaşılacak. Projenin geliştirme çalışmaları, California’daki Edwards Hava Üssü’ndeki Armstrong Uçuş Araştırma Merkezi’nde sürdürülüyor. Başkan Joe Biden’ın iklim değişikliğiyle mücadele amacı doğrultusunda NASA, elektrikli uçuşların önümüzdeki 15 yıl içinde aşamalı olarak gerçekleştirilmesi için çeşitli şirketlerle iş birliği yapıyor.
NASA’nın Uzay Araştırmaları ve Diğer Projeleri
NASA, Black Brant 12 isimli roketi canlı yayında fırlattı. Bu roket, uzayda enerji hareketleri hakkında bilim insanlarına veri iletme görevine sahip. Ayrıca, NASA 2018 yılından bu yana Orpheus adını taşıyan su altı robotu üzerinde de çalışmalar yürütüyor. Mars Perseverance gezgini ve Ingenuity helikopteri için geliştirilen otonom navigasyon yazılımına dayanan Orpheus, uzay araştırmalarında yeni bir dönemi simgeliyor.
Uzay, hala birçok bilinmezle dolu; bu nedenle yapılan araştırmalar ve geliştirilen araçlar büyük önem taşıyor. NASA, Mars görevi kapsamında Perseverance aracını Kızıl Gezegen’e gönderirken, burada bir araştırma helikopteri de kullanarak sıcak görüntüleri dünya ile paylaşıyor.
Orpheus Su Altı Aracı ve Okyanus Araştırmaları
Orpheus isimli yeni su altı aracı, otonom bir navigasyon yazılımına dayanarak geliştirildi. Massachusetts’teki Woods Hole Oşinografi Enstitüsü (WHOI) tarafından inşa edilen bu mini denizaltının ilk görevi, insanlığın okyanusların en derin bölgeleri hakkında bilgi edinmek olacak. Bu araç, ‘Hadal Bölgesi’ olarak adlandırılan alanın gizemlerini çözmek için tasarlandı.
NASA çalışanları, deniz biyologları ve uzmanların liderliğinde gerçekleştirilen bu görevde, Tim Shank, “Hadal bölgesinde çok miktarda organik materyal ve yüksek basınçlı ortamda hayatta kalabilen birçok benzersiz tür bulunuyor. Ancak şimdiye kadar oraya gidecek bir aracımız yoktu” ifadesini kullandı.
Voyager-1 ile Gelen Uzay Verileri
NASA’nın Voyager-1 uzay aracı, 22.5 milyar kilometre uzaklıktan Dünya’ya veri gönderdi. Bu veriler, bilim dünyasında büyük yankı uyandıran yıldızlararası gazın ‘uğultusunu’ içeriyor. Cornell Üniversitesi’nden bilim insanları, bu uğultunun yıldızlararası ortamın gazlarından geldiğini belirtiyor. Voyager-1, 44 yıl önce dış güneş sisteminin gaz devlerini incelemek üzere fırlatılmıştı.
Uzay aracı, Türkçe bir mesaja da ev sahipliği yapıyor. Voyager 1 ve 2 uzay araçlarında Türkçe olarak kaydedilen “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayır olsun” mesajının arkasındaki hikaye, Prof. Dr. Peten Ian Kuniholm’a dayanıyor. Kuniholm, “1960’larda Robert Kolej’de İngilizce öğretmenliği yapıyordum. Bu kaydı, Behçet Kemal Çağlar’ın beni her sabah selamlama şekliyle oluşturdum” diyerek mesajın hikayesini aktardı.
Perseverance’ın Mars’taki Keşifleri
NASA’nın Perseverance aracı, Mars’ta birçok ilginç buluşa imza attı. Göreve başladığı günden bu yana, keşfettiği ilginç nesneler ve kaya örnekleri dikkat çekiyor. NASA, Mars’ta ‘gökkuşağının’ oluşmasının imkansız olduğunu belirtirken, ‘Brachiosaurus kayası’ olarak adlandırılan bir kayayı da tanıttı.
Bu kaya, NASA’da yazılım mühendisi Kevin Gill tarafından Twitter üzerinden paylaşıldı. Popüler bilim yazarı Jason Major ise bu kayanın şekline atıfta bulunarak, “Perseverance muhtemelen bunu incelemeyecek ama umarım birileri bunu ‘popo kayası’ diye kaydeder” dedi.
Mars’ta keşfedilen bu kaya 15 cm boyutlarında ve delikli yapısıyla dikkat çekiyor. Bilim insanları, bu kayanın nasıl oluştuğunu ve neyin parçası olduğunu tespit etmek için çalışmalarına devam ediyor. Mars, meteorlar için adeta bir cennet konumunda bulunuyor ve bu nedenle kayalara veya gök taşlarına rastlamak oldukça muhtemel.
Buzlu Kum Tepeleri ve Uzay Araştırmaları
NASA, Mars’taki muhteşem buzlu kum tepelerini gözler önüne seren bir fotoğraf paylaştı. Bu fotoğraf, Mars Reconnaissance Orbiter (Mars Keşfi Yörünge Aracı) ile çekildi. Buzlu kum tepeleri, Mars’ın kuzey ovalarının yüksek enlemlerinde 5 kilometre boyunca uzanan bir alanı kapsıyor ve bu alandaki özellikler ‘mevsimsel sebepler’ ile oluşuyor.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), 2030 yılında Mars’a insan göndermeye hazırlanırken, uzayda uzun süre geçirmenin fiziksel etkilerini araştırarak kalp ile ilgili yeni bulgular elde etti. 340 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kalan emekli astronot Scott Kelly’nin kalbi, haftada 6 gün egzersiz yapmasına rağmen küçüldü. Bu bulgular, Amerikan Kalp Vakfı’nın “Circulation” dergisinde yayımlandı.
NASA, 16 Psyche isimli asteroide yapılacak görev için hazırlıklara başladı. Mars ve Jüpiter arasındaki asteroid kuşağında yer alan 16 Psyche, yaklaşık 226 kilometre çapında ve bilim insanları tarafından tamamlanmamış bir gezegenin çekirdeğinden koptuğu düşünülüyor. NASA, Ağustos 2022’de bu asteroide yola çıkmayı planlıyor ve 2026’da 16 Psyche’ten veri toplayacak.
Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları, Jüpiter ve Satürn’ün çevresinde dolaşarak önemli fotoğraflar göndermiştir. Bu araçlar, bilim insanlarının Jüpiter’in uydusu İo üzerindeki yanardağları ve Satürn’ün ayı Titan’daki metan yağmurunu keşfetmesine yardımcı olmuştur. Voyager 2, Uranüs ve Neptün’e doğru ilerlerken, Voyager 1 Güneş Sistemi’nin sınırlarına doğru uzaklaşmaya başladı.
Son olarak, NASA’nın Mars aracı Perseverance, birçok ilginç buluşa imza atmayı sürdürüyor. Göreve başladığı günden bu yana dikkat çeken fotoğraflar, araştırmacıların ilgisini çekiyor. NASA, Mars’ta ilginç keşifler yapmaya devam ediyor ve bu süreçte ortaya çıkan veriler, insanlığın evreni anlama çabasını bir adım daha ileri taşıyor.