Multipl Skleroz (MS) Hakkında Bilgi
Multipl Skleroz (MS), merkezi sinir sistemini etkileyen, kronik ve otoimmun bir hastalıktır. Bu rahatsızlık beyin, omurilik ve optik sinirler dahil olmak üzere sinir sisteminin çeşitli bölümlerini etkileyebilir. MS, genetik bir hastalık olarak sınıflandırılmasa da, bazı bireylerin aile geçmişinde MS bulunması durumunda hastalığa yakalanma riski artabilir.
Hastalığın nedenleri arasında, virüs enfeksiyonları, çevresel toksinler, beslenme alışkanlıkları, coğrafi faktörler ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar gibi çok sayıda etken öne çıkmaktadır. Ancak, bu faktörlerin hiçbiri kesin bir neden olarak kabul edilmemektedir. Bazı araştırmalar, MS’in çocukluk veya gençlik döneminde vücuda giren virüslerin, uzun bir süre belirti göstermeden vücutta kalabileceğini ve daha sonra çeşitli tetikleyicilerle (örneğin, şiddetli bir üst solunum yolu enfeksiyonu) ortaya çıkabileceğini göstermektedir.
Bağışıklık sistemimiz normalde vücuda giren yabancı virüslere karşı koruma sağlarken, yanlışlıkla merkezi sinir sistemindeki sinirlerin miyelin kılıfına saldırarak tahrip edebilir. Bu durum, MS hastalığının gelişmesine yol açar.
Hastalığın başlangıç yaşı genellikle 20 ile 40 yaşları arasındadır. Ancak, 10 yaşın altındaki ve 40 yaşın üstündeki bireylerde de MS vakaları görülebilir. MS, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Özellikle üreme çağındaki gençlerde, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan topluluklarda, kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek bireylerde ve ekvator hattından uzak kuzey ülkelerinde daha yaygındır.
MS belirtileri, hastadan hastaya farklılık gösterebilir ve belirli bir şiddetle ortaya çıkabilir. Bunlar arasında:
- Bulanık görme
- Çift görme
- Normal dışı yorgunluk
- Yüzde veya uzuvlarda uyuşma, karıncalanma
- Kuvvet kaybı
- İnce motor becerilerde azalma
- İdrar kaçırma veya yapamama
- Kabızlık
- Cinsel işlev bozuklukları
- Baş dönmesi ve denge sorunları
- Duygu durum bozuklukları
- Unutkanlık
- Uyku sorunları
Bu belirtiler bir arada veya ayrı ayrı görülebilir. Hastalığın başlangıcındaki belirtiler birkaç gün içinde ortaya çıkabilir ve alevlenmeler ile düzelmelerle seyreder. Bazı hastalarda başlangıçta tam iyileşme yaşanırken, diğerlerinde ise sürekli bir kötüleşme gözlemlenebilir.
MS hastalığı, gizlenmesi veya utanılması gereken bir durum değildir. MS hastaları, istedikleri takdirde hastalıklarını başkalarına açıklamakta özgürdürler. Günlük yaşamlarını, sosyal ve mesleki faaliyetlerini sürdürebilmeleri teşvik edilir. MS, genç bireylerde nörolojik nedenli engelliliklerin en yaygın sebebidir. Eğer MS’e bağlı bir özür durumları varsa, bu hastalar sağlık raporu alarak iş yerlerinde uygun düzenlemeler talep edebilirler; bu, onların en doğal hakkıdır.
MS hastalarının evlenmesi ve çocuk sahibi olması mümkündür. Ancak, bu süreçte uygun zaman ve koşulların göz önünde bulundurulması önemlidir. Doğum sonrası 3-6 ay boyunca atak riski artabileceğinden, destek tedavisi gerekebilir. MS’in çocuklarda görülme olasılığı ise oldukça düşüktür; genel olarak %1-2 civarındadır.
MS, medya ve internette tedavi imkânı olmayan ve her hastada sakatlık yapan bir hastalık olarak tanıtılabilmektedir. Oysa günümüzde MS, etkili bir şekilde kontrol altına alınabilen bir hastalık haline gelmiştir. Hastalığın erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi, birçok hastanın koltuk değneği veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelmesini önleyebilir.
MS hastalığı, sakatlık oluştuğunda geri dönüşü mümkün olmamakla birlikte, erken ve uygun tedavi ile kısıtlamaların azaltılması mümkündür. Tıpkı tansiyon, şeker ve tiroit hastalıkları gibi, MS de tam olarak ortadan kaldırılamasa da kontrol altına alınabilir.
Uzmanlar, sağlıklı bireyler için geçerli olan dengeli, lifli, sebze ve meyve ağırlıklı bir Akdeniz diyeti ile MS hastalarının da fayda sağlayabileceğini belirtmektedir. Tuzun azaltılması ve sıvı yağların tercih edilmesi önerilmektedir. Ayrıca, balık tüketimi de hem genel sağlık hem de MS hastalığı açısından faydalıdır. Özellikle Omega-3, Omega-6 ve Omega-9 yağ asitleri açısından zengin somon, beyaz ton balığı, alabalık ve hamsi gibi balıklar tercih edilmelidir.
D vitamininin MS tedavisindeki potansiyeli üzerine araştırmalar devam etmektedir. MS hastaları için kuru fasulye, tahıllar, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi sağlıklı protein kaynakları da önemli bir yer tutar. Taze sebze ve meyve tüketimi önerilirken, kızartmalardan ve katkı maddesi içeren yiyeceklerden kaçınılması önemlidir.